30 yıl kadar öce kurucusu olduğum EMİR Turizm isimli seyahat acentesi ile ilgili olduğum yıllardı.
Ortopetik Terlikler
Mekke’deydik, işlerimizi takip ediyor ama her vakit namazını Mescid-i Haram’da kılmaya özen gösteriyorduk.
Bir öğle vakti temsilcimiz Bilal Özkan kardeşimizle birlikte namaza geldik. Fakat Kâbe çevresinde araba park etmek pek müşkildi. Arabamızı terk edercesine bir kenara çekip farza yetiştik.
Kılar kılmaz da arabaya döndük. Ancak ben aceleyle kendi terliklerimi değil de yanıbaşındaki terlikleri aldım. Aldığım terlikler/sandalet ortopetikti. Sahibi pek üzülmüş ve öfkelenmiş olsa gerek.
Aynı gün ikindi namazına da alelacele yetiştik. Mermer merdivenleri inerken sanki görünmeyen bir el sağ ayağımı kaldırıp yere çarptı. Ayak baş parmağım şişti ve simsiyah oldu. Siyahlık haftalarca devam etti.
Beş Lira Taksi ücreti
15 gün kadar önce Emirgan’dan Ayazağa üniversite durağına taksiyle gitmiştim. Çoktandır taksiye binmediğim için yaklaşık 40 lira olur zannıyla 50 lira verdim, üstünü beklerken taksi şoförü göstergeyi işaret ederek 55 lira tuttuğunu açıkladı. Bu arada acelece inmem gerektiği için ve biraz da ücretten kuşkulandığımdan beş lirayı vermeden indim. Ama kapıyı kapatırken sol elimin baş parmağı ezildi, canım yandı ve bir anda tırnağımın bir kısmı simsiyah oldu, henüz daha da geçmedi.
Her iki olayda uyarı aldım.
Kur Korumalı Mevduat Faizinden Korunmam
Bundan bir yıl kadar öce sattığım dairelerin parasının kısa zamanda erimeye başladığını görünce Kur Korumalı Mevduat’a yatırdım. Bir ay kadar sonra da bir dükkan satın aldım. İndirim yapan dükkan sahibinin ricasını kırmayarak iki ay sonra ödeyeceğim parayı Kur Korumalı’dan çıkararak ödedim.
Bayağı bir kaybım olmuştu. Yaptığım akıllıca görünmüyordu, ama düşününce anladım ki Rabbim beni korudu. Ömrüm boyunca korunmaya çalıştığım faizden korumuştu. Çünkü Kur Korumalı Mevduat’ın getirisi muhtemelen faiz olacaktı. Oldu da. Faiz geliri ise tam bir pislikti.
Faizi Almak da Vermek de Zulümdür
Faiz parası insanlarımızdan sömürülmüş kul hakkı içeren kan kokan paradır. Faizi vermek bile nefse zulümdür. Bu arada ifade edelim; Faizli ekonomik düzene itiraz etmeyip pahalılıktan şikâyet eden cahil ve ahmaktır.
Büyük Hatam
Faize değinmişken bir etkileyici hatıramı daha dile getireyim: Şimdilerde içkisiz ünlü bir restoran olan İstanbul Boğaz’ındaki Baltalimanı OBA, varlığını bu gün de koruyan bir tesistir. Ağabeyim Süleyman’a Demircan’a ait olan OBA için !975’li yıllarda meyhane olmaması için büyük bir hata ile faizli kredi aldık. Ben de aracılık yaptım ve tek mal varlığım olan evimi ipotek verdim.
Ünlü bir hocamızla istişareden sonra yaptığım ve hayatımın en büyük hatası olan bu aracılık, evimim icradan üç defa satılmasına ramak kaldı. Eğer ağabeyim ile ortaklık gibi bir amacım ve pazarlığım olsaydı hiç şüphe etmiyorum ki evim gitmişti. Rabbim iyi niyetli hatamı bağışladı.
Hulasa kul hakkı önemlidir.
Tam bir kredi dilenciliğiyle milyonlarca faizli krediler alıp faizini ürettiği mallarla millete ödeten ve ilişkilerinde kul haklarını zimmetlerine geçirenlere hayret ediyorum. Malvarlığının kendilerini ebedi kılacağını mı sanıyorlar?
Mümin Değerlidir
Müminin Allah katında değeri yüksektir. Allah yüceltmek istediği kulunu diğer kullara zarar verici olmaktan korur. Ama koruma, bazen rüya yoluyla uyarılar şeklinde ve bazen de hafif fiziksel cezalar şeklinde olur. Bazen de nimetlerden yoksun kılma yoluyla gerçekleşir.
İşimiz Allah’a Kalırsa Kolay İnsanlara Kalırsa Zordur.
Sanılanın aksine işimiz Allah’a kalırsa kolaydır. Çünkü O affedicidir. Zimmetimize geçirdiğimiz maddi ve manevi kul haklar sebebiyle işimiz insanlara kalırsa yandık. Çünkü ahiret, ananız – babanız, eşiniz ve çocuklarınız da olsa herkesin hakkını talep edeceği ebediyet yurdudur.
Haramlar işleyerek kul haklarına girerken hiç uyarı almıyor, hastalık türü bir cezaya uğramıyor ve mahrumiyetle karşılaşmıyorsanız, açınacak haldesiniz. Aklınızı başınıza alın.
Sözü Rabbimize bırakalım:
“ Kulakları sağır eden o Kıyamet çığlığı geldiğinde, İşte o gün kişi kardeşinden, kaçar.
Annesinden, babasından, Eşinden ve Çocuklarından kaçar.
O gün, herkesin kendine yetip artacak bir derdi vardır.
O gün bir takım yüzler parıl parıldır, Güler ve sevinir.
Yine o gün birtakım yüzleri de keder bürümüş, Hüzünden kapkara kesilmiştir.
İşte bunlar kâfirlerdir/ günahkârlardır.” (Abese 33-42)
Ali Rıza Demircan
Etiketler
KUL HAKKI, FAİZ. UYARI, CEZA, ÖLÜM ÖTESİ