islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4690
EURO
36,3690
ALTIN
2.962,53
BIST
9.277,71
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Kızılcık Şerbeti ve Kızıl Goncalar Dizilerinin Yapımcıları Ne Yapmak İstiyor?

Kızılcık Şerbeti ve Kızıl Goncalar Dizilerinin Yapımcıları Ne Yapmak İstiyor?
3 Ekim 2024 14:23
A+
A-

RTÜK, Kızılcık Şerbeti ve Kızıl Goncalar Dizilerine İnceleme Başlattı: Toplumda Rahatsızlık Yaratan Sahnelere Tepkiler Büyüyor

Papaz Sahnesi Büyük Tepki Çekti

Kızılcık Şerbeti dizisinde yer alan ve dinler arası diyalog propagandası yaptığı iddia edilen papaz sahnesi, izleyicilerden büyük tepki aldı. Özellikle FETÖ’nün yıllardır sinsice yürüttüğü dinler arası diyalog hedefini hatırlatan bu sahne, toplumsal hassasiyetleri zedeledi. Dizide turistlerle kilisede bulunan başörtülü kadınlara, papazın Hristiyanlık propagandası yaparcasına nasihat vermesi dikkat çekti.

Bu sahnede, Müslümanların kiliseye gitmelerinin günah olmadığı mesajı verildi. Papazın söylediği sözler, “Buraya gelmekle günaha girmezsiniz, burası da Allah’ın evi,” gibi ifadelerle devam etti. Bu sahne, FETÖ’nün geçmişte yaptığı propagandaları anımsatarak halkın dini duygularını rencide etti.

RTÜK’ten İnceleme ve Açıklamalar

RTÜK, toplumda rahatsızlık yaratan bu dizilerle ilgili inceleme başlattığını duyurdu. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, dizilerdeki yayın ilkelerinin titizlikle denetlendiğini ve yasa ihlali durumunda gerekli müeyyidelerin uygulanacağını belirtti. Şahin, özellikle yoğun şikayet alan dizilere yönelik dikkatli bir süreç izlediklerini vurguladı.

Şahin’in açıklamasında, toplumun tepkisini çeken sahnelerin dikkate alındığı, uzman izleme ekiplerinin bu diziler üzerinde çalışmalar yürüttüğü belirtildi. “Vatandaşlarımızın içi rahat olsun,” diyerek inceleme sürecinin devam ettiğini ifade etti.

Dinler Arası Diyalog Eleştirisi

Kızılcık Şerbeti dizisinde yer alan sahne, sadece bir televizyon sahnesi olmaktan öteye geçerek, Türkiye’nin hassas dini konularını yeniden gündeme getirdi. FETÖ’nün yıllar boyunca dinler arası diyalog adı altında yaptığı faaliyetler, bu tür içeriklerle yeniden hatırlandı. Papazın Müslüman kadınlara Hristiyanlık hakkında vaaz vermesi, halk arasında ciddi bir rahatsızlık oluşturdu.

RTÜK’ün bu tür sahnelere karşı aldığı tavır, toplumun beklentilerine uygun olarak değerlendirilirken, dinler arası diyalog propagandasına karşı bir duruş sergilenmesi talep ediliyor. Toplumun millî ve manevi değerlerine aykırı içeriklerin, yayından kaldırılması gerektiği yönündeki görüşler artıyor.

Toplumsal Normlara Aykırı İçerikler

Kızıl Goncalar ve Kızılcık Şerbeti gibi diziler, muhafazakar aileleri yanlış bir şekilde temsil eden içerikleriyle de eleştiriliyor. Sosyal medyada sıkça gündeme gelen bu diziler, toplumsal normlara aykırı sahneleriyle büyük tepki çekti. İzleyiciler, bu dizilerin toplumun genel ahlak ve manevi değerlerine zarar verdiğini ifade ediyor.

Bu dizilerde işlenen muhafazakar görünümlü aile yapıları, izleyiciler tarafından gerçek hayattan uzak ve absürt bulunuyor. RTÜK’ün bu tarz dizilere yönelik incelemeler yapması, halkın beklentilerine cevap vermek açısından büyük önem taşıyor.

RTÜK İnceleme Süreci Devam Ediyor

RTÜK, toplumdan gelen yoğun şikayetler üzerine başlattığı incelemelerde hassas bir süreç yürütüyor. Dizilerde işlenen dini ve ahlaki konuların toplumda oluşturduğu rahatsızlık göz önüne alınarak, yayıncılık ilkelerine aykırı bulunan sahneler inceleniyor. RTÜK Başkanı Şahin, bu süreçte toplumun millî güvenliğini ihlal ettiği iddia edilen dizilerle ilgili izleme uzmanlarının teyakkuzda olduğunu belirtti.

RTÜK’ün denetim ve inceleme süreçlerinin, toplumun değerlerine uygun yayınlar yapılması açısından büyük bir önemi var. Toplumun hassasiyetlerini göz ardı eden yapımların, yayın hayatına devam edebilmesi mümkün olmayacaktır. RTÜK’ün gerekli incelemeleri yaparak yasa ihlali tespit edilen yapımlara yaptırım uygulaması bekleniyor.

HABER YORUM

Bu tür dizileri, yapımcıların ve senaristlerin İslam’a saldırma metotlarını nasıl kullandıklarını anlayabilmek adına bazen izliyorum. Ancak adı geçen sahnenin yayınlandığı bölümü izlemedim.

Yakınlarım böyle bir sahneden bahsedince de, daha izlemeden bunun bir “Dinler arası diyalog” safsatasından ibaret olduğunu anladım…

İzlediğimde ise yanılmadığımı gördüm.

Fetö kokan bir sahneydi…

Benjamin Franklin tütsüleriyle tütsülenmiş bir enstantaneydi…

“Ben Siyonizm’in değirmenine su taşıyan bir görüntüyüm” diye avazı çıktığı kadar bağırıyordu…

Bütün bu çıkarımlardan sonra tespitimiz şu:

1-Fetö ve Fetö kırıntıları, hala ülkemizde yeni oyunlar peşinde…

2-Fetö, aynı geçmişte olduğu gibi, dizler ve filmler vasıtasıyla, başta çocuklarımızın daha sonra da insanlarımızın bilinç altına sübliminal mesajlar gönderiyor..

3-Siyonizm’in değirmenine su taşıyan “Dinler arası diyalog” safsatasına vereceğimiz en güzel cevap da şu ayet olsa gerekir:

“Her kim kişisel çıkarlarını, arzu ve ihtiraslarını terk edip Allah’ın hükmüne kayıtsız şartsız boyun eğerek barış ve esenliğe ulaşmak anlamına gelen ve bütün peygamberlerin bir sancak gibi elden ele taşıdıkları mükemmel hayat nizamı olan İslâm’dan başka bir din ararsa, şunu iyi bilsin ki, böyle bir din kendisinden asla kabul edilmeyecek ve o, âhirette de mutlaka ziyana uğrayanlardan olacaktır.” (Ali İmran 85)

***

Dinler arası diyalog safsatasını Müslümanlara yutturmaya ve kendi özünden uzaklaştırmaya çalışan hainlerin en çok kullandığı argüman, “Medine sözleşmesidir” Ancak hemen ifade edelim ki, Peygamberimizin (sav) Medine’de çeşitli etnik gruplarla yaptığı bu anlaşma, dinler arasında değil din mensupları arasında düzenleme yapan bir vatandaşlık anlaşmasıydı.

O kadar!

Zaten daha sonrasında Medine’de yaşayan Yahudiler, aynı şimdi olduğu gibi verdikleri sözü tutmayarak ihanet ettiler… İhanetlerinin bedelini de çok ağır ödediler…

Yahudiler, Filistin ve Lübnan üzerinden şu anda da insanlığa ihanet etmektedirler…

Ama elbet bir gün bu ihanetlerinin de bedelini ödeyeceklerdir.

MİRATYOUTUBE

MİRATHABER.COM

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.