<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
36,2425
EURO
38,0270
ALTIN
3.376,57
BIST
9.836,49
DOLAR
36,2425
EURO
38,0270
ALTIN
3.376,57
BIST
9.836,49
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
7°C
İstanbul
7°C
Hafif Yağmurlu
Salı Yağmurlu
7°C
Çarşamba Kar Yağışlı
4°C
Perşembe Kar Yağışlı
3°C
Cuma Kar Yağışlı
3°C

KUR’AN’A GÖRE EN HAYIRLI TOPLULUK (ÜMMET) 2

KUR’AN’A GÖRE EN HAYIRLI TOPLULUK (ÜMMET) 2
29 Ocak 2025 09:00
A+
A-

(Hayırlı topluluğun (ümmetin) özelliklerini anlatmaya devam ediyoruz)

 4-Orta ümmet olmaları

Allah (cc) mü’minlerin dengeli ve hayırlı ümmet olmalarını istemektedir.

En hayırlı topluluğun (ümmetin) bir özelliği de vasat (orta, aşırı olmayan, dengeli) bir ümmet olmalarıdır.

Kur’an bu konuda şöyle diyor: “Ve böylece sizin dengeli ve ölçülü (vasat) bir toplum olmanızı istedik…” (Bekara 2/143)

‘Vasat ümmet’, sahih bir İslâm ve mu’tedil bir ahlâk anlayışı inşa etmede önemli bir Kur’an kavramıdır.

Kur’an ‘vasat ümmetin’ din açısından üzerinde yürüdüğü yola ‘sırat-ı müstekîm, sıratı’s-seviyy-en doğru/düzgün yol’ diyor (Bekara 2/142. Âli İmran 3/51, 101. En’am 6/126. Hacc 22/24. Meryem 19/43. Tâhâ 20/135 ve diğerleri).

Bu yol dinde gevşek davrananlara veya aşırıya sapanlara nisbetle dengeli ve âdil olan, orta yolu izleyenlerin yoludur.

Onlar iyi amel sahibi olmaları, aşırılık ve sapkınlıktan uzak, dosdoğru, adâletli, ölçülü, mu’tedil ve dengeli tutum ve davranışları sebebiyle insanlığa örnek ve rehber olmaya adaydırlar.

İslâm toplumunun bir niteliği olarak geçen ‘vasat’ tabirini bazı müfessirler “en hayırlı, en değerli” anlamını verirler. Bunu da Âli İmran 110. âyetindeki hayırlı ümmet ifadesi ile açıklarlar. (Taberî, Tefsir, 3/390. İbni Atıyye, Muharriru’l-Vecîz, S: 139-140. Zamahşerî, El-Keşşaf, 1/197. TDV İslâm Ansiklopedisi, 42/308)

Nitekim “Onların en vasat olanlar dedi ki…” (Kalem 68/28) âyetindeki vasat, mu’tedil ve en hayırlı olanlar demektir.

Uzun bir hadisin sonunda şöyle deniyor: “…Ve siz onun kavmine tebliğ ettiğine şâhitlik edersiniz. Bu, Allah’ın şu sözüdür: “İşte böylece sizi vasat bir ümmet kıldık…” Vasat, yani âdalet demektir.” (Buhârî, Bid’u’l-Halk/2 no: 3339, Tefsir/13 no: 4487. Tirmizî, Tefsir/2 no: 2961)

Bazıları da bunu “orta yolu takip ederek ifrat ve tefrite kaçmayan ümmet” şeklinde açıklamıştır. (Taberî, Câmiu’l-Beyan, 1/8. İbnu Atıyye, Muharriru’l-Vecîz, s: 139-140.

Demek ki hayırlı ümmet (toplum) olmak ancak ‘vasat ümmet’ olmakla mümkündür.

İslâm ümmeti bir denge toplumudur. İnançta, amelde (ibadet hayatında), hayatı değerlendirmede, yargılamada, sevgide ve nefrette, dünya-âhiret ekseninde, harcamalarda, korku ve ümit arasında, duygularda, yeme ve içmede, eşya edinme ve kullanmada, yani her işlerinde orta yolu izlerler. Hiç bir konuda aşırı değildirler.

5-Önder/rehber olmaları

Hz. Muhammed (sav) güzel ahlâkı tamamlamak için gönderilmiş bir peygamber olduğu gibi (Muvatta, Husnu’l-Huluk/8), ümmeti de bu ahlâkı yaşamak ve insanlığa öğretmek için görevlendirilmiş en hayırlı ümmettir. (Heyet, Kur’an Yolu, 1/483)

‘İmam’ın kelime anlamı önde olan, hakta veya batılda kendisine sözle veya fiille uyulan, önder, lider durumundaki kimse veya kitaptır. (el-Isfehânî, R. el-Müfredât,  s: 28. İbni Manzur, Lisânü’l-Arab, 1/157. el-Cevherî, es-Sıhah, 5/173)

‘İmam’, kendisine uyulan bir önder, rehber, model dir. O bir kök, bir asıl durumundadır ve arkasında bir cemaat vardır.

‘Ümmet’; ümm/imam’ sözünden alınmış çoğul bir isimdir ki, çeşitli insan gruplarına önder olan ve kendisine uyulan cemâat demektir. Bu cemaat da bir ‘imamın-önderin’ peşinde olduğu için ‘ümmet’ adını almaktadır.

“Ümmet” bir imamın (önderin) başkanlığı altında sağlam bir topluluk oluşturup, düzenli bir şekilde faaliyette bulunan ve diğer insanlara önderlik yapabilen bir topluluktur. Bu topluluk iman üzere olduğu gibi, küfr üzere de olabilir. Faaliyetleri sâlih amel de olabilir, fitne ve fesat da olabilir.

İnsanlar hayr ve şerr imamlarının önderliğinde, onların peşinden giden ümmet’ler hâlindedirler. Bazılarına göre İsrâ 17/71. âyette geçen ‘imam’ kelimesi de aynı manadadır.

İslâm kültüründe “ümmet” kavramı daha çok İslâma gönül vermiş müslüman toplumu ifade eder. Dünyadaki bütün müslümanlar bu topluluğun gönüllü üyeleridir. Kur’an’a göre İslâm ümmeti bir tek ümmettir (Enbiyâ 21/92. Mü’minûn 23/52).

Kişilere nisbeten ‘imam/önder’ konumu topluluklara göre ‘ümmet’ pozisyonudur. Bu bakımdan ‘İslâm ümmeti’ tıpkı ‘ümm’ gibi ana yürekli, hidâyette, ahlâk ve fazilette, hayırlı işlerde ve iyiliklerde önder, örnek alınacak hayırlı toplumdur diyebiliriz.

Her ‘imam’ın çevresinde bir ‘ümmeti’ vardır. Bütün ümmetlerin üzerine şâhit olan “Muhammed ümmeti” ise en büyük nimete nail olan, buna göre de sorumluluğu büyük olan bir ümmettir.

Kur’an’ın en hayırlı topluluk diye vasıflandırdığı cemaat insanlık için aynı zamanda hidâyet rehberidir. Onlar Vahye gönülden teslim olarak, Kur’an ve Peygamber ile bildirilenleri samimiyetle tasdik ederek, Allah’tan gelen ölçüleri ihlasla yaşayarak gittikleri yolun, uyguladıkları ölçülerin/hükümlerin hak olduğunu ortaya koyarlar.

6-İnsanlık üzerine şâhit olmaları

Şehâdet kavramını iki manada anlayabiliriz. Birincisi: Allah yolunda canını vermek… Buna da kurumsal (veya fiilî) şehâdet denilebilir. Allah yolunda canını feda edenlere de ‘şehid’ denir.

İkincisi: İman açısından şehâdet yani Kelime-i Şehâdeti gönülden söyleyip tasdik etmek ve gereğini yapmak… Böyle yapanlar da ‘şehid’tir.

Bu anlamda ‘şehîd’; hayatını imanına şâhit kılan, hem şehâdet sözünü hayatıyla doğrulayan, hem de onu iyi temsil eden, örnek/model olan…

Buna yaşayan/yürüyen şehîd diyebiliriz. O sağlam bir imandan sonra; yaptığı hayırları ve sâlih amelleri (ibadetleri), arkada bıraktığı sadaka-i câriyeleri imanına şâhid kılar.

Kur’an zaten mü’minlere de ‘şehîd’ diyor.

Muhammed (sav) nasıl bir ‘şâhit-şehîd’ ise (Fetih 28/8. Ahzab 33/45. Müzzemmil 73/15) onun ümmeti de insanlar üzerine bir şehîdler (tanıklar) topluluğudur. Kur’an bunu ‘şehîd’in çoğulu olan ‘şühedâ’ kelimesiyle anlatıyor. İki âyette geçiyor.

İslâm ümmetinin vasat (dengeli) ümmet yapılmasının sebebi;

Böylece, sizler insanlara şehîdler (şühedâ) olasınız ve Peygamber de size bir şehîd olsun diye sizi dengeli bir ümmet yaptık…”  (Bakara 2/143)

Allah’ın mü’minlere ‘müslim-müslüman’ ismini vermesinin gerekçesi de aynı:

“… Size bundan önce müslim ismini O verdi. Bunun sebebi, Rasûl sizin üzerinize, sizler de insanlar üzerine ‘şehîd’ (tanık/örnek) olasınız diye…” (Hacc 22/78)

Buna göre Peygamber’in (sav) hayat tarzı müslümanlara şâhit-örnek olduğu gibi (Bkz: Ahzâb 33/21), müslümanların hayat tarzı da insanlara şâhit-örnek olmalı.

Zira âyette geçen ‘şâhit-şehît’; “hayatını imanına şâhit kılan” anlamına geldiği gibi, “örnek, model” ma’nasına da gelir.

Şâhit, bir gerçeği ispat konusunda şâhitliğine, yani bilgisine ve görüşüne başvurulan, verilecek hükümde rolü ve örnekliği olandır.

İslâm ümmeti (vasat ümmet) diğer insanlara karşı İslâmın hak yol, Muhammed’in (sav) hak elçi olduğuna, Kur’an son vahiy olduğuna şâhitlik ederler. Bunu imanlarıyla, ahlâklarıyla, dünya görüşleriyle, dengeli ve âdil olmalarıyla ortaya koyarlar.

İslâm ümmeti; şâhit-şehîd, mu’tedil, uyumlu, dengeli, ılımlı ve hayırlı bir ümmettir.

Hüseyin K. Ece

MİRATHABER.COM -YOUTUBE-

YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ 

 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.