Kayseri’de Suriyelilere Yönelik Olaylar ve Provokasyonlar
Kayseri’de Suriye uyruklu bir şahsın yine Suriye uyruklu bir çocuğa taciz davranışında bulunması üzerine şehirde ırkçılar tarafından muhacirlere dönük linç kampanyası başladı. Olayın ardından sosyal medyada yayılan videolarda Suriyelilere ait dükkanların ateşe verildiği görüldü. Kayseri Valiliği, konuya ilişkin açıklamasında taciz davranışında bulunan kişinin gözaltına alındığını ve çocuğun korumaya alındığını bildirmişti. Valilik ayrıca halkı herhangi bir eylem yapmama konusunda uyarmıştı. Ancak, sosyal medya platformlarında ırkçı-provokatör bazı hesapların insanları infiale sevk ettiği gözlemlendi.
Sosyal medyada yayılan videolar ve paylaşımlar, olayların büyümesine sebep oldu. Bu hesaplar, genellikle sahte kimliklerle açılmış ve belirli bir amaca hizmet eden hesaplar olarak biliniyor. Olayın ardından yapılan analizler, bu hesapların büyük çoğunluğunun belirli gruplar tarafından yönetildiğini gösteriyor. Provokatörler, halkı galeyana getirerek suçsuz insanlara zarar verilmesini sağlıyor. Valilik, bu tür paylaşımlara itibar edilmemesi gerektiğini ve yetkililere bilgi verilmesini istedi.
Olayların ardından Kayseri’de birçok Suriyeli ailenin ev ve iş yerlerine saldırılar düzenlendi. Bu saldırılar, Suriyelilerin yaşadığı mahallelerde büyük bir tedirginlik yarattı. Maalesef, bu tür olaylar ilk kez yaşanmıyor. Suriyelilerin adı geçtiği her adli vakada benzeri linç kampanyaları yapılmakta. Yetkililerin bu tür olaylara karşı daha etkin önlemler alması gerektiği ortada.
Herhangi bir suç işlendiğinde, suçun kişisel olduğunu unutmamak gerekir. Bir kişinin işlediği suçtan dolayı tüm bir toplumu suçlamak adil değildir. Özgecan Aslan yakıldığında tüm Türk halkını suçlamadık. Aynı şekilde, Suriyeli Emani 10 aylık bebeğiyle birlikte katledildiğinde de Türklere karşı yürümemiz söz konusu olmadı. Bu olaylarda adalet arayışı içinde olduk. Aynı adalet anlayışını, Suriyelilere yönelik linç girişimlerinde de göstermeliyiz. Suçlunun cezalandırılması, masumların korunması gerekir.
Sosyal medya, bilgiye hızlı ulaşma imkanı sağlar. Ancak, yanlış bilginin yayılması da bir o kadar hızlıdır. Sosyal medya platformlarında yayılan asılsız haberler, toplumda büyük bir infiale yol açabilir. Bu yüzden, sosyal medyada yayılan haberlere itibar etmeden önce doğruluğunu teyit etmek önemlidir. Yetkililer, bu tür asılsız haberlerin yayılmasını önlemek için daha etkin önlemler almalıdır. Ayrıca, halkın bu konuda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, sosyal medya araçları doğru kullanıldığında faydalı olabilir. Ancak, yanlış kullanıldığında büyük zararlara yol açabilir.
Kayseri’de yaşanan olaylar, provokatörlerin sosyal medyayı nasıl kullandığını ve suçsuz insanlara nasıl zarar verdiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür olayların tekrarlanmaması için yetkililerin daha etkin önlemler alması ve halkın bilinçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.
HABER YORUM
Kayseri’de Suriyelilere Yönelik Olaylar ve Provokasyonlar
Kayseri’de yaşanan bu olaylar bizi derinden yaraladı ve üzdü…
Sosyal medya aracılığıyla halkı galeyana getirenler, eminiz bir köşede ellerini ovuşturarak sırıtıyorlardır.
“Suçun şahsiliği” konusunda dahi muhakeme yapmaktan aciz olan bu kimseler, toplumumuzun milli ve manevi değerlerine zarar vermekle kalmamış, içlerinde taşıdıkları vahşet duygusunu ortaya koymuşlardır.
Oysa alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (sav) veda Hutbesinde şöyle buyurmuşlardı:
“Mü’minler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslüman’ın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslüman’a kardeşinin kanı da, malı da helal olmaz. Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır.”
MİRATHABER.COM