Dünya’da insanlığın fakirleşmesine, birbirine muhtac hale gelmesine, birbirini ezerek elindekileri çalmasına, sömürmesine, savaşlarla birbirini acımasızca öldürmesine neden olan temel sistem, karşılıksız olan paraya dayalı, havadan oluşturulan borca dayalı, faize dayalı Küresel Bankacılık Sistemidir, bunu yöneten bir avuç sözümona seçkilerdir.
Bunlar, ülkelerin yönetimlerini satın aldıkları ve derin devletlerini yönlendirdikleri için, kendi istemleri ve denetimleri dışında dahi gelişse bütün dünya olaylarına hızlı müdahale ederek kendilerine yontmaya çabalamaktadırlar.
Arap Baharını bunlar çıkarmamıştır ancak sonradan başta olumlu ve halkın yararına gelişen bu etkiyi Libya’da, Mısır’da, Suriye’de, Bahreyn’de, Suudi Arabistan’da, Yemen’de, Sudan’da, Cezayir’de, Lübnan’da ve hatta kısmen Türkiye’de kendi çıkarlarına uygun hale dönüştürmüşlerdir. Bir tek baharın başlangıç ülkesi olan Tunus’ta kendi lehlerine tam çevirememişlerdir.
Benzer bir şekilde de mevcut Korona krizinde görülmektedir. Covid-19 olarak da bilinen SARS-CoV-2 virüsü, doğal olabilir. Ya da sadece dikbaşlılık eden Çin’i kısmen hizaya getirmek için olabilir. Ya da Çin dışişleri bakanlığının iddia ettiği gibi ABD silahlı kuvvetlerini kullanan bilinmeyen biyoteröristlerce başlatılmış olabilir. Bunlar yeni açıklamalar olmadıkça spekülasyon olarak kalır.
Kuşkusuz dünyada oluşan küresel düzenin bozulması, yıkılması, denetimin kaybolması, insanlığın yerelleşmesi, ayrıklaşması, bir avuç seçkinin elindeki Küresel Bankacılık Sistemi’ni de zayıflatmaktadır. İki yüz yıldır kurdukları kendi sistemlerini bozmak ya da belirsiz bir duruma sokmak kuşkusuz küresel seçkinlerin de çıkarlarına uymamaktadır.
Ancak Küresel Bankacılık Sisteminin içinde bulunduğumuz bu durumdan çıkar sağlamaya çalışması, kendi lehine çevirmeye gayret etmesi de gözlemlediğimiz doğal bir durumdur. Hatta bunun için bir çaba sarf etmelerine bile gerek bulunmamaktadır. Kurulu olan sistem buna göre çalışır.
Korona ile mücadele eden ülkeler, bu büyük savaş için gerekli bir hazırlık yapmamışlardır. Bütçelerinde “pandemi çıkarsa harcanacak para” diye bir kalem bulunmamaktadır. Bu nedenle çok büyük ölçekte faizli borç almaları gerekmektedir. Kimden? Bankalardan. Küresel Bankacılık Sisteminden, havadan üretilen Kısmi Rezerv Sistemine dayalı ve Faiz tabanlı yoktan paralarla borçlanılacak, devletler kendi halklarını küresel tekebbür ve tahakküme daha da köleleştireceklerdir.
Şimdiden Almanya, Fransa, İtalya toplamda trilyon Avro borç alacaklarını ilan ettiler. Amerika trilyonlarca harcamayı başlattı. Bütün olarak bakıldığında bu borçlanmalar daha da artacak ve onlarca trilyonluk meblağlara yükselecektir.
Her borçlanma bireyin kendi devleti aracılığıyla Küresel Bankacılık Sistemine daha da köleleştirilmesidir. Her kriz, her savaş borçlanma demektir.
Devletlerin hızlı önlem alamamasının nedeni ağır borçlar ve yeni borç almadan korkmalarıdır. Ardından kriz büyüyünce başta alacaklarından çok daha yüksek oranda para borç almaları durumu ortaya çıkmıştır.
Bu, krizin küresel sistem tarafından çıkarıldığı anlamına gelmiyor. Kimse kendi nizamını tehdit edecek bilinmeyen bir karışıklık istemez. İddiaların aksine virüsü onlar yaymamış olabilir. Ancak mevcut çarpık sistem öyle ki her durumda hep onlar kazanıyor.
Küresel bankacılık sistemi, bizi zayıflatan ve köleleştiren temel araçtır. Faize dayalı Kuran’da kesin olarak Allah’ın ve Resulünün düşmanı olarak nitelendirilmiştir. Korona kriziyle bilinçlenmemiz ve kurtulur kurtulmaz bilinçlenmemiz bu konuyu ele almamız hayatidir.
Bu yapıyla devam etmez.
Prof. Dr. Kutluk ÖZGÜVEN
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…