Kur’an nettir, açıktır, doğrudur, HAKTIR ve değişmez ilkeler sistemidir. Kanunları hikmet ayarı ile yerli yerine konduğu için “yazboz tahtası” niteliğinde değil kıvamındadır.
Allah Teâlâ’nın kanunlarında vesayet yoktur. Çünkü Onu, baskı altına alacak, etkileyecek, yönlendirecek ve yaptırım uygulayacak hiçbir güç ve irade yoktur. Allah Teâlâ bilgilenmeye, başkasından destek almaya muhtaç değildir. Her hangi bir onay makamına muhtaç değildir. Şuhud ilmi de gayb ilmi de yalnızca Ona aittir. Ne dilerse “ol “der, o olur.
Allah Teâlâ, yeryüzündeki kullarına “halifem” diyerek yüksek değer vermiştir. Fakat Özellikle günümüz okumuş müslümanlarının bu hususta anlaşılmaz sıkıntılar yaşadıkları müşahede edilmektedir. Allah Teâlâ’nın vadinden ve Kur’an gibi bir Kitabın beyanlarından sıvışıp uzaklaştığı açıkça görülmektedir. Bu genel görüntü gelecek karanlıkların habercisidir.
Bu ifade “felaket tellallığı” değil, ancak ilâhî uyarıdır. Kur’an ile yüzleşmemiz yeterlidir. Özellikle geçmiş kavimlerin de vahye karşı ihanetlerini dile getiren Rabbimiz buyurur ki; Hani Allah, kendilerine Kitap verilenlerden: “Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız ve asla gizlemeyeceksiniz diye misak; kesin söz aldı. Fakat onlar, verdikleri kesin sözü sırtlarının ardına attılar ve karşılığında biraz para aldılar. Ne çirkin şey satın alıyorlar. (Âl-i İmran: 3/187) Onların yapıklarından bugün ki müslümanlar ders almalıdırlar.
Bugün çeşitli panellerde, konferanslarda, radyo ve televizyon programlarında, sempozyumlarda ve benzeri alanlarda hatta sosyal medyada din tandanslı sitelerde dinden söz ediliyor. Dahası Diyanetin bütün vaazlarında, hutbelerinde ve yayınlarında anlatılan din ile Kur’an’daki beyanlar karşısında tutarsızlık vardır. Bu karmaşaya cevap arıyoruz bulamıyoruz.
Medyatik anlayış ile Kur’an’ı anlatma curcunası karşısında Rabbimiz bizi bilgilendiriyor;
Kıyamet günü, her ümmet içinden kendilerine Peygamberlerini şâhid gösterip ve seni de şu ümmetin üzerine şâhid getireceğiz. Ey Rasûlüm, “Sana bu kitabı, her şeyi beyan eden” ve bir hidayet, bir rahmet, müminlere de bir müjde olarak peyderpey indirdik. (Nahl:16/89) Cenabı Hakkın bu muhteşem beyanından sonra Kur’an’ı bize niçin gönderdiğini birkaç ayetle müminlerin dikkatine sunalım ve hep beraber haberdar olalım;
Biz, o Peygamberleri mûcizelerle ve kitaplarla gönderdik. Ey Rasûlüm, sana da Kur’an’ı indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara beyan edip açıklayasın, olur ki; tefekkür eder anlarlar. (Nahl:16/44) Burada görülüyor ki sorumlular, indirileni, insanlara beyan edip açıklama” görevi ile görevlidirler. Bizim de görevlerimizden biri de elbette uygulamaktır;
Ey Rasûlüm, bu Kur’an’ı sana ancak insanların ihtilafa düştükleri din işlerini beyan edip açıklaman ve iman edecek kimselere bir hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik. (Nahl:16/64) Bu görev bir diğer ayette daha da ağırlaştırılmaktadır, yapmayan uyarılmaktadır;
Gerçekten biz sana kitabı hak olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah’ın sana gösterdiği gibi hüküm veresin. Sakın hainleri destekleyip yardımcı olma. (Nisâ:4/105)
Burada görüldüğü gibi Kur’an’ın Allah tarafından bize niçin gönderildiği açıkça bildiriliyor. Günümüz müslümanı bunları gündeminde görmekten rahatsızdır. Bunun için de Rabbimiz buyuruyor ki; İşte biz o Kur’an’ı ancak onunla takva sahiplerini müjdeleyesin, batılda inat edenleri inzâr edip korkutasın diye senin dilinle indirip kolaylaştırdık. (Meryem: 19/97)
Andolsun, size, (hayatınızın her alanını kapsayan) zikrinizin içinde bulunduğu bir Kitap indirdik. Hâlâ aklınızı çalıştırıp anlamayacak mısınız? (Enbiya:21/10) Ve yine;
Siz Kitabı okuduğunuz halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Hâlâ aklınızı kullanıp gerçekleri anlamayacak mısınız?) (Bakara:2/44) ~ ~ ~
Elbette bu kadar ağır ilâhî uyarı boşuna yapılmamıştır. Tabii yukarıda ki ciddi görevleri yapanlar başarılı olanlardır. Yapmayanlar zavallıca oturur yapmış gibi konuşur dağılırlar. Bunları yapmayan sorumlular sosyal medya sitelerinde “kopyala yapıştır”, “hayırlı cumalar”, “mekânı cennet olsun” ve “Kur’an bizde ne değiştirdi” gibi ifadelerle oyalanmayı görev yapmış sayıyorlar.
“İnsanlar arasında Allah’ın gösterdiği gibi hüküm verecekler, neredesiniz? NERDE?
Yeter ki Rabbimiz dilesin. Yeter ki O dilesin! Esselamu aleykum İlhan ORAL
Rio’da uzlaşma için görüş birliği sağlanamadı. Toplantı sonrası Rio’da başarısız bir darbe girişimi oldu. Dünyayı…
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…