Bir ilmi toplantıda Erkek Sünneti konusunda kitap yazmış merhum ünlü bir tabib akademisyenimizin eşi Dr. hanımefendi ile beraberdik. İslâmî duyarlılığı olan bu hanım kardeşimiz, bir tür şartlanmışlık içinde olduğu için “kız-kadın sünnetini” inceleyecek olan Prof. Dr. ünvanlı eşini engellediğini ifade buyurdular. Kendisine İslâm’a Göre Cinsel Hayat isimli esrimin aşağıda okuyacağınız bölümünü gönderdiğimde görüşlerini değiştirmiş olacak ki eşinin konu ile ilgili ilmi hazırlıklarını içeren dosyayı bana gönderdiler.
Birkaç yıl önceydi. Habertürk’te Mehmet Okuyan kardeşimiz hocamızla ile birlikte Cansu Canan’ın programına katılan Caner Taslaman, kız kadın sünnetini savunduğumuz iddiasıyla canlı yayında aleyhimize konuşmuştu. Yayına katılarak gerekli cevabı vermiştim.
Bu gün (20 Temmuz 2020) Mirat Haber. Com da devrimci general Abdullah Hamduk’un Sudan’da Kadın Sünneti’ni yasaklayışının halk tarafından protesto edilişi haberini okuyunca konuya yeniden eğildim.
Bu arada Sayın Prof. Dr. İhsan Karaman’ın “Sosyokültürel, Etik, Tıbbi ve İslami Perspektiften Kız Çocuklarda ve Kadınlarda Sünnet” başlıklı, babası Saygı değer hocamız Hayrettin Karaman’ın görüşlerini de içeren makalesini okudum.
Eksik bırakılan bir şeyler olduğunu hissetim. Çünkü konu, bilginlerimizin iftihar edebileceğimiz yaklaşımlarına değinilmeksizin ret edici bir dil kullanılmaktaydı.
Kız sünnetiyle ilgili Kur’ânî bir hüküm olmadığı gibi bu konuda görev yükleyici sahih bir hadîs de yoktur. Ancak Peygamberimize isnad edilen şartlı onay verici hadîsler ve tarihi süreç içinde bazı Müslüman ülkelerde olsun yapıla gelen uygulamalar vardır. Bu sebeple biz kız sünnetini batıda estirilen kültürel terör etkisiyle köktenci bir yaklaşımla ret etmeyi uygun bulmuyoruz. Ama önerilmeksizin onaylanışındaki kadın cinselliğine saygı yönünü olumlu buluyoruz.
Tarihî bulgulara göre çok eski dönemlerden beri farklı kültürlerde görülen ve günümüzde de yaşatılmakta olan kız sünneti, Hz. Peygamber döneminde Mekke’de ve özellikle Medine’de uygulanmaktaydı. Mekke’de Ümm-ü Habibe[1] ve Medine’de Ümm-ü Atıyye kız sünnetçiliği bilinen kadınlardı.
Peygamberimizin “Kadında ve erkekte sünnet olunan kısımlar biribirlerine temas ettiğinde güsül/boy abdesti almak vâcibdir/gerekir.” anlamında ki hadîslerinde erkek ve kadın üreme organları için sünnet edilen organlar anlamına “el-Hitan” sözcüğünü kullanması, İslâmî dönemde de kız sünnetinin bilinip yapıldığını belgelemektedir.[2]
Genel bir uygulama mıydı yoksa bazı ailelerin tercihi miydi bunu kesinlikle bilmiyoruz. Ancak Müslüman olan erkeklere emredildiği gibi kadınlara da emredilmeyişi, Hz. Peygamberin ve ileri gelen sahâbîlerin çocuklarına uygulandığına dair güvenilir rivayetlerin bulunmayışı yer yer uygulandığını göstermektedir. Bazı bilginler, sünnet işlemini gerektiren fazlalığın doğulu kadınlarda görülmesi sebebiyle onlara özgü olduğu görüşündedirler.
Bazı Arab kabilelerin, cinsiyetleri ve tecavüze uğrayabilecek cinsellikleri sebebiyle kız çocuklarını diri diri gömdükleri düşünülürse kız sünnetinin onların cinselliklerini geliştirme amacıyla yapıldığı gibi köreltme amacıyla yapıldığı da söylenebilir.[3] Peygamberimiz nisbet edilen hadîsler, her iki amaca da işaret etmekte ama cinselliğin korunup geliştirilmesine vurgu yapılmaktadır.
Kız sünneti, kadınlığın cinsel haz merkezi olan ve kadında erkeklik organına tekabül eden klitoristeki (bızır) erkek sünnetinin benzeri bir işlemi içermektedir. Bir diğer anlatımla “klitorisi halka gibi saran, örten; bazen bir şapka, külah gibi kapatan derinin giderilmesi işlemidir.”[4]
Dönemimizde olduğu gibi değinilen biçimde bilimsel olarak açıklanamıyor idiyse de varlığı ve cinsel haz merkezi olduğu bilindiği içindir ki kız sünneti klitoris üzerinde yapılıyordu. Klitorisin kendisine müdahalenin veya sökülüp atılmasının cinsel sakatlanmalara sebep olacağı, onu saran deri üzerinde yapılmasının da cinselliği doyumlu kılacağı biliniyordu. Bu sebeple gereğince duyarlılık da gösteriliyordu.
Allah’ın Resûlü, kız sünneti ile alakalı kendisine nisbet edilen sözlerinde, onun cinselliği geliştirici yönüne işaretle şöyle buyurmuştur:
“Sünnet olmak erkekler için Peygamberlerin yolunu izlemektir. Kadınlar için de bir değerdir.”[5]
Peygamberimize aidiyetini ret edici görüşlerin aksine onun tarafından söylenildiğini kabul edebileceğimiz bu hadîs, sünneti kadınlar için yapılması gerekli bir işlem olarak sunmamaktadır. Değişik kültürleri harmanlayan İslâm öncesi toplumda uygulana gelen ve gereğince yapılması halinde sakıncasızlığı bir tarafa cinselliği geliştirici bu işlemi, yapılabilir bir güzellik olarak onaylamaktadır.
Böyle olmakla beraber, Şâfiî Mezhebi ekolüne bağlı bilginler, sünnetin erkeklere olduğu gibi kadınlara da vâcib/gerekli olduğu görüşündedirler.[6]İslâm’ı değil, yalnızca dile getirenlerini bağlayıcı olan bu görüş sebebiyle olacak Mısır ve Sudan gibi Şâfiî Mezhebi’nin yaygın olduğu İslâm ülkelerinde kız sünneti revaç bulmaktadır. Onu İslâm adına öğütlenmeksizin yalnızca yapılabilir örfî bir işlem olarak değerlendiren Hanefî Mezhebi’nin izlendiği Türkiye gibi ülkelerde ise kız sünneti ilgi görmemiş, eksiklik olarak da değerlendirilmemiştir.
Ana konumuz olan cinsellik açısından konunun önemi, kız sünnetinin öğütlenmesindeki amacın cinsel hazları köreltmek değil geliştirme olmasıdır.
Çünkü erkek çocukların sünnet ettirilmesi ile ilgili teşvik edici hadîslerde amaç gösterilmemesine karşılık, kız çocukların sünnet edilmesi ile ilgili hadîslerde veya hadîs olduğu ileri sürülen sözlerde cinsel amaç açıkça belirtilmiştir.
Allah’ın Resûlü tarafından söylenildiğinde görüş birliğine varılamamakla birlikte, bazılarınca söylediği kabul edilen bir hadîste onun kız sünnetçiliği ile bilinen Ümmü Atiyye isimli kadına şöyle emir buyurduğu rivayet edilmektedir:
– Dokunmakla yetin. (Klitorise ve sinirlerine dokunma; onu örten kısımda işlem yap.) Böylesi bir işlem kadına daha çok haz verici, kocasını da daha ziyade mutlu edicidir.[7]
Görüldüğü gibi amaç eşlerin cinsel mutluğudur. Bu rivayetten, batı dünyasında ve yerli medyalarda kadın cinselliğini yok edici bir vahşet işlemi olarak sunulan kız sünnetinin, bilakis cinsel hazzı geliştirme amacıyla öğütlendiği anlaşılmaktadır. Yapılmakta olan kız sünnetleri cinsel hazzı köreltme amacıyla klitorisi söküp alma şeklinde; Firavun sünneti biçiminde yapılıyorsa veya ilkel şartlarda ve yeteneksiz kişilerce yapıldığı için böylesi olumsuz bir sonuca neden oluyorsa terk edilmelidir, Çünkü kadın cinselliğini olumsuz yönde etkilemek zulümdür ve her çeşidiyle zulüm haramdır.
Her kadında yaratılıştan farklı boyutlarda olan Klitoris ve onu çevreleyen derinin yapısı, bazı kadınlarda görüntü çirkinliği ve orgazm problemi oluşturduğu için estetik plastik cerrahlara/jinekologlara baş vurulmaktadır.
[“Özellikle orgazm olamama şikayeti nedeniyle başvuran kadınlarda bazı doktorlar klitorisi dışarıdan saran derinin kısaltılması yani “klitorisin soyulması” şeklinde bir operasyon önermektedirler. Burada amaç klitorisin cinsel ilişki esnasında penisle direkt temasının sağlanmaya çalışılmasıdır. Bu tür ameliyatlar, erkek sünnetinden farklı değildir.”]
Uzmanlarınca bazı kız çocuklarında gerekli görülerek yapılacak kız sünnetinin faydalı olduğunu, benzeri işlemlerin Klitoropeksi adıyla, modern tıbbın uygulamaları arasına girmesi de doğrulamaktadır:
Klitoropeksi: klitorisin üzerindeki derinin klitorisi gizlemesi nedeniyle uyarılamamaya bağlı orgazm problemi olan kadınlarda da bu deri ameliyatla alınmakta, klitoris ortaya çıkarılmakta ve kadının sorunu ortadan kalkmaktadır.[8]
a–Mutedil bir iklime sâhip olan Medîne’de kız çocuklarının bazılarına olsun Allah’ın Resûlü’nün bilgisi altında sünnet edilmiş olması,
b–Allah’ın Resûlü’nün örf çizgisinde cinsel tatmin amacını tasrih ederek, kız çocuklarının sünnet edilmesini öğütler ifade kullandığı iddiası,
c– Her türlü görsel nitelikli cinsel uyarılara muhâtap olmalarına rağmen, asrımızda lâik ülke kadınlarında bile cinsel tatminsizlik oranının yüksek olması.
Bütün bunlar, konu üzerinde yeniden düşünülmesi ve araştırmalar yapılmasını gerekli kılmaktadır. Kaldı ki bazı klitoristlerdeki cinsel doyumu engelleyen fazlalığın mevcûdiyeti bilinmekte, sünnet işleminin zarûreti kabul olunmakta, bunun için de estetik plastik cerrahlara/jinekologlara baş vurulmaktadır.
Evet, Mısır ve Suûd-i Arabistan gibi halkı Müslüman ülkelerdeki uygulama, cinsellik amacı ışığında yeniden gözden geçirilmeli ve gerekli mukayeseli incelemeler yapılmalı, olması gereken olumlu şekline dönüştürülmelidir.
Erkeklerin sünnet edilmesinin büyük faydaları ilmî olarak kanıtlanmış olmasına rağmen, bu alanda gerekli girişimleri yapmamış, yapamamış olan ve bilimsel kanıtlardan çok, yerici ideolojik yaklaşımları ön plana çıkaran gayr-ı müslim tıp adamlarının görüşlerinin bilimsel verilermiş gibi değerlendirilemeyeceğini; Müslüman bilim adamlarının konuya mutlaka ilgi duymaları gerektiğini duyurmakta fayda görüyoruz.
En yoğun haz bölgesi olup temel işlevi orgazmı sağlamak olan klitorisin yaratılmış olması, kadının cinselliğini zirvede yaşamasının Rabbimizin amacı olduğunu göstermektedir.
Bu ilâhi amaç ortada iken kız sünneti, uygulanmakta olan şekliyle kadın cinselliği aleyhine sonuçlar veriyorsa yapılması elbette zulümdür ve zulüm olduğu için de haramdır. Ancak onun –ilâhi irade çizgisinde– İslâm kültür havzasında 14 asırdır kadının cinsel mutluluğunu sağlama amaçlı bir temele oturtulmuş olması, kadınlık adına onur vericidir.
[1]Beyhakî, Şuâbül-İman isimle eserinde şöyle rivayet ediyor:
Ümm-ü Habîbe Medîne’ye hicret eden Mekke’li muhâcir kadınlardandı. Kızları sünnet ederdi. Hz.Peygamber, hicreti sonrasında onu ziyaret etiğinde sordu:
– Yapmakta olduğun kız sünnetine devam etmek istiyor musun?
– Ya Resûlellah! Yoksa bu işlem haram kılındı da bize yasaklıyor musunuz?
– Hayır, hayır, Sünnet işlemi helâldir.
[2]Buharî Ğüsül 28
[3] İ.Kesîr Tekvîr 8-9
[4]Klitoris
[5] Ebû Davûd Edeb 167; es-Sünenül-Kübrâ 8/325
Kız sünnetine ilişkin rivayetler, tesbitimize göre Kütüb-i Sitte içinde yalnıza bu kaynakta yer almaktadır.
[6]Avnül Mabûd Şerh-ü S.Ebî Davud 14/185
[7]Ebû Davûd Edeb Bab-u Ma Câe Fil-Hitan (Avnül-Mabûd 14/184)
[8] Aşağıdaki açıklama “doktorsitesi.com” dan alınmıştır:
Hepimizin bildiği gibi cinsel uyarılmada Klitoris ve G – Noktası anahtar rolü üstlenmektedir. Klitoris erkekteki penis başının eşdeğeridir ve EROJEN dediğimiz cinsel uyarılma esnasında kanlanması artarak hacim olarak büyüyen bir yapıdır. Bazen klitoris üzerindeki deri katlantısı fazla olabilmekte ve bu klitorisin büyük görünmesinin ve şekil bozukluğu yaratmasının yanında klitorisin uyarılmasını ve orgazmı da engelleyebilmektedir. Bu tarz problem yaşayan bayanlarda klitoris üzerindeki bu deri katlantısını estetik cerrahi yöntemlerle çıkartabiliyor ve böylelikle klitorisi ufaltarak hem estetik görünümü düzeltiyor hem de daha fazla uyarılmasını sağlayabiliyoruz. Bu yapılan işleme CLİTOROPEXY denmektedir ve hem cinsel uyarılma bozukluğu olan bayanlarda hem de estetik görünüm olarak problem oluşturan vakalarda çok iyi sonuçlar elde edilebilmektedir.
ALİ RIZA DEMİRCAN
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
Bir kadın kardeşiniz olarak bu yazınız çok iyi buldum. Ben de sünnet olmak istiyorum ama TR bu işi yapan kimse yok!
Selamun aleykum Zahra hocam.
Lütfen rumeysacan1990@gmail.com‘dan bana ulaşır mısınız?
Allah razı olsun.
Hastanelere git söyle
Olma sebebeniz nedir acaba
Hastaneye git yaparlar