islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4764
EURO
36,4423
ALTIN
2.951,48
BIST
9.375,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

KUR’AN VE SÜNNET’TE CENNET DERECESİNİN FARKLILIĞI VE EBEDİLİĞİ

KUR’AN VE SÜNNET’TE CENNET DERECESİNİN FARKLILIĞI VE EBEDİLİĞİ
1 Eylül 2024 09:00
A+
A-

KUR’AN VE SÜNNET’TE CENNET DERECESİNİN FARKLILIĞI VE EBEDİLİĞİ

Kur’ân, Cennet’e girecek mü’minlerin Firdevs, Adn, Ne’îm ve Me’vâ, gibi Cennetler’de farklı derecelerde bulunacaklarını açıklamaktadır. Dereceleri farklı olan mü’minler Sâbikûn ve Ashâbül- Yemîn olarak iki ana guruba ayrılmaktadır. “Sabikûn / öne geçenler birinci derecede yer almaktadır.247

Cennet’e Gireceklerin Derece Farklılıklarını Gösteren Âyetler’den Misaller.

Ahkaf 19:

“Herkesin yaptıkları işlere göre dereceleri olacaktır. Allah, onlara yaptıklarının karşılığını tam olarak verecektir ve onlar hiçbir şekilde haksızlığa uğratılmayacaktır.”

İsra 21:

“Bak! İnsanların bir kısmını diğerine nasıl üstün kılmışız; elbette âhiret hem dereceler bakımından, hem de üstünlük bakımından daha büyüktür.“

Enfal 2-4:

“Mü’minler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir. O’nun âyetleri okunduğunda, bu âyetler onların îmanlarını artırır ve onlar yalnızca Rablerine tevekkül ederler / güvenirler. Onlar, namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rı- zık olarak verdiklerimizin bir kısmından (Allah yolunda) harcayan kimselerdir.

İşte gerçek mü’minler bunlardır. Rableri katında onlar için dereceler, bağışlanma ve üstün bir rızık vardır.”

Nisa 95-97:

“Mü’minlerden mazeretsiz olarak meşrû savaştan geri kalanlar ile mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler bir olmaz. Bu sebeple Allah mallarıyla ve canlarıyla cihad edenleri, derece bakımından geri kalanlardan üstün kılmıştır. Her ne kadar Allah hepsine el-Hüsnâ olan Cenneti vaad etmişse de, vereceği büyük bir karşılıkla cihad edenleri geri kalanlara üstün kılmıştır; onları, kendi- sinden bir lütuf olarak dereceler, bağışlanma ve rahmetle yüceltecektir. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.”248

Derece Farklılıklarını Gösteren Hadîsler

Kur’ân’ın yanı sıra Sevgili ve şanlı Peygamberimiz de Cennet’e gireceklerin derecelerinin farklı olacağını açıklamışlardır.

Mücahidlere Cennet’te yüz derece vardır

Ebû Said (r.a.) anlatıyor:

“Allah’ın Resulü müjdeleyici açıklamalarının birinde şöyle buyurdu:

– Size derecelerinizi artıracak bir amelin müjdesini daha vereyim mi? Allah, bu ameli sebebiyle kulunu Cennet’te yüz derece yükseltir. Cennet’te iki derece arasındaki mesafe ise gökler ile yer arası gibidir…

Açıklamak istediğim bu amel, Allah yolunda cihad etmektir.

Allah yolunda cihad etmektir. Allah yolunda cihad etmektir”249

Dereceleri farklı olacak mü’minlerin, bu farklılıkları onların güzelliklerinin artmasına ve yararlanacakları nimetlerin çoğalmasına sebep olacaktır. Bunun gibi farklılıkları yüzlerinin nûruna da yansıyacak, daha ışıltılı olmalarına ve Allah’ın güzellik tecellilerine daha çok bakmalarına neden olacaktır. Aşağıda sunacağımız hadîs bu gerçeği açıklamaktadır.

Cennetliklerin Öncelikleri ve Nûrları Farklı Olacaktır

Ebû Hüreyre (r.a.) rivâyet ediyor:

“Allah’ın Resûlü şöyle buyurdu:

Cennet’e ilk gireceklerin (yüzleri) dolunay gibi parlayacaktır.

Onların ardından Cennet’e gireceklerin yüzleri ise semadaki en ışıltılı yıldız gibi aydınlık olacaktır…”250

Kur’ân-Sünnet bağlantısını gözeten yöntemimiz gereği bu hadîsi aşağıda sunacağımız âyetlerin bir tefsîri gibi anlayabiliriz:

[“Yüzler vardır o gün parıltılı.”

“Yüzler vardır o gün, pırıl pırıl. Gülen, aldığı müjdelerle parıldayan.”]251

Değerlendirme

– Salât ve Selâm üzerine olsun- Peygamberimizin Kur’ân çizgisindeki bu açıklamalarına göre Firdevs, Adn, Ne’im ve Me’vâ gibi birbirinden farklı olan Cennetlerin her birinde yüz ayrı derece vardır. Her iki derece arasındaki mesafe göklerle yer arası gibidir.

Doğrusunu Allah bilir, ilim, amel ve ihlâsa göre farklı olacak bu dereceler, erkek veya kadın kişilerin özel Cennet’lerini oluşturacaktır.

Cennetliklerin inançları ve amellerine göre yerleşecekleri bu derecelere değişik sekiz ayrı bölümden / kapıdan girilecektir.252

Bu giriş bölümlerinin Namaz, Cihad, Sadaka ve Reyyan gibi isimleri vardır.

Sunulan örneklerde görüleceği üzere, Kur’ân ve Sünnet’te derecelerin Cennet’le değil Cennetliklerle irtibatlandırılması, Cennet’e ancak îman ve amelle girileceğine, kişilere verilecek özel Cennetlerin, onların ibâdetleri ve ibâdet vasfındaki hayırları ile yapılandırılacağına işaret olsa gerektir.253

Hadîsimizde açıklandığı üzere Cennet’teki iki derece arası gökle yer arası gibi olacaktır. Bir alt derecedeki Cennetliklerin bir üst derecedeki Cennetlikleri doğu-batı ufhunda kayan yıldızları gördükleri gibi göreceklerdir.

Kur’ân, dünya hayatında, cinlerin denizlerin derinliklerine dalabildiklerini ve ışık hızı ile hareket ederek gökle temas edebildiklerini bildirmektedir.254 Metafizik âlemin bir bölümünü oluşturacak Cennet için yeniden yaratılacak olan Cennetliklerin vücut yapılarının cinlerden çok çok daha mükemmel olacağı açıktır.

Buradan hareketle farklı dereceliler arasında dostlukları yaşatmak için yapılacak gidip gelmelerin yıldızlara çıkmak ve yıldızlar arası seyahat etmek gibi olacağını söyleyebiliriz.

Cennet’e En Son Girecek Kişi Örneği İle Cennet’liklere İstediklerinden Fazla Verilecektir

Sevgili Peygamberimiz, “Allah’tan istediğiniz zaman Firdevs’i isteyiniz. Zira Firdevs, Cennet’in ortası ve en yükseğidir. Üstü de Rahman olan Allah’ın Arşıdır. Cennet’in nehirleri de oradan çıkar” buyurarak en yüksek dereceli Cennet’e işaret etmişlerdir.255

-Salât ve Selâm üzerine olsun- O, en alt dereceli Cennet’i de, Cennetliklere istediklerinden fazla verileceğini beyan ederken dolaylı olarak şöylece açıklamışlardır:

“Ben Cehennem’den en son çıkacak kişiyi biliyorum. Bu kişi Cehennem’den sürünerek çıkacak ve ona haydi git Cennet’e gir, denilecek. O da gidip Cennet’e girecek ve insanları yerlerine yerleşmiş bulacak.

Ona, geçmişte içinde bulunduğun zamanı; (şahların-kralların-Karun gibilerin dünyevî ihtişamlarını) hatırlıyor musun, diye sorulacak, evet cevabını verince de ona şöyle denilecek:

İste. O da isteyecek. Sonra da ona şöyle denilecek:

-Dilediğin sana verilecektir, dünya nimetlerinin on katı fazlası da ilave Bunun üzerine o kişi, şöylece Rabbine yönelecek:

-Allahım! Sen bütün varlıkların malikisin, benimle alay mı ediyorsun?

Hz. Peygamber anlatımının bu bölümünde arka dişleri görülecek şekilde güler.256

Cennet Saltanatı…

Kur’ân ve Sünnet’in en alt dereceli mü’minler için açıkladığı Cennet hayatı, sınırsız nimetler içerisinde saltanatlı bir hayatı işaret etmektedir.

Bazı alimler, Ahkâf sûresinin aslında kâfirler ve azgınlıkları ile ilgili olan anlamını sunacağımız 20. âyetinden hareketle Cennet ha- yatına ermek için dünyanın görkemli nimetlerinden kaçınma gereğini ileri sürmektedir. Bu görüş doğru olabilir mi?

“Ateşle yüzleşecekleri gün kâfirlere şöyle denilecektir: Siz dünya hayatında bütün güzel şeyleri harcayıp tükettiniz; onla- rın zevkini çıkardınız, durdunuz. Ancak, siz bu gün, yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamanızdan ve isyanlarınızdan dolayı aşağılatıcı bir azapla cezalandırılacaksınız.”

Varlık içinde iken bile mütevazi bir hayat yaşanması, peygamberimizin tercihi ve tavsiyesi olmuştur. Sadelik, hiç şüphesiz azgınlıktan ve şımarıklıktan koruyacak mânen daha güvenli bir hayat tarzıdır.

Ancak helal yollardan kazanılması, zekât ve nafaka gibi malî görevler yapılması, içki, kumar, zina ve israf gibi haramlardan kaçınılması şartı ile görkemli nimetlerden / zenginliklerden yararlanılmasını yasaklayan İslamî bir kural yoktur. Kur’ân A’raf 32 de şöyle buyurur:

“Sor bakalım: Alah’ın kulları için çıkardığı süs eşyaları ve güzel-temiz rızıkları kim yasakladı? Cevaplayarak de ki: Bunlar dünya hayatında îman edenler içindir. Kıyâmet gününde de yalnızca onların olacaktır. Bilen topluluğa ayetlerimizi Biz böyle açıklarız.”

(Devam Edecek)

ALİ RIZA DEMİRCAN

MİRATYOUTUBE

MİRATHABER.COM

 

DİP NOTLAR

248- Yukarıda sunulan âyetlerle, Allah’ın, amellere tam olarak karşılık vereceğini ve katından fazlasını da ihsan edeceğini bildiren âyetleri bir arada incelediğimizde dünya hayatımıza yönelik olup uygulamamız gereken bir temel iktisadî / ekonomik kuralı da öğrenmiş oluyoruz. O da adama göre değil, işe göre ücret vermektir, gerektikçe de ücret üstü ikramiye ödemektir. (Nisâ, 173; Şûrâ, 26)

249-Müslim, İmare, 116, Nes’aî, Cihad,

250-Buhârî, Enbiya 1; İbn Mace, Zühd

251-Kıyame 22; Abese 38-39.

252-Buhârî, Savm 4, Müslim, Zekât 85

253-Cennet’in Firdevs gibi bir diğer derecesinin, Peygamberimizin kendisine verileceğini ümit ettiği Vesîle olacağına ilişkin hadîsler için bölüm sonundaki Ek kısmına bakınız.

254-Sâd 37, Cin 8

255-Tirmizî, Cennet 4 “Cennet’in ortası ve en yükseği” ifadesi Metafizik âlemde Firdevs Cennetlerinin diğer Cennetlere nisbetle orta ve en yüksek konumda olduğuna işaret olsa gerektir.

256-Müslim, Îman Bab 83. Hn. 186 / 308. Cehennem’den Çıkış var mı? başlıklı kısma bakınız

 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.