islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4889
EURO
36,2751
ALTIN
2.961,54
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
8°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Korkaklık Zillet, Korkak Zelildir (2)

Korkaklık Zillet, Korkak Zelildir (2)
22 Temmuz 2019 12:37
A+
A-

Asırlarca haçlı zihniyetinin mütegallibe güçleri, benliğimize, beynimize, ahlâkî değerlerimize, fikir atmosferimize ve ideal duygularımıza kelepçe taktılar. Laiklik diye bir prangayı milletimize giydirdiler. Demokrasi ile milletimizi partileştirdiler ve partiler sayesinde milletimizi düşman kamplara böldüler. Başta bilgi hazinemizi boşalttılar.

Bazen içimize girdiler, temellerimizi boşalttılar, bazen dostluk oyunu kurdular kazıkladılar, bazen siyasî figüran kullandılar “herkese iki anahtar vermeye” kalkıştılar, aldattılar. Bazen “camilerin kapılarının dibine kadar açık olduğunu” işlediler, göz boyamaya yeltendiler. Amma sürekli olarak dış şer güçler, içeride şarlatanlar bulup kullandılar. Bize dostluk teraneleri sergilediler, şirretlik yaptılar. Kurnaz tilki misali, kargayı kandırarak peynirini kaptığı gibi, bize tatlı dil kullandılar, aptal karga yerine koyup her şeyimizi talan ettiler. Her devirde gençliğimizi de kamplara böldüler, biribirlerini hırpalattılar. İşte dostlar!

Ey müminler! Din kardeşlerinizden başkasını dost edinmeyin: Onlar size fenalık yapmakta, fesat çıkarmakta kusur etmezler ve sıkıntıya girmenizi arzu ederler. Onların size karşı olan kin ve düşmanlıkları ağızlarından dökülmüştür. Kalplerinde gizledikleri düşmanlık ise daha büyüktür. Aklınızı çalıştırıp anlamanız için onların düşmanlıklarına dâir ayetleri açık açık beyan ettik. (Ali İmran:3/118) Pekiyi biz ne yaptık? Biz hep korktuk!

İnsanlardan bazıları vardır ki, dünya hayatı hakkındaki sözü senin hoşuna gider. Ve kalbinde olana Allah’ı şahit tutar. Oysa o pek katı husumet sahibidir. Ancak hâkimiyeti eline geçirince yeryüzünde fesat çıkarmaya koyulur. Yeryüzünde fesat çıkarmaya, ekini ve nesli tahrip etmeye koşar. Allah fesat çıkarmaya, fenalık yapmaya razı olmaz. (Bakara:2/204,205) Ayetlerde görüldüğü gibi bozguncu şerefsizler çok albenili konuşurlar. Konuşmaları ile benimsedikleri tutarlı değildir. Midemize saldırdılar, beynimize ambargo koydular ve kalbimizi çöplüğe çevirdiler. “Kendi hanelerinde bin teseyyüp” bulunduğu halde bizi yoğun propaganda bakısına maruz bıraktılar. Ve yapacaklarını yaptılar.

Genelde korkakların dengeleri bozuk olduğu için biz de ideal kaybına maruz kaldık. Bizde sosyalleşeme geriledi. Dolayısı ile genelde şer güçlere adapte olduk ve mahkûm edildik. Avrupa Birliği macerası hazmedilir gibi değildir. Yeraltı ve yer üstü zenginliklerimizin tasarruf haklarını kullanamadık. Bu hakları kullanmaktan koktuk. Her şeyden korkar olduk. Kendimize ait savunma hakkımızı kısıtladılar. En doğal hakkımız olduğu ve buna mutlaka ihtiyacımız bulunduğu halde sanayi ile ilgili çalışma yaptırmadılar. Bugün dünyanın birçok ülkesinden otomobil alıyoruz amma bize yaptırmadılar. Cumhur Başkanı Tayyib Erdoğan’ın bunca çabalarına rağmen engelleme devam ediyor. Ruh mayası bozulmuş korkaklar bağımsız kalkınma planları yapmaktan korkuyorlar. Mutlaka bir şeylerden sakınma ihtiyacı hissediyorlar.

Bunlar yeraltı ve yer üstü zenginliklerinin işletme yetkisi ve yönetimi yabancı güçlerin ellerinde olmasından hiç rahatsız olmuyorlar. Bunu da çok normalmiş gibi kanıksıyorlar. Hatta bunların siyasî çalışma planları bile yabancı şer güçler tarafından hazırlanır. Bütün bunlarla beraber bunu müslümanlar hakkında uyarlarsak dünya müslümanları kendi inanç sistemleri ile kendi kendilerini yönetemez durumdadırlar.

Bütün bunlara rağmen özellikle birkaç asırlık süreçte müslümanların bunlardan da daha korkunç hastalıkları vardır. Allah Teâlâ’ya güvenmez ve Onun vaadine kulak asmaz durumdadırlar. O yüce Kudretin kurtuluş reçetelerini kullanmaktan da derin bir korku duygusuna kapılmışlardır. “Görünen köy kılavuz istemiyor” Bu da korkak müslümanların Allah Teâlâ’ya, inanmadıklarını ve O’na hiç güvenmediklerini açıkça çağrıştırır ve O yüce Kudrete isyan anlamını gündeme getirir.

Bize gelince, Allah Teâlâ’ya güvenip korku ile ölmeden, koruyu öldürmektir.

İmanımız, aslımız ve asaletimiz bunu gerektiriyor. Esselamu aleykum. 

İlhan ORAL

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.