Bilge İslâm bilginleri, insanları arkalarından hoşlanmayacakları şekilde anma olan ve Yüce Kitabımız Kur’ân’ın ölü kardeşinin etini yemek olarak nitelediği gıybet haramını köpek aşı olarak vasfeder.
Ali Rıza Demircan
Başlığımızı yadırgamış olabilirsiniz ama lütfen sabır gösteriniz.
Bilge İslâm bilginleri, insanları arkalarından hoşlanmayacakları şekilde anma olan ve Yüce Kitabımız Kur’ân’ın ölü kardeşinin etini yemek olarak nitelediği gıybet haramını köpek aşı olarak vasfeder.
Sözü sakınmadan söyleyelim, üryan kadın resimleri ve yarı pornografik yayınlarla kadın bedenini sömürme gibi köpek aşı yeme de medyanın beslendiği gıda çeşitlerinden olmuştur.
Ertuğrul Özkök’ün Ajda Pekkan Yazısı
Bu yazıyı Ertuğrul Özkök’ün 18 Mayıs 2021 tarihli “Ajda hangi iki ünlü yazarın önünde çırılçıplak soyundu” başlıklı yazısı vesilesi ile kaleme alıyorum. Yazıya konu olay, 1969 yılında cereyan etti. Öyle başlığın çağrıştırdığı gibi ortada iradeli bir soyunma da yok. 52 yıl önce yaşanmış bu olayın şimdilerde anlatılmasını Ajda Pekkan’ın onaylayacağını sanmıyorum. Onaylasa bile biz onaylamıyor ve bu anlatımı köpek aşı yemek olarak değerlendiriyoruz.
“Köpek Aşı Medyanın Gıdası mı Olmalıydı?” şeklindeki başlığımızı yalnızca bu olay sebebiyle atmadım. Siz okuyucularımız gibi benim de içinde yaşadığım pek çok olay var. Bunlardan birini “Bir Kuşluk Vakti’nde Güzel Kul Olma Mücadelem” adıyla yayınladığımız hatıramızdan nakledelim:
“Ahmet Hakan ile Haber Programı dışında, kendisinin ihdas ettiği İskele Sancak programlarında da beraberliğimiz oldu. Aklımda kalan bir tanesini arz edeyim.
Magazinciyi Yerişim
22 Mart 2002’de yaptığımız İskele Sancak programlarından birinde benim dışımda Mehmet Barlas, Meral Konrad ve magazinci A.I. vardı. Programda nasıl bir gelişme oldu hatırlamıyorum. A.I. ünlü bir kadın ses sanatçısının -adını da vererek- Londra’da kırdığı cevizleri ortaya çıkarıp magazin basınında duyurduğunu söyledi. Baktım hiç kimse itiraz etmiyor, söz aldım ve şöyle dedim:
– A….Bey! Söyleminiz ahlâkî değildir; büyük bir hatadır.
Yapılmışsa bir şeyler, gizli yapılmıştır, gördükleriniz tarafınızdan
yanlış yorumlanmış da olabilir. Üstelik sözünü ettiğiniz sanatçı,
yaptığı hatadan tövbe etmiş, kendisini aklamış olabilir. Siz duyurunuzu
nasıl düzelteceksiniz? Gizlemeniz gerekeni açığa vurmanız
onaylanamaz. Yaptığınız hem hata araştırma ve hem de gıybet ve teşhirdir. Bu üçü de haramdır.
Ajda Pekkan Onaylasa da Biz Onaylamayız
Gelelim yazımıza vesile olan Ajda Pekkan’a. Ben onu yakındım tanımam. Medyadan tanığım kadarıyla onu İslâmi ölçülere göre değerlendirmeye kalkışsam olumsuz yargılara varabilirim. Ama ben böyle yapmayacağım. Aslında böyle bir yetkim de yok. Allah kullarına merhametlidir. Dilerse bağışlar. Ben de bir kul olarak bağışlanmamı ve onun da bağışlanmasını dilerim.
Ajda Pekkan ile ilgili yıllar önce okuduğum, sonraları yazdığım ve sohbetlerimde konu edindiğim bir olayı hatıra olarak nakletmet isterim:
Ajda Pekkan İle İlgili Unutmadığım Olay
“ Bundan yaklaşık elli kadar yıl önceydi. Komşumuz olan bakkal dükkanında gazeteleri gözden geçirirdim.
Dönemin Akşam gazetesi Ajda Pekkan ile bir söyleşi yapmıştı. Ajda Pekkan Batı ülkelerinin birinde bir motele yerleşir. Moteli bir karı koca işletmektedir. Ajda Hanım Türkiye’nin tarihsel dokusu ve doğal güzelliklerini anlattığında erkek yani koca kalkar bir takım hesaplar yaptıktan sonra gelir ve karısına şöyle der:
Bu konuşmaya tanık olan Ajda şu değerlendirmeyi yapar:
İnsanları iyi yönleri ile anmakta hata etmek bile Allah katında geçerli olan bir erdemdir.