islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4852
EURO
36,4080
ALTIN
2.960,47
BIST
9.359,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

KHK’Lİ AKADEMİSYENLER PASAPORTLARINA KAVUŞMAK İSTİYOR

KHK’Lİ AKADEMİSYENLER PASAPORTLARINA KAVUŞMAK İSTİYOR
23 Aralık 2018 11:30
A+
A-

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen bilim insanlarıyla değişik partilere mensup bazı milletvekilleri, Ankara İl Nüfus Müdürlüğü’ne pasaportlarındaki tahditlerin kaldırılması için müracaatta bulundu. Nüfus müdürlüğüne dilekçelerini teslim eden akademisyenler ardından, ‘Pasaportlarımızı Geri İstiyoruz” başlığıyla basın açıklaması yaptı. Mülkiyeliler Birliği Başkanı Dinçer Demirkent’in okuduğu açıklamada, “OHAL sona ermiş olmasına rağmen sürdürülen pasaport tahditlerinin derhal kaldırılmasını istiyoruz” talebi dile getirildi.

Müracaatının ardından konuşan milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, “Burada sorun, ülkemiz anayasal devlet olacak mı olmayacak mı? Anayasa madde 23’e göre herkesin seyahat özgürlüğü vardır ve tek sınır mahkeme kararının olmasıdır. Mahkeme kararı olmayan bu tahditlerin kaldırılması, Türkiye’nin anayasal devlet olduğuna dönük bir adım olacaktır” diye konuştu.

İSLÂM MASUM İNSANLARIN SEYAHAT ÖZGÜRLÜĞÜNE SINIRLAMA GETİRMEZ

OHAL döneminde mahkeme kararı olmaksızın bir KHK ile görevlerinden ihraç edilen binlerce akademisyen, aradan 2-2,5 yıl geçmesine rağmen halen yurt dışına çıkamamaktadır. Mahkeme kararına dayanmayan pasaport tahditleri sadece görevlerinden uzaklaştırılmış bilim insanlarına için değil aynı zamanda öğretmenler, mühendisler, doktorlar gibi diğer KHK mağdurları için de geçerlidir.

Yurt dışı yasağı sebebiyle akademisyenler yabancı ülkelerde tertiplenen bilimsel etkinliklere katılamadıkları gibi değişik üniversitelerden aldıkları iş tekliflerini dahî değerlendirememektedir. Böylece KHK’li bilim insanları, Türkiye’de görevlerinden oldukları gibi meslekî kariyerlerini tamamlayamamakta ve kendi memleketlerinde maddî zorluklar çekmektedir.

Pasaport Tahdidi Ne Anlama Geliyor?

OHAL döneminde ihraç edilen hemen bütün T.C. vatandaşları için uygulanan pasaport tahditleri, İçişleri Bakanlığı’nın bir idarî kararına dayanmaktadır. OHAL’ın kalkmasıyla aslında bu kararın da iptal edilmesi gerekirdi. Suçu sabit olmuş ve dolayısıyla hüküm giymiş KHK’lilerin pasaportlarına el konulması bir dereceye kadar makul addedilebilir.

Ancak vahim olan yurt dışına çıkma yasağının kapsamına hüküm giymiş ve hatta soruşturma dahî geçirmemiş olan KHK’lilerin aile fertleri de dâhil edilmiştir. Dolayısıyla aile fertlerinin pasaportlarına da konulan şerhler yüzünden seyahat özgürlüğü hakkı katmerli bir şekilde ihlal edilmektedir. Kaldı ki birçok KHK’li mahkemece beraat ettiği veya savcılık tarafından kendisine takipsizlik kararı verildiği halde ailesiyle birlikte halen yurt dışına çıkamamaktadır. Bu hakikaten hukuk devletine yakışmayan bir tablodur.

İslâm Seyahat Özgürlüğünü Kısıtlamaz

Allah, birçok nimeti içinde barındıran yeryüzünü insanlar için yaratmıştır. İslâm, bilim, rızık, seyahat gibi birçok makul sebepten dolayı gerektiğinde kendi ülke sınırları dışına çıkmayı, âdeta teşvik etmektedir. Aşağıdaki mealiyle verilen âyet, bizlere bu doğrultuda bir mesaj vermektedir:

“Yeryüzünü size hizmete hazır, uysal bir binek gibi kılan da O’dur. Haydi öyleyse siz de onun omuzları üstünde rahatça (özgürce) dolaşın. O’nun takdir ettiği rızıklardan yiyin, istifade edin. Ama ölümden sonra dirilip O’nun huzuruna çıkacağınızı da bilin.” (Mülk, 67/15)

Seyahat özgürlüğü, kişinin kendisini ilmen veya maddeten geliştirmesi, dünyada değişik mekânları görmesi ve farklı insanlarla tanışması açısından birçok müspet etkiye sahiptir. Onun için seyahat özgürlüğü, İslâm’da temel/doğal haklar olarak kabul görmüştür. Peygamberimiz (sav) de özellikle bilim insanlarının seyahat özgürlüğünün önemine şu hadis-i şerifleriyle vurgu yapmıştır:

“Çin’de de olsa ilmi arayınız. Çünkü ilim öğrenmek her Müslümana farzdır. Melekler, yaptıkları işten hoşlandıkları ilim talebeleri için kanatlarını yere sererler.” (Câmiü’s-Sağîr, 1/310, H. No: 640.

İlim, ülke sınırlarını aşan ve ulusal hüviyeti olmayan evrensel bir değer/kaynak/nimettir. Bilim insanlarının rızkı da ilimdir. Bilim insanlarının ilmî faaliyetlerini ve(ya) seyahat haklarını sınırlamak demek, onların rızıklarına da müdahale etmek anlamına gelir. Kaldı ki, bilimsel çalışmaların devlete ve topluma sağlayacağı faydaları da göz ardı etmemek gerekir. Allah, faydalı bilgiye ulaşma hususunda azimli talebelere ve âlimlere inayetini ve rahmetini esirgemez iken, T.C. Devletinin birçok akademisyeni bağlı oldukları üniversitelerinden ihraç ettiği yetmez gibi bir de onlara yurt dışı yasağı getirmesini nasıl izah edeceğiz?

Hülasa

Modern dünya, seyahat özgürlüğünü İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi‘ne dâhil etmiştir. 13/2. madde, “Herkes, kendi ülkesi de dâhil olmak üzere, herhangi bir ülkeden ayrılmak ve ülkesine yeniden dönmek hakkına sahiptir” demektedir.

Türkiye’de 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumla değiştirilen Anayasa’nın “Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti” başlığı altındaki 23. maddesi de bu hakkı şöyle tanımlamaktadır: “Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir. Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle ve hâkim kararına bağlı olarak sınırlandırabilir.”

Türkiye’de pasaportlar için istenen yüksek ücret, dünyadaki en pahalı pasaport olması hasebiyle, belki yurt dışına çıkma hakkını kısıtlayan bir uygulama olabilir. Ama bunun ötesinde anayasamızın 23. maddesine aykırı bir biçimde kanunda yeri olmadığı ve KHK’liler hakkında suç soruşturmasında bulunulmadığı veya kendilerine takipsizlik kararı verildiği halde KHK’li akademisyenlerinin halen seyahat özgürlüğünden yararlanamamaları anayasal suçtur. Aile fertlerine de uygulanan benzer yasak, anayasanın temel ilkelerinin açıkça ihlal edildiğinin bir göstergesidir. “YENİ TÜRKİYE”, temel anayasal/insan haklarının devlet eliyle çiğnenmesine müsaade etmemelidir.

Prof. Dr. Ali SEYYAR

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.