Korona vakalarını incelediğimizde ortaya çıkan gerçek dünyanın en güçlü sistemi olan Amerikan devletinin çoğu ülkeden daha fazla sallantıda olması. Bunun bize önemli etkileri olacak.
Amerika’da vaka sayılarının Nisan ayı bitmeden milyonları görebilecek olması, tıbbi malzeme yetersizlikleri, ülkede tek bir yasal sistem olmaması, Amerikalıların bireyci yaşam biçimi, kara kesimiyle sahillerin zıtlığı, ülkenin zayıf bağlarla bağlı olması, işlerin kötü gittiği bir zaman hiç yaşamamış olması, hiç işgal görmemiş olması giderek cevap vermesini olanaksızlaştırıyor, panik artıyor.
Amerika bunun aylarca sürmesi sonucunda eyaletlere hatta ondan da küçük yerleşimlere bölünebilir. Ülke dişine kadar silahlı olduğundan, başka ülkelerde rahatlıkla engelleyebilecek olan ordu Amerikayı kolayca bir arada tutabilecek kapasitede değil. Her bir silahlı Amerikan askeri için yüz silahlı sivil var. Amerikan anayasasına göre sivillerin otomatik silahları, makineli tüfekleri, hatta tankları bile olabiliyor, halk üniforma giyip, milis kuvvetleri kurup, askeri manevralar yapabiliyor. Yani Amerika’da ordunun ülkeye el koyması öyle kolay değil, yıllarca sürebilir.
Dahası Korona, Amerika’nın silahlı kuvvetlerinde de hızla yayılmakta. Birçok üste vaka çıktı. USS Roosevelt uçak gemisinde Korona vakası sonucu binlerce mürettebat panik içinde kaçacak yer arıyorlar. Ancak açık denizde kaçacak yer yok. Bunun dünyanın geri kalanı için sonucu, doların, dolayısıyla dünyadaki bütün paraların sona erecek olması.
Dünyadaki bütün paralar Bretton-Woods uzlaşmasının ardından Amerikan Dolarına bağlanmıştı. Avro, Ruble, Sterlin, Yen, Yuan, Lira, Amerikan Dolarına göre bir değer elde ediyor, eski karşılıklar olan altının gümüşün yetmiş yıldır bir önemi kalmadı. Doların değeriyse karşılığa göre değil tamamen Amerika’nın dünya gücüne, dünyada oluşturduğu izlenime, soyut yargılara dayalı. Yani karşılıksız, havada uçan, yere basmayan bir değer. Gerçekteki karşılığıysa ABD donanmasının, uçak gemili filolarının, ordusunun, deniz piyadelerinin silah gücü, CIA, NSA, dünyanın bunlardan ortak korkusu. ABD, aslında kendisine de ait olmayan dünyadaki finansal elitlere ait olan Doların değerini tutmak için silahlı kuvvetlerine dünyanın tümünün toplam harcamasından daha fazla para harcıyor.
ABD silahlı kuvvetler geri çekilirse, iç paniği bastırmak ve Kuzey Amerika’yı bir arada tutmak için kullanılırsa dünya boşta kalacak. Dolar bekleyip bekleyip muhtemelen Çin ya da bir başka devletin başlatacağı domino etkisiyle bir hafta içinde Weimar Cumhuriyetinin Markı benzeri hızla yok olacak. Yok eğer silahlı kuvvetleri Doları muhafaza edebilmek amacıyla Kuzey Amerika’ya geri dönmez, sadece sünayadki askerî, diplomatik ve istihbarat üsleriyle kendi ülkesindeki ordu üslerinden oluşan bir ülkesiz Amerika’ya dönüşürse, o zaman da ABD bildiğimiz haliyle devam etmeyecek.
Dolayısıyla bu krizin yaz aylarının içinde doğru bu şekilde sürmesi halinde Amerika bir seçim yapacak. Ya para birimi olan Doları ayakta tutacak ya da ülkesini. Büyük olasılıkla ülkesini seçecektir, çünkü Amerika’nın yaşamak için dünyaya ihtiyacı yok. Japonya, Almanya, Çin gibi dışa bağımlı değil, enerji, besin, doğal kaynak, teknoloji olarak kendine yeterli. Bir noktada “artık ben küresel finansal elitleri ne dinlerim ne de onların adına dünyada para nizamını korumak için dünyanın jandarması olurum” diyebilir.
Şu durumda Korona’ya kısa sürede bir çare bulunamazsa Amerikan dünya gücünün, dolayısıyla doların, dolayısıyla bütün para birimlerinin, dolayısıyla bildiğimiz klasik ekonominin sonu geliyor. Enerji ihtiyaçlarının da hızla azalması, belirsiz kalması sonucu onun yerine petrol varili gelmeyecek. Altın, gümüş, takas belki geri dönebilir ama yeterli olmayacak. Çin, Rusya, İran, Japonya, Türkiye gibi temeli olan devletler kendi para birimlerini yeniden kabul ettirebilirlerse kısmen orta vadeli bir düzen sağlayabilirler.
Bir ilaç bulamazlarsa bu yıl içinde bilinen ekonominin bütün prensipleri geçerliliğini yitiriyor. Hem dünya finansal elitleri için hem de bizler için. Tabii bizlerden kastım, Korona’dan ve onun tetikleyeceği diğer felaketlerden sonra hala hayatta kalacak olanlarımız.
Prof. Dr. Kutluk ÖZGÜVEN
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi