6 Şubat’ı yaşadık. Böylece hepimiz denemeye uğratıldık. Bazılarımız gerekli dersleri aldı, sabretti, görevlerini yaptı ve manen kazandı.
Bazılarımızın kayıpları hâla devam ediyor.
Bir yıldır konuşuluyor. Sözün bittiği yerdeyiz. İstedik ki 6 Şubata Kur’ân ışığında farklı iki pencereden bakalım:
{Beni anın ki, Ben de sizi anayım; Bana şükredin ve Beni inkar etmeyin.
SİZ EY imana ermiş olanlar! Sarsılmaz bir sabır ve namaz ile yardım arayın; zira, unutmayın, Allah zorluklara karşı sabredenlerle birliktedir.
Allah yolunda öldürülenler “ölü” demeyin: Hayır, onlar yaşıyor, ama siz farkında değilsiniz.
Muhakkak ki, ölüm tehlikesiyle ve açlıkla, dünya malının, canın ve (alın teri) ürünlerinin kaybı ile sizi sınayacağız. Ama zorluklara karşı sabredenlere iyi haberler müjdele.
Ki, onların başına bir musibet gelince, “Doğrusu biz Allah’a aidiz ve muhakkak O’na döneceğiz!” derler.
İşte Rablerinin nimetleri ve lütfu onlar içindir ve doğru yol üzerinde olanlar işte onlardır!} (Bakara 152-157)
[(Ey Yükümlü İnsan!) Biz, senden önceki toplumlara da mesajlarımızı gönderdik ve onları sıkıntı ve zorluklara uğrattık ki tevazu ile boyun eğsinler.
Ama tarafımızdan takdir edilen bir sıkıntıya uğratıldıkları zaman tevazu göstermediler, tersine kalplerinin katılığı arttı, çünkü Şeytan bütün yaptıklarını onlara güzel gösterdi.
Sonra, kendilerine yapılan uyarıları gözardı ettiklerinde bütün (güzel) şeylerin kapılarını onlara ardına kadar açtık ve kendilerine bağışlanan şeylerden zevk alarak yararlanmaya devam ederlerken onları apansız yakaladık: işte o anda bütün ümitlerini kaybettiler; ve (sonunda), zulüm işlemeye şartlanmış olan o toplumların son kalıntıları da yok olup gitti. Bütün övgüler yalnız Allaha mahsustur, bütün âlemlerin Rabbine”] (Enam 42-46)
MİRATHABER.COM – YOUTUBE-