2019 yılının son dönemlerinde dünyayı etkisi altına alarak Çin’den yayılarak, küresel salgın ilan edilmesine sebep olan korona virüs üzerine yapılan çalışmalara her geçen gün yenisi ekleniyor. Ancak bu sefer durum farklı, Çin korona virüs testleri ile genetik veri tabanı oluşturduğu açığa çıktı. Haberler.com’un haberine göre Çin’in planını deşifre ettiği habere aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Dünya, 5 milyon kişinin ölümüne neden olan korona virüsle mücadelesine hız kesmeden devam ederken Çin ile ilgili hazırlanan rapor gündeme bomba gibi düştü. Ulusal Karşı İstihbarat ve Güvenlik Merkezi tarafından hazırlanan rapor, Çinli şirketlerin ABD ve Avrupa biyoteknoloji sektörüne yatırım yaptığına dikkat çekti. Raporda, Çin’in askeri üstünlük elde etmek adına teknoloji hakimiyetini kullanma çabasında olduğu ve korona testleriyle genetik veri tabanı oluşturduğu konusunda uyarılarda bulunuldu.
2019 yılının aralık ayında tüm Dünya Çin‘den gelen haberler le sarsılmış, Wuhan’da görülen virüs kısa süre içinde tüm dünyayı etkisi altına almıştı. Dünyanın koronavirüs ile mücadelesi devam ederken virüsün nereden ve nasıl ortaya çıktığı sorusu hala cevap bekliyor.
Bu konuda pek çok iddia ve teori ortaya atılsa da virüsün Wuhan’daki viroloji laboratuvardan sızdığı iddiası hala en çok destek gören tezlerden biri. Bilim dünyası bu soruya yanıt ararken Çin ile ilgili çok konuşulacak yeni bir iddia geldi. İstihbarat yetkilileri Çin’in yeni planı hakkında raporunu yayınladı.
Ulusal Karşı İstihbarat ve Güvenlik Merkezi tarafından hazırlanan rapor, Çinli şirketlerin Abd ve Avrupa biyoteknoloji sektörüne yatırım yaptığına dikkat çekti. Aynı rapor, Çin’in biyoteknoloji firması satın alımlarıyla küresel genetik veri tabanı oluşturduğu konusunda uyarıyor.
‘Çin’in korona planı’ olarak tarif edilen bu durum nedeniyle Pekin yönetiminin on milyonlarca kişinin genetik bilgilerine erişebileceğinden korkuluyor. Raporda Çin’in askeri üstünlük elde etmek adına teknoloji hakimiyetini kullanma çabasında olduğu ve bu durumun ABD sağlık sektörünün Pekin’e bağımlı hale getirebileceği bilgisinin altı çizildi.
Son dönemde en gergin dönemini yaşayan Çin – ABD ilişkileri bir süredir dünyanın gözünü pasifik bölgesine çevirmesine neden olmuş durumda.
ABD’li emekli amiral James Stavridis ve gazeteci Elliot Ackerman’ın kaleme aldığı ‘2034: A Novel of the Next World War’ (2034 Dünya Savaşı senaryosu) isimli kitap, geçtiğimiz dönemde yeni bir dünya savaşı çıkarma potansiyeline sahip bölge olarak Güney Çin Denizi gösterilmişti.
Söz konusu kitap böyle bir savaşın yaşanması durumunda hangi silahların kullanılabileceği hakkında da bilgiler sunuyor. Buna göre, savaş alanına otonom yani insansız askeri araçlar hakim olacak. Stavridis ve Ackerman konvansiyonel savaşın yanı sıra böyle bir çatışmada bir ilk yaşanacağı görüşünde. İkiliye göre, bu ölçekte bir savaşta iki tarafta ‘düşman sistemleri’ni saf dışı bırakmak için geniş çaplı hack saldırıları düzenleyecek.