KUR’AN-I KERİM’DE “ÖLÜM” İLE İLGİLİ AYETLER
Âl-i İmrân Suresi, 185. Ayet:
“Her nefis ölümü tadacaktır. Şüphesiz kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size eksiksiz olarak verilecektir. O zaman kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konulursa, gerçekten kurtulmuş olur. Dünya hayatı aldatıcı zevkten başka bir şey değildir.”
En’âm Suresi, 93. Ayet:
“Zulmedenlerin can çekişmeleri sırasında meleklerin ellerini uzatıp, ‘Haydi çıkarın canınızı! Bugün alçaltıcı azapla cezalandırılacaksınız.’ dediklerinde onların halini bir görsen!”
Nisâ Suresi, 78. Ayet:
“Her nerede olursanız olun, sağlam kaleler içinde bile olsanız ölüm size ulaşır. Onlara bir iyilik dokunsa, ‘Bu Allah’tandır.’ derler. Başlarına bir kötülük gelse, ‘Bu senin yüzündendir.’ derler. De ki: ‘Hepsi Allah’tandır.’ Bu adamlara ne oluyor ki, neredeyse söz anlamıyorlar?”
Mü’minûn Suresi, 99-100. Ayet:
“Nihayet onlardan birine ölüm gelip çattığında, ‘Rabbim, beni geri gönderin. Tâ ki, geride bıraktığım dünyada iyi işler yapayım.’ der. Hayır! Bu sadece onun söylediği bir laftır. Onların önünde yeniden diriltilecekleri güne kadar bir berzah vardır.”
Yâsîn Suresi, 68. Ayet:
“Biz kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibarıyla başa döndürürüz. Hâlâ akıl erdirmeyecekler mi?”
Mülk Suresi, 2. Ayet:
“Hanginizin daha güzel iş yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yaratan O’dur. O, mutlak galip, çok bağışlayandır.”
Câsiye Suresi, 26. Ayet:
“De ki: ‘Allah sizi yaşatıyor, sonra öldürüyor. Sonra da, hakkında şüphe olmayan kıyamet gününde sizi bir araya toplayacaktır. Fakat insanların çoğu bilmezler.'”
Zümer Suresi, 42. Ayet:
“Allah, öleceklerin canlarını öldükleri zaman, ölmeyenlerin canlarını ise uykularında alır. Böylece hakkında ölüm kararı verilenin canını tutar, diğerini ise belirlenmiş bir vakte kadar salıverir. Şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için ibretler vardır.”
Âl-i İmrân Suresi, 145. Ayet:
“Allah’ın izni olmadan hiçbir kimse için ölmek yoktur. O, süresi belirli bir yazıdır. Kim dünya menfaatini isterse, kendisine ondan veririz. Kim ahiret sevabını isterse, kendisine ondan veririz. Biz şükredenleri mükafatlandıracağız.”
Mü’minûn Suresi, 15-16. Ayet:
“Sonra siz, bunun ardından muhakkak öleceksiniz. Sonra da, şüphesiz, kıyamet günü yeniden diriltileceksiniz.”
Bakara Suresi, 28. Ayet:
“Allah’ı nasıl inkâr edersiniz ki, ölü idiniz, size hayat verdi. Sonra sizi öldürecek, sonra diriltecek, sonra da O’na döndürüleceksiniz.”
Nahl Suresi, 61. Ayet:
“Eğer Allah, insanları zulümleri yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları belirlenmiş bir süreye kadar erteler. Süreleri dolduğunda ne bir an geri kalırlar, ne de öne geçebilirler.”
İsra Suresi, 99. Ayet:
“Kendi yaratılışlarını unutarak bize bir misal getirdi. Dedi ki: ‘Çürümüş kemikleri kim diriltecek?’ De ki: ‘Onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. O, her türlü yaratmayı bilir.'”
Hicr Suresi, 23. Ayet:
“Şüphesiz, biz diriltir ve öldürürüz. Her şeyin varisi de biziz.”
Münafikun Suresi, 11. Ayet:
“Allah, eceli geldiğinde hiçbir kimseyi ertelemez. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”
Bu ayetler, Kur’an-ı Kerim’de ölüm ve ahiret hayatıyla ilgili çeşitli perspektifleri sunmaktadır. Bu ayetler, ölümün kaçınılmazlığını ve ahiret hayatının önemini vurgular.
MİRATHABER.COM