Kelime-i Tayyibe – Kelime-i Habîse ve Kavl-i Sâbit

Görmedin mi ki, Allah nasıl bir örnek vermiştir: Güzel bir söz (kelime-i tayyibe), güzel bir ağaç gibidir ki, onun kökü sabit, dalı ise göktedir.” “Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir. Allah insanlar için örnekler verir; umulur ki onlar öğüt alır-düşünürler.” 

“Kötü söz (kelime-i habîse) ise, kötü bir ağaç gibidir: Onun kökü yerin üstünden koparılmış, dayanaksız kalmıştır. “Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle (kavl-i sâbit) sebat içinde kılar. Zalimleri de şaşırtıp-saptırır; Allah dilediğini yapar.” (İbrahim suresi, 24-27.âyetler)

“Kelimetün Tayyibetün” (temiz bir söz), burada ‘doğru bir söz ve sağlam bir inanç’ anlamında olup, kelime-i tevhidi (“lâ-ilâhe illAllah“) kabul etmek, peygamberlere, vahye ve ahirete inanmaktır.

Âyet “güzel söz”ün ne kadar güçlü ve yaygın olduğu gösterir. Evrendeki tüm sistem, müminin şehadet ettiği bu “güzel söz”deki gerçekliğe dayanır, yer ve gök bütün sistemi ile onun hizmetindedir.

Allah’ın varlığına ve birliğine imanı (kelime-i tevhid) ifade eden “güzel söz”, kökü yere sağlam şekilde yerleşmiş, gövdesi ve dalları gökyüzüne doğru yükselmiş, her zaman meyve veren bir ağaca benzetil­di. Bu ağaç nasıl Allah’ın izniyle her zaman meyve verip faydalı oluyorsa “kelime-i tevhîd” de öyle faydalıdır; müminlerin kalplerine yerleşip kökleşince onların davranışlarını etkiler ve imanın ürünleri, meyveleri onla­rın üzerinde görülür. Onlar Allah’a karşı kulluk görevlerini yerine getirme­ye çalıştıkları gibi, ilim, irfan ve güzel işleriyle de insanlık için daima faydalı ol­maya gayret ederler.

“Güzel söz” o denli verimlidir ki, hayat sistemini ona dayandıran herkes/her toplum her an ondan meyvesini alır. Çünkü “güzel söz”, düşüncede berraklık, sinirlerde denge, karakterde güç, ahlakta temizlik, ilişkilerde sebat, konuşmada doğruluk, sohbette dolaysız ve doğrudan konuşma, sosyal davranışlarda ölçülü bir tutum, kültürde soyluluk, ekonomide adalet ve eşitlik, politikada onurluluk, savaşta asalet, barışta samimiyet ve verilen sözlerde, yapılan anlaşmalarda güvendir.

“Kelime-i habîse” tamlaması, ‘asılsız, çirkin söz; Allah’ı inkâr etmek anlamına gelen her tür söz, şirk vb. İs­lâm dışı inançlar’ anlamına gelir. Âyet kötü sözü, kökleri kesilip gövdesi yerden koparılmış bir ağaca benzetti. Böyle bir ağaç nasıl meyve vermezse ve kuruyup yok olmaya mahkûmsa kötü söz de öyle sonuçsuz kalmaya mah­kûmdur; ayrıca hem dünyada, hem de âhirette felâketlere sebep olur.

“Kötü söz”, “güzel söz”ün tam tersidir. Gerçek dışı ve yanlış olan her şey için kullanılabilir, fakat burada ateizm, sapıklık, inançsızlık, şirk, puta tapıcılık veya peygamber tarafından getirilmemiş hangi “izm” olursa olsun kişinin hayat sistemini dayandırdığı yanlış inanç ve akide anlamında kullanılıyor.

“Kötü söz” (yanlış inanç) dayanıklı ve sürekli değildir, çünkü tabiat kurallarına terstir ve reddedilir.

“Güzel söz” ile “kötü söz” arasındaki ayırım o denli açıktır ki; “güzel söz”, tüm insanlık tarihi boyunca bir tek ve aynı kalmıştır ve hiçbir zaman tarihten silinmemiştir. Bunun aksine, tarihte sayılamayacak denli çok “kötü söz” ortaya çıkmış, fakat bunlardan tarih kitaplarındaki isimleri dışında hiçbir iz kalmamıştır; zira saçma ve akıldışıdırlar.

Ayrıca, ne zaman bir kimse veya toplum “güzel sözü”hayat sistemi olarak kabul ederse, nimet ve lütuflar sadece o kişi ve toplumla sınırlı kalmaz her tarafa yayılır. Bunun aksine ne zaman bir kimse veya toplum, hayatını “kötü söz” üzerine kurarsa, her tarafa kaos ve karışıklık yayılır.

“El-kavlü’s-sâbit: Sağlam Söz” tamlaması; “kelime-i tayyibe: güzel söz” ile eş anlamlıdır; “Kelime-i Tevhîd” veya “Kelime-i Şehâdet” manasında kullanılır. Rasûlüllah (s.a) bu sözü “Kelime-i Şehâdet” olarak açıklamıştır (bk. Buhârî, Tefsir 14/2).Allah, iman edenlerin kal­bine bu sağlam sözü sarsılmaz bir biçimde yerleştirir ve onları hem bu dünya ha­yatında hem de âhirette iman üzerinde kararlı ve sabit kılar. Müminler imanın ver­diği şuurla dünyada dengeli ve mutlu bir hayat yaşarlar, fitne, fesat ve kötülükler­den kendilerini korurlar; âhirette ise kurtuluşa erip bahtiyar olurlar.

Allah Teâlâ inananları hem dünyada hem de âhirette iman üzere sabit kı­larak mutlu ederken, zalimleri de inkârcılıktaki ısrarları sebebiyle kendi hallerine bırakır; doğru yolu bulamazlar. Böylece onlar hem dünyada hem de âhirette bed­baht olurlar. Allah hidayete ermek isteyenleri hidayete erdirir, sapkınlıkta ısrar edenleri de kendi hallerine bırakır. (Tefsirlerden özetlediğimiz Aşır Aşır Kur’ân dersimizden)

 

NOT: Her Pazar 07.00’de AKİT TV’de yayınlanan Aşır Aşır Kur’ân dersimiz; her P.tesi 19.30 Fatih AKV’de (Horhor cd. Yeşiltekke sk. No: 4), her Perşembe Kartal U.Mumcu Y.Emre Camii salonunda yatsı sonrası devam ediyor.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Recent Posts

  • Makale

COP 29, G20’DERKEN..

Rio’da uzlaşma için görüş birliği sağlanamadı. Toplantı sonrası Rio’da başarısız bir darbe girişimi oldu. Dünyayı…

5 saat ago
  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

13 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

14 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

17 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

18 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

19 saat ago