Ebu Cehil, Allah’ın varlığına, hatta “Bir” olduğuna inanıyordu ama muvahhir değildi; taş ve tahta yığınından ibaret putlara tapmanın, heykellere perestiş etmenin aptalca olduğunu biliyordu, ama Peygamber’e uyarsa kabilesinin prestiği azalacak, aşağı sınıflarla eşitlenecekti, konumu değişecekti. “Dediler ki: ‘Eğer seninle birlikte hidayete uyacak olursak, yerimizden (konumumuzdan) çekilip-kopartılırız.’ (28/Kasas, 57.) Bunları istemiyordu....