Sevgili Okuyucum! Elbette ki iman yetmiyor. Kur’ân-ı Kerîm’de ve bir çok hadiste açıklandığı üzere imanımızı doğrulayacak biçimde İslâm Dini’nin emirleri ve yasaklarına uymamız da gerekmektedir.
Kur’an-ı Kerim’de bizlere gerçek müminler açıklanırken hep iman edenler ve salih ameller yapanlar şeklinde tanım yapılmaktadır. Kur’an-ı Kerim’de Cehennemden uzak kalacak ve Cennete girecek müminler bize bildirilirken daima iman ve salih ameller yani iman çizgisinde güzel ameller yapma gereği açıklanmaktadır. Nitekim Peygamberimiz de bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır:
“İman kalp ile bilmek, dil ile doğrulamak ve gerekli kılınan görevleri yapmaktır.”
Kelime-i Şehâdet merkezli olarak iman ve amel esasları üzerinde durduğumuz için iki önemli hakikate daha işaret etme gereğini duyuyorum.
Kelime-i Şehâdet’in Özetlediği İman ve Amel Esaslarından Birini İnkâr Kişiyi Kâfir Kılar
a. İmanımız gereği biz Kur’an-ı Kerim’de Rabbimizin bildirdiklerinin bütününe inanmakla yükümlüyüz. Mesela Kur’an-ı Kerim’de bize Cinlerin varlığı ve Cinlerin de biz insanlar gibi yükümlü varlıklar oldukları açılanmaktadır. Biz Melekler gibi Cinleri da göremiyoruz. Allah korusun, bir Müslüman kalkar da ‘Ben cinlerin varlığına inanmıyorum.’ derse kâfir olur. Bir diğer ifadeyle İslam dairesinden çıkmış olur.
b. Kur’ân-i Kerîm ile bizlere yapılması gereken görevler yüklenmektedir. Bir Müslüman kalksa ‘Ben Allah’ın zekât şeklinde bir görev yüklediğine, hac şeklinde bir vazife ile mükellef kıldığına inanmıyorum.’derse, Allah korusun, Kur’an’ın bildirdiği bir hakikati inkâr etmiş olmakla kâfir olur. Kâfirler ise Cehennemlik kullardır.
c. Bunun gibi bir kişi kalkar zinayı, diğer bir kişi kalkar eşcinselliği meşru görerek,’ Yaratan zinayı veya eşcinselliği niçin yasaklamış olsun? Bu vücut benimdir, dilediğim gibi tasarruf ederim. Ben zina veya eşcinsellik yasağını tanımıyorum‘ derse, Allah korusun kâfir olur.
Burada çok çok önemli noktaya dikkatlerinizi çekiyorum sevgili okuyucum; Mesela, Mümin zinanın, Allah’ın koyduğu bir yasak olduğuna iman eder ama iman eder olduğu halde zina ederse günahkâr olur. Tövbe eder arınabilir. ‘Ama zina nedir? Ben bu yasağı kabul etmiyorum.’ derse işte o zaman Allah korusun “Kur’an’ın bir kısmına imandan yüz çevirmiş olduğu için kâfir olur ve ebedi hayatı azaplanacak kullar arasına girer.
Kelime-i Şehadet Getirmeyen Örneğin Gayr-ı Müslimler Cennet’e Gidemez
Sevgili okuyucum; değinmemiz gereken bir önemli konu daha var. O da başta Yahudiler ve Hristiyanlar olmak üzere Müslümanlar olmayanlar Cennete girebilecekler mi mevzuudur?
Soruyu çarpıcı bir örnekle cevaplandıralım: Kim olursa olsun Kelime-i Şehâdetin özetlediği îman esaslarından açıkladığımız birine veya birkaçına inanmayan kişi Kâfir olur ve Cennet’e giremez. Müslüman olmayanları geçelim. Mesela bir Müslüman çıksa ‘Ben Hz. Musa’ya iman etmiyorum. Böyle bir peygamber gelmedi,’ dese Allah korusun kâfir olur. Bir Müslüman çıksa, ‘Ben Hz. İsa’nın peygamberliğine, onun İncil diye bir Kitabın mübelliği olduğuna, iman etmiyorum,’ dese, Allah korusun, o da kâfir olur.
Şimdi, sevgili kardeşlerim; Müslüman Hz. Musa’ya ve Tevrat’a, Hz. İsa’ya ve İncil’e inanmadığı için kâfir olur da, Hz. Muhammed’e inanmayan ve onun tebliğ ettiği Kur’an’a ve içerdiği yasalara iman etmeyen kişi kâfir olmaz ve Cehennemlik olmaz mı?
Yüce Rabbimden cümlemizi iman çizgisi üzerinde sabit kılmasını diliyor ve yazımızı Beyyine sûresinden ayetlerle bitiriyorum:
“İman edip de imanın gerektirdiği güzel amelleri yapanlar yok mu? Onlar yaratıkların en hayırlılarıdır. Onların Rableri katındaki mükâfatları, içlerinden nehirler akan cennetlerdir. Onlar orada ebedi olarak kalıcıdırlar. Allah onlardan razı, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. Bu armağanlar Rabbine karşı saygı ürpertisi içinde olanlar içindir.”
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi