islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
33,9762
EURO
37,6709
ALTIN
2.725,36
BIST
9.771,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
25°C
İstanbul
25°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Hafif Yağmurlu
27°C
Pazartesi Çok Bulutlu
28°C
Salı Çok Bulutlu
29°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
28°C

KORKU İLE UMUT ARASINDA      

KORKU İLE UMUT ARASINDA      
17 Mayıs 2024 09:00
A+
A-

Korkularım var dostum. Uykularımı kaçıran korkular bunlar. Zaman zaman birçoğu ile birlikte yaşamaya alıştığımı düşünsen de zihnimin derinliklerinde varlıklarını hissediyorum. Özellikle saatlerin koşturmaktan yorulduğu ve yerini yeni günün dinamik dakikalarına bırakmayı düşündüğü vakitlerde zihnimin baş köşesine gelip kuruluyorlar. Bu defa da uyku zebanileriyle kavgalarım başlıyor.  Biri uyumam için darbeler indirirken diğeri uyumamam için var gücü ile saldırıyor. Bu mücadeleden hep ben zararlı çıkıyorum. Ya uykusuz kalıyorum ya da sabaha kadar karabasanlar, hafakanlarla birlikte huzursuz uyuma çalışmaları sonrası bitap düşüyorum.

Korkularım var dostum. Önce iyi bir evlat olamama korkum var. Anneme, babama gurur duyacakları bir çocuk olabildim mi, sorusu kafamın içinde dolaşıp durur.  Ben yaşadıkça bir cari sadaka olabilmiş miyim onlar için mesela. Farkında olmadan onları kırdığım, üzdüğüm zamanlar olmuş mudur, doğrusu bilmiyorum.

Korkularım var dostum. İyi bir baba, iyi bir eş olamama korkum da var örneğin. Onları anlayan, onlara yol gösteren biri olamama korkusu bu.  Çocuklarımı gereğince eğitememiş, hayata ve geleceğe hazırlayamamış olmaktan çok korkuyorum mesela. Onlarla yeterince anı biriktirmemek korkusu da var ayrıca. Anlayan, seven, değer veren, koruyup kollayan bir eş değilsem diye de çok korkuyorum.                                                                                                       Dostum, iyi bir iş arkadaşı olmak; herkesin birlikte çalışmaktan keyif aldığı biri olmak, iş yerinde yokluğu çabucak hissedilen, varlığından mutluluk duyulan biri olmak insana haz verir. Böyle tanınmamak, bilinmemek korkusunu da yaşıyorum. Buradaki olumlu özelliklerin tersini taşımak ya da yaşamak korkusu hep bir yerlerde durur benim için.

Herkesin yaka silktiği, selam dahi vermekten kaçındığı, görünce yolunu değiştirdiği, kimsenin arkasından iyi konuşmadığı aksi, melun, huysuz ve geçimsiz bir komşu olma korkusu da uykularımın kaçmasının sebeplerinden biridir dostum.

Şimdilerde yeni korkular da sarmış beni. Katiller ve zalimler sürüsünün katlettiği kardeşlerime istediğim kadar yardım edememenin, onların çığlıklarını duyuramamanın acısı ile iyi bir kardeş olamama korkusunu yaşıyorum. Gönül coğrafyamızın pek çok noktasında özellikle bugünlerde Gazze, Filistin, Arakan, Doğu Türkistan ve seslerini duymadığımız/ duyuramadığımız diğer yerlerdeki acıları dindirmek için gereğince ve yeterince uğraşmadığımı, bu nedenle din gününde amel karnemde kardeşlik dersinin notunun düşük olacağını düşünüyorum. Bunun için de hesap veremeyeceğim korkusunu iliklerime kadar yaşıyorum.

En önemli korkumsa dostum, bana bütün bahşedilenlere karşılık iyi bir kul olamamaktır. Öyle ya sağlığım yerindeyken; elim, ayağım, gözüm, kulağım hülasa bütün azalarım tam ve sağlıklı iken onların şükrünü eda edememek ne büyük bir eksikliktir. Evlat sahibi olmak bahtiyarlığına karşılık itaatkâr bir kul olmamak nasıl bir bahtsızlıktır? Ulaşabildiğim sayısız dünya nimetine rağmen hep eksikliklerden dem vurmak bir şükürsüzlük değil midir? Bu durumun bir izahı olabilir mi acaba? Akıl sağlığına sahip olan, düşünen, yorum yapabilen ve kendisine eşrefi mahlukat olabilme imkânı tanınan biriyken bunu gerçekleştirememek, çok büyük bir korku için yeterli neden olamaz mı? Ve aslında dostum, zamanı geldiğinde “Ey mutmain olan nefis! Sen O’ndan (Allah’ın verdiği bütün mükâfatlardan) razı, O da senden razı olarak Rabbine (O’nun manevi huzuruna) dön. (Razı olduğum sâlih) kullarımın arasına katıl ve gir cennetime.’’ müjdesini alamamak korkularımın en büyüğüdür.

Senin de korkuların yok mu dostum? Korkusuz olmak mümkün mü bunca nimet ve yaşananlar arasında?                    Ömrüm, korkularımla umutlarım arasında geçiyor dostum. Var olan korkularımın bir kısmını sıraladım. Ancak, uykularımı kaçıran korkularımın yanı sıra beni hayata bağlayan, hayat mücadelesine devam etmemi gerektirecek umutlarım da var.

Annemle, babamla hiç çatışmadım; bugünün moda deyimi ile ergence tavırlarım hiç olmadı onlara karşı. Sözleriyle benden razı olduklarını söylemelerinin yanında gönülden/kalpten de bunu ikrar ettiklerine dair umutlarım var.        Çocuklarım beni hiç üzmediklerine ve onlarla ilgili çevreden bir şikâyet gelmediğine göre eğitimleri ile ilgili bir eksiklik bulunmadığına ve ebeveynleri olarak bu sınavda başarılı olduğumuzun umudunu taşıyorum.

İş arkadaşlığı ve komşuluk ilişkilerinin nerdeyse rafa kalktığı, herkesin bireysel düşündüğü bu dönemde hala selamlaştığım, bazı mevzuları konuştuğum, çocuklarımızın durumunu istişare ettiğim komşulara ve iş arkadaşlarına sahip olma bahtiyarlığına erişmiş biri olarak da umudumu korumam gerektiğine inanıyorum. Yüz yüze görüşemesek de farklı iletişim araçlarıyla görüştüğüm, muhabbet ettiğim, dertleştiğim dostlara sahip olmak umudumu arttırıyor.

Ve evet, bugün yeryüzünde süren katliamlar, yapılan zulümlere karşı yaptıklarımı yeterli görmüyorum; yapamadıklarım da canımı acıtıyor. Bu beni rahatsız ediyor. Ancak Abdülhakim Arvasi’nin “Hiçbir amelime güvenmiyorum ama; Allah’ın düşmanlarına düşmanlığım var.” sözü yüreğime su serperken umutlarımın yeşermesine vesile oluyor. Bu vesileyle dostum, nefsimden başlayarak yeniden dirilten eylemlerle umutlarımı arttırmaya gayret ediyorum. Sen de katıl, haydi!

Bismillah…

EYYUP YÜKSEL        

MİRATHABER.COM -YOUTUBE-            

YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ               

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar
  1. ismail zor dedi ki:

    Diline yüreğine sağlık Eyyüp hocam. Kaleminden ne güzel dökülmüş..