Kur’an tüm hastalıkların ve olumsuzlukların anası olan insan psikolojisini düzenlemeyi ve inşa etmeyi hedefleyen bir kitaptır… İnsan, psikolojisi ile sosyal hayatta vardır ve aktiftir… Bozuk psikolojiye sahip olan bir kişinin sosyal hayatta kendine yer bulması mümkün değildir… Onun içindir ki Kur’an insanı psikolojik açıdan ele alır ve onda meydana gelen tahribatları tamir eder, topluma sağlıklı bireyler sunar… Ne yazık ki insan psikolojisini tamir etmek için gelen Kur’an’ı üfürüklü tedavilerin kitabı yaptılar…
Kur’an insan tipleri hakkında derin tahliller sunar… Farklı insan tiplerini ve sahip oldukları psikolojileri Kur’an’ın farklı ayetlerinde okuyabilirsiniz… Kur’an müstekbir, mazlum, zengin, fakir, yöneten, yönetilen, bilen, bilmeyen, erkek, kadın, yaşlı, genç, iman eden ve etmeyen herkes hakkında tahliller de bulunur… Zira Kur’an’ın amacı insanın kendini tanımasını sağlamak ve doğru yola iletmektir…
İnsanın hal ve hareketleri psikolojik durumuna göre değişmektedir… İnsanın mutlu, hüzünlü, öfkeli vs. durumlarda olması psikolojik hali ile ilgili bir olgudur… Onun içindir ki Kur’an öncelikle insan psikolojisini tamir etmeyi, düzene koymayı hedefler… Kur’an’ın hayat rehberi olması insan psikolojisinin rehberi olmasını da gerektirir…
Kur’an’ın “elindekine sevinme, elden çıkana üzülme” ayeti insanı kazanç ve kayıplar karşısında dengelemek, psikolojik açıdan hazırlamak içindir… Kur’an’ın iman kelimesine sürekli vurguda bulunması insan psikolojisini tüketen güvensizliği, belirsizliği, korkuları yıkmak içindir… Zira Allah’a iman, tüm güvensizlikleri, belirsizlikleri ve korkuları yıkar… Allah’ı dost bilenlere “korku ve hüzün yoktur” ayeti bu imanın getirisi olan sağlam psikolojinin sonucunu ifade etmektedir…
Kur’an’ın tevekkül, hüzün, korku, eminlik, irade, nefs, sevgi, öfke, nefret, kin, zulüm vb. birçok kavramı aslında psikoloji merkezlidir… Onun için Kur’an’ı anlamsız okuyarak, hastalara üfleyerek değil anlayarak ve uygulayarak psikolojileri tedavi etmeliyiz… Üniversitelerimizin psikiyatri ve psikoloji bölümlerinde Kur’an’ın psikolojik tahliller ve terapi kitabı olarak okutulmasını ve bu açıdan incelenmesini özellikle tavsiye ederim…
Kur’an’da anlatılan tüm peygamber kıssaları, zalim ve mazlumların sonları tamamen psikolojik tahlil ve terapi amaçlıdır… Hz. Peygambere, sahabilere ve onların şahsında tüm iman edenlere geçmiş örnekler verilerek psikolojilere yön verilmektedir…
Kur’an’ın Hz. Peygambere “kalbini sağlama almak için bu ayetleri indiriyoruz” ayeti aslında psikolojini desteklemek, daha sağlam kılmak içindir şeklinde de anlayabiliriz… Maalesef Kur’an’ın en önemli yönü olan psikolojik terapi kısmı akademi ve tıp dünyasında ihmal edilmiştir… Kur’an psikolojisi ile ilgili yazılan eserlerin birçoğu da teorik ve yetersiz durumdadır… Kur’an ve psikoloji/psikiyatri ilmi birleştirilirse inanıyorum ki birçok psikolojik hastalık tedavi edilecek, insanların beyinleri ilaçlarla tahrip edilmeyecektir…
Şüphesiz ki Kur’an bir psikoloji kitabı değildir ama hiçbir psikoloğun koyamadığı teşhisler koyar, insanı psikolojik açıdan analiz eder ve ona reçetesini yazar… İndiği ilk dönemde ve daha inen ilk ayetlerde insanın azgınlığının sebebinin “kendini kendine yeter görmek, muhtaçlık hissinden yoksun olmak” olarak gösteren Kur’an’dır… Aslında inen bu ilk ayetlerde Hz. Peygambere “sen güçlülere, kendini kendine yeter görenlere, burnu havada olan müstekbirlere değil, başı eğik mazlumlara, mahrumlara, muhtaçlara, kendilerine uzanacak bir el bekleyenlere yönel” mesajını vermekteydi…
Ayrıca bu ayet Hz. Peygambere senin karşında dikilecek olanlar ezilenler değil ezenler, fakirler değil zenginler, yönetilenler değil yönetenler olacak mesajını da vermektedir. İnen ilk ayetler “yaratan rabbinin adı ile oku/duyur… O ki insanı bir damla sudan yarattı” derken aslında insana “sen yaratılmışsın ve yaratana muhtaçsın, muhtaçlığını görmezsen azarsın… Seni bir nutfeden var eden seni en iyi tanıyandır, sana iyi gelecek ilahi mesaja kulak ver” mesajını vermektedir… Ayrıca ilgili ayetler insana “sadece varlığını değil bilgini de Allah’a borçlusun seni bilgiyle donatan odur, o halde bilgini ondan almalısın” mesajını aşılamaktadır…
Kur’an sadece psikolojik teşhisler koymaz konulan teşhislerin sebep ve sonuçlarını da ifade eder… Kur’an psikolog ve psikiyatri doktorları gibi her durumda insanlara hasta teşhisi koymaz, kalbinde hastalık var der, insanı hastalıkla nitelemez, eylemlerdeki hastalıklara vurgu yapar… Çünkü hasta kelimesi insanı hasta etmeye yeter bir kelimedir… En azgın kesim münafıklar için bile “hasta” ifadesini kullanmaz “kalplerinde hastalık var” der…
Kardeşim! Kur’an seni tanıyan rabbin sana uzattığı eldir, o ele tutun, başkasına değil rabbine tutul…
Cahit Karaalp
Facebook Hesabından Alıntılanmıştır.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…