İnsanın niyeti bozuksa kalbi otomatik bozuktur. Hem psikolojisi, hem niyeti ve hem de kalbi bozuk olan, hep fitne ve fesat peşinde koşar. Böylesi birinin huzuru ve dürüstlüğü maya tutmaz. Bu tür insanlar başkalarının huzurlu olmalarını da kabullenemezler. Bu tipler yarasa kuşları gibi ışıktan rahatsız olurlar. Hele bu ışık Kur’an nuru ise bu ışıktan sıkıntıya girerler.
Batı zihniyetinin Osmanlı düşmanlığı, Osmanlının manevi zenginliklere sahip olmasına kıskançlıklarından kaynaklanır. Bir erkeğin karısını kıskanmayacak kadar köhne bir psikoza girmesi halinde, kıskançlık hedef sapması yapar. Böyle bir pozisyon insanın, insanî değerlerini arızalandırır. İşin özeti de budur. Batı toplumları, edebiyat ve teknoloji alanlarında ilerlemelerine rağmen, özellikle aile bağlamında bir türlü aileye kıvam veremediler. Buna karşılık en kıvamında olan ve en kaliteli aile yapısına sahip olan bizi hedef aldılar. Bunun için de taa Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem zamanından itibaren Siyonist ve ehli salip ikilisi her türlü mücadeleyi verdiler. En sonunda bizi can evimizden vurdular. Bizimle Kitabımızın arasını açmayı başardılar, bütün değerlerimizden bizi kopardılar. Oysa ecdadımız, Kur’an medeniyeti ile sapasağlam ve dimdik ayakta tuttuğu aile sayesinde kadını gerçek değeri ile koruyarak yaşadığımız ülkeyi fethedip Anadolu yaptılar.
Bu medeniyette, bir tarafı ile “cennetin anaların ayakları altında” olduğunu açıklayıp kadının niceliğini dile getirir. Bir tarafta da “Allah Teâlâ’ya ibadetten sonra, ana babaya iyilik yapması için evladı görevlendirir. Hatta anne baba müşrik bile olsa ve evladını Allah Teâlâ’ya şirk koşmaya zorlasalar bile bu hususta ana baba emirleri geçersizdir, itaat edilmez.
Fakat dünya hayatında evlada, ebeveyne maruf ile sahiplenmesi emredilir. Daha açıkçası, evlat her halükârda anasını da babasını da el üstünde tutup baş tacı yapmakla mükelleftir.
Lokman suresinin on dört ve on beşinci ayetlerinde bunlar kesin kanun tarzında zikredilmektedir. Bunları yapmayanlar da uyarılırlar. Kur’an’ın çeşitli ayetinde hassasiyetle ana baba tavsiyesine devam edilir. Bu açıklamalarda görüldüğü gibi ana ve baba beraber zikredilirler. Ayırıma tabi tutulmazlar. Çünkü ana kadındır, baba erkektir. İkisi beraberce insandır. Bu iki değeri birbirinden ayırmak eşyanın tabiatına aykırıdır. Ayırmaya yelteneler, kendileri insanî değerlerini kaybeden değersiz ve tutarsız yaratıklardır.
Batı ülkelerinde ailenin ne kadar kokuştuğunu yerinde görüp tanıyınca bugün biz, ne yapmak istediklerini daha iyi anlıyoruz ve daha çabuk uyanıyoruz. Batı toplumlarının aile hayatını getirip bize mantolama yapmaya çalışan fitne ve fesatçılar kendi ahlâkî kokuşmuş yaşantılarını bize zerk etmek için uğraşıyorlar. Ancak hemen her alanda anlama özürlüsü bu zavallılar illaki fesatçılık yapacaklar. Çok geç kalmış olsak da artık Müslümanlar olarak biz bunu yeniden anlayacağız. Öğrenip anlama ile kalmayacağız, nice ailemiz içine kadar sızan fuhuş ajanlarını ve bu ajanların uşaklığını yapan fitneci soysuzları teşhir edeceğiz. O fitneci soysuzları teşhir ettikten sonra da onları kazdıkları fitne ve fesat çukuruna iteleyeceğiz.
Yaptıkları tahribatlarla, bizzat öz be öz kendi yavrularını sokağa terk edip, kocasını da perişan bir halde sıkıntıya sokan aklı başından çıkmış hoppa bayanlara da kendi değerlerini ve geleceklerini hatırlatıp aslına döndürmeye çalışacağız. Bu çok önemli hizmettir. Gerçek anlamda bizim görevimiz olan ıslah hizmeti, ihmali kabul etmez. Hizmetin ihmalinden başta devlet olmak üzere bütün ilgili kurumlar; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, hassaten Diyanet İşleri Başkanlığımız, belediyelerimiz, Gönüllü Kuruluşlarımız ve bütün milletçe hepimiz sorumluyuz ve bu hizmeti sahiplenme zorundayız. Yorumsuz ve muhakemesiz erkeği potansiyel suçlu ilan eden, kadını dokunulmaz kabul edip etkin güç yapan zihniyeti toptan tasfiye etmek şarttır. Kur’an’ı bilip anlayan yetkili dava adamlarına ihtiyaç vardır. Yoksa her gün bir siteye yüzlerce yazı ve mesnetsiz yorumlar atmak bize hiçbir yarar sağlamayacaktır.
Dünyada iken dost olanlar, o gün birbirine düşman olacaklardır. Ancak muttakiler birbirlerine dost kalacaklardır. (Zuhruf: 43/67) Evet, Kur’an, hayatın özüdür. Hakikatin sözüdür, müminin hikmeti gören gözüdür. Bize düşen, Kur’an ile hizmettir.
Aklı yeterli ve kalbi selîm olanlar! Var mısınız? Esselamu aleykum.
İlhan ORAL
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…