Yukarıdaki başlığı atmamıza sebep olan haberi okuyalım:
[Bodrum ilçesinde 9 günlük Kurban Bayramı tatili, ilçenin su kaynaklarını tehdit etti… Geyik Barajı’nın doluluk oranı yüzde 4,3 düştü. Mumcular Barajı’nda ise su akışı sağlanamadı. Uzmanlar, bayram boyunca 1 aylık suyun tüketildiğini ve yarımada genelinde su kesintileri yaşandığını açıkladı.]
İslamî ilkelerin yaşandığı toplumda ona inanmayanlar da etkilenir. Daha açık bir anlatımla İslam’la inanç bağlantısı olmayanlar da bazı İslamî kuralları yaşarlar. Bu gibi etkilenişime Kültür Müslümanlığı denir.
Bir buçuk asırlık dünyevileşme geçmişi olan ülkemizde İslami yaşam zayıfladığı için Kültür Müslümanlığı da kalmadı gibi.
Sosyolog yazar Ali Bulaç’ın anlatımına göre bir seyahatleri sırasında elinde sişe suyu gördüğü yol arkadaş ünlü ateist yazar B.B. ye hayrola, der. O da taharet için aldığını söyler. Çünkü bizim kâfirlerimiz bile Kültür Müslümanı idi. Onlar da popolarında su ile temizlik yaparlardı.
Sözü uzatmayalım, inanmayanları ile birlikte İslam toplumu mesela Ramazan’da bir ay yememe-içmeme eğitimi yapar. Kurbanda hayvanı kesme yöntemiyle de olsa nefsi müdafaa için öldürme eğitim alır. Dere kenarında abdest alınırken bile su israf edilmez, günaha girilmez ve israfa düşülmez.
Kapıda olan savaşlar, DSÖ ile pazarlanacak pandemiler ve beklenen kuraklıklar… Bütün bunların bize susuzluk yaşatacağı apaçık görülüyor. Kültür Müslümanlığı’na da hasret ülkemiz sorunlarıyla nasıl baş edecek?
Bodrumda yaşayanlar veya eğlenmeye gidenler bu ülkenin manevi değerlere en uzak insanları görülebilir. Bunun en önemli ve açık göstergesi sanıldığı gibi cami cemaatlerinin azlığı değil, 9 günde bir aylık su tüketimidir. Bir diğer anlatımla israf edilmesidir.
Zenginden fakirine, gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine her alanda israfa alıştık. Hem de borçlanarak israfa. Oysaki Allah israf edicileri sevmez, insanlık erdemleri de israfa karşıdır.
Bizi İslam’la her alanda orta yolu tutmaya ve dengeli harcamaya yönelten Allah’ımıza hamdolsun. Okuyalım:
“Rahmeti yaygın olan Allah’ın sevdiği kullar mallarını Allah yolunda veya başka herhangi bir iş için harcayacakları zaman ne kendilerini ve ailelerini muhtaç duruma düşürecek şekilde savurganlık yaparlar, ne de mala mülke aşırı bir tutkuyla bağlanıp cimrilik ederler; onların harcamaları, bu ikisi arasında ölçülü ve dengelidir. (Furkan 67)
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-