Suphi Çelikbaş dostumuz National Geographic’den alıntıladığı ve ACI YOKSA, TEKAMÜL DE YOKTUR başlığını attığı yazı, dikkatlerimizi çekti. Kartal hakkında yazılanları doğru kabul ederek önce yazıyı okuyalım, sonra da Müslümanca yorumlamaya çalışalım.
“Kartal, kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır. 70 yıla kadar yaşayabilir. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşındayken çok ciddi ve zor bir karar vermek zorundadır. Kartalın yaşı 40′a vardığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz hale gelir. Gagası uzar ve göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır.
Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır. Dolayısıyla kartal burada iki seçimden birini yapmak zorundadır:
– Ya ölümü seçecektir,
– Ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir.
Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürer.
Kartal yeniden doğmaya karar verirse, bir dağın tepesine uçar ve orada bir kayanın duvarında, artık uçmasına gerek olmayan bir yer bulur ve yerleşir.
Burada kartal öncelikle gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. Taaa ki en sonunda gagası yerinden sökülüp düşene kadar. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler.
Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile, bu kez pençelerini yerinden söker çıkarır.
Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar. 5 ay sonra kartal, kendisine 20-30 yıldan daha fazla yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir.
Kendi yaşamımızda sık sık bir yeniden doğuş süreci yaşamak zorunda kalırız.
Zafer uçuşunu sürdürmek için, bize acı veren eski
alışkanlıklarımızdan, geleneklerimizden ve anılarımızdan kurtulmak zorundayız.
Ancak geçmişin gereksiz safrasından kurtulduğumuzda, deneyimlerimizin yeniden doğuşumuzun getireceği olağanüstü sonuçlarından tam olarak yararlanabiliriz.”
National Geographic – ‘’ Kartallar ve İnsanlar ‘’
YORUMUMUZ
Kartal da diğer bütün canlı ve cansız varlık türleri gibi Yüce Allah tarafından özgün ve özel bir varlık olarak yaratılmıştır. Kartal da kendisini yaratan Allah’ın yüceliğini yansıtan muhteşem bir varlıktır.
“ İşte ey insanlar, sizin kulluk etmeniz gereken biricik sahibiniz, ve Rabb’iniz olan Allah budur, O’ndan başka ilâh yoktur. O her şeyin yaratıcısıdır. O hâlde, yalnızca O’na kulluk ve itaat edin! Zira O, her şeye vekildir. Kâinatı idare eden, her şeyi görüp gözeten ve gerçek anlamda güvenilmeye lâyık olan yalnızca O’dur.” (Enam 6/102)
Kartallar da her bir varlık türü gibi Yaratanı tesbih eder yani kendisini yaratan Allah’ı yüceliklerle vasıflar ve eksiklerden beri kılar. (Bak. İsra 17/44)
Diğer bütün canlılar gibi Kartalların da yaşamları, gelişimleri ve nesillerini korumaları için muhtaç olduğu bilgiler Yüce Rabbimiz tarafından varlıklarına kodlanmıştır.
“Bizim Rabb’imiz” “var olan her şeye yaratılışındaki temel özellikleri armağan eden ve her varlığı kendi yaratılışındaki amaç ve hikmete uygun niteliklerle donatan, onları daima iyiye ve güzele doğru yönlendirerek her şeye hedefini ve yolunu gösteren yüce Allah’tır. Kulağa duymayı, göze görmeyi, balığa yüzmeyi, kelebeğe uçmayı, toprağa bitki çıkarmayı ve ağaca çiçek açıp meyve vermeyi öğreten Allah, işte bize de ayetleriyle Kendisine kulluk etmeyi öğretiyor.” (TA-HA 20/50)
Kartalların hayatında da rastlantılara yer yoktur. Her oluşum kader planı ile belirlenmiştir.
Biz insanlar dağlar, denizler ve hayvanlar gibi biz insanlara hizmet için yaratılmış varlıklardan yaralanmalı ve onların Yaratan tarafından yaratılan özelliklerinden dersler çıkarmalıyız. (Bak Bakara 2/ 29)
Eğer Kartal ile ilgili açıklananlar doğru ise alacağımız bir ders de şöyle olmalıdır :
İnsanoğlu olarak Rabbimiz tarafından denemeye uğratılmak üzere yaratıldığımız için her an zorluklarla karşılaşabileceğimizi bilmeliyiz, problemlerimizin gelişimimize aracılık yapacağına inanmalıyız. (Bak. Bakara 155…)
Hayatımıza yeni bir ivme kazandırmak, yepyeni bir sayfa açarak gelişebilmek için değişimi kendimiz arzulamalıyız. Tövbe nimetinden yararlanarak yeni başlangıçlar yapmalıyız.
Hulasa Kartallar mücadelecidir ve yüksekten uçarlar ama biz insanlar da insanlık çizgimizi İslam ile koruyarak Arş Alemi’ne dayalı Firdevs Cennetleri’ne doğru yüksekten uçmakla yükümlüyüz.
ARD
KARTAL, ACI, GELİŞİM, MÜCADELE, FİRDEVS CENNETİ