“Para” nın asıl sahibinin Devlet olması gerekirken, birinci dünya savaşından sonra kurulan emperyalist kapitalist sömürü sistemi kendi devletinden bağımsız ancak kendi devletine bekçiliğini yaptırdıkları merkez bankaları aracılığı ile “para” küresel boyutta, bugünün modern Karunları olan dünya oligarkları tarafından yönetilmiştir. Her ne kadar ülkeler bastıkları paraların üzerinde ki rakam ve yazılar kendi devletlerine aitmiş görüntüsü verselerde hiçbir zaman küresel para sisteminden bağımsız işlem görmesine müsaade edilmemiştir. Ülkelerin kendi iktisadi yapısında ki faizlerde dahil olmak üzere küresel iktisadi düzende ki “para” mübadele aracı olmasından öte küresel boyutta emtiaya dönüştürülmüş ve sistem sahipleri tarafından yeryüzü insanlığını faiz sarmalına sokarak sömürücü aracı olarak işletilmiştir.
Bir ülkenin dünya ekonomik sistem dışında bağımsız hareket etmesi mümkün değildir. Bu yönde hareket etmeye kalkan ülke yöneticileri çeşitli yöntemlerle iktidardan al aşağı edilmiştir. Ülkemiz de ise yirmi yıllık iktidar süreci sonrasında Recep Tayyip Erdoğan canı pahasına verdiği mücadele sonunda izlediği para politikalarında bağımsız hareket etme kabiliyetine kavuştuğu için küresel masa başı soyguncular artık ülkemizden umduğunu bulamamaktadırlar. Eskiden olduğu gibi istedikleri gibi at koşturamaz oldular.
Ülkemizde ki bir takım para oyuncularının ifadelerine göre parayı yönetenler tedirgin imiş!
Elbette tedirgin olacaklar!
Geldiğimiz noktada “Para” Türkiye’de artık sahibi tarafından yönetilmektedir!
– Evet!.. Ne demişti Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan?
– Ahdim olsun ki faizle mücadele edeceğim!
Bu mücadelenin verilebilmesinin ilk aşaması olan Merkez Bankası işleyişinde devlet otoritesinin hakimiyetinin sağlanarak dış odaklı müdahalelerin bertaraf edilmesiyle başlamıştır. Sonraki aşaması ise küresel boyutta ki rezerv paranın işleyişine olan bağımlılıktan kurtulmakla neticelenecektir.
Şimdiye kadar küresel kapitalist emperyalizmin kurumları veya kişileri aracılığıyla mübadele aracı olması gereken para; kapitalist dünya düzeninin kendi koydukları kurallar çerçevesinde ribanın kaynağı haline getirerek masa başı soygunculuk yapmak suretiyle tüm insanlığın emek ve alın terini çalarak soygun medeniyetlerini kurdular ve bugüne kadar yaşattılar. Şimdilerde de içerisine girmiş bulunduğumuz dijital çağda devam ettirmenin planlarını yapmaktadırlar.
Bu plan Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki askeri ve iktisadi sahada güçlenen Türkiye eliyle bozulacaktır. Akabinde dünyaya merhamet medeniyeti hakim olacaktır!
Bu planın akamete uğramaması için iktidarın R.Tayyip Erdoğan’ın yetkisinde devam etmesi şarttır!