Geçen hafta, “İhtida Öyküleri” isimli kitapta (DİB Yayınları, 2016) yer alan ibretamiz bir hidayet öyküsünü özetleyerek sizlerle paylaşmıştım. “Muhammed” adını alan mühtedinin Kur’ân’ı ilk okuyunca hissettiklerine benzer duygular yaşayanlar o kadar fazla ki; tam da yaz sezonuna girmişken, genç-ihtiyar herkesi Kur’ân’ın anlamıyla buluşmaya özendirmek amacıyla bunlardan birkaç alıntı daha sunuyorum:
Abdüsselam: “Kur’ân’ı okumaya başlayınca, gerçekleri anlatan hak bir kitap olduğunu hissettim ve sonuçta ne kadar tutarlı ve çelişkisiz bir kitap olduğuna iman ettim… Bu dinde göz boyama ya da mistik öğretiler yoktu; sade ve herkesin kendi idraki içinde anlayabileceği basit bir yapısı vardı…” (s.227)
Grace: “Kur’ân’ı okuduğumda tam anlamıyla çarpıldım. Tek kelimeyle harikaydı… Hayatımdaki tüm belirsizlikler, problemler, hatalar İslâm’ı keşfetmemle ortadan kalktı. Hayatım istikamet kazandı… Kur’ân neleri yapmam ve neleri yapmamam gerektiği konusunda bana kurallarıyla rehberlik etti.” (s.218-219)
Yusuf İslam: “Kur’ân her şeyin üzerinde dosdoğru ve apaçık olup, herkesin anlayabileceği sadeliktedir. Okuduğumda bana her şeyi anlatarak rehberlik ediyordu. ‘Ben kimim? Nereden geldim? Hayatın amacı nedir? Gerçek nedir, ne olmalıdır?’ gibi sorularıma cevap veriyordu… Bu din gerçek dindi.” (s.196-197)
Musa Selman: “Kitap delisi biri için Kur’ân’ı okumak bir solukluk işti… Ancak beklediğim gibi olmadı… Her satırı birkaç kere okuma gereği duyuyordum; çünkü basit bir kitap değildi. Sanki benim için özel hazırlanmış ‘sık sorulan sorular ve cevapları’ gibi bir şeydi… Aradığım her şey İslâm’daydı…” (s.189-191)
Kerime: “Kur’ân’da derinleşiyordum… Sanki tüm ayetler doğrudan bana sesleniyordu… İnsanoğlu böylesine muhteşem bir eser ortaya koyabilir miydi? Kur’ân, onu getiren Peygamber’e dahi rehberlik ediyor, yer yer onu uyarıyordu. Peygamber Kur’ân’ı kendisi yazmış olsaydı böyle olur muydu?” (s.184)
Jim Clinging: “Önce İncil’i, ardından da Kur’ân’ı okudum; aradaki fark açık olarak ortadaydı. Kur’ân’ı elimden bir daha bırakamadım… Okudukça hayatım bir mânâ, bir değer kazanmaya başladı.” (s.144)
Halil: “Kur’ân’ı okuyunca aslında Müslüman olduğumu hissettim; yazılanlar sanki inandığım şeylerin kelimeye dökülmüş haliydi. Yalnız bir tanrı vardı. Hz. İsa tanrı değil bir peygamberdi. Bütün peygamberler Allah’a boyun eğmeyi öğütlüyorlardı… Okudukça zaten Müslüman olduğumu anladım…” (s.105-106)
Brian: “Kur’ân çevirisini ilk okuduğumda, çok felsefî ve anlaşılması zor bir metin olduğunu düşünmüştüm. Ancak detaylı açıklamaları (tefsir) okudukça, anlatılmak istenenleri daha iyi anladım ve gerçekten Kur’ân’ın büyüsüne kapıldım… Müslüman oldum… ama ismimi değiştirmedim…” (s.91-92)
John: “Kur’ân’daki Allah anlatımı gönlümde ayrı bir yer edindi. Kur’ân’ı daha çok okumaya yöneldim… Şûrâ suresindeki arılarla ilgili bölüm beni oldukça etkiledi… Bunlar Hz. Muhammed’in Allah bildirmeden bilebileceği şeyler değildi; yıllar sonra bilimin keşfettiği şeylerdi… Anladım ki Kur’ân hak kitaptır.” (s.82)
Sümeyye: “Bu kitap gerçekten Allah’ın sözüydü; bir yaratıcının eseri olduğu ve o kaynaktan geldiği mutlaktı… Kur’ân’daki bilimsel anlayış beni şaşırtıyordu… Allah’ın benden istediklerini, günah ve sevabın ne olduğunu kavrıyordum; ruhumun derinliklerinde çığlıklar atılıyordu… Yüzümü İslâm’a döndüm.” (s.60)
Âdem Özköse kardeşimin “Cennete Otostop” adıyla kitaplaştırdığı hidayet öyküleri de (Pınar Yayınları, 2010) mühtedilerin pek çoğunun Kur’ân’ı okuyarak hidayete erdiklerini gösteren birbirinden ilginç röportajlardan oluşuyor. Kur’an’ı okuyup anlamayı teşvik amacıyla bu kitaptan da iki alıntı yapalım:
Abdülhakim: “…Sürekli Kur’ân meali okuyordum. Kur’ân’ı o kadar çok sevmiştim ki, bir an bile olsun elimden bırakmak istemiyordum. Kur’ân’ı okudukça değiştim ve kalbimin, zihnimin, hayatımın Kur’ân ile aydınlandığını fark ettim. Kendimi yeni doğmuş bir çocuk gibi hissediyordum. Daha sonra hadis kitapları da okudum. Hadisler beni çok etkiledi ve hadislerden İslâm’ı nasıl yaşamam gerektiğini öğrendim.” (s.22)
Ahmet Garcia: “Kur’ân’ı açtım ve ilk olarak “Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah içindir” ayetini okudum. Âyetten çok etkilendim; üzerinde dakikalarca düşündüm… Sonra kendi kendime, ‘Âlemlerin Rabbi Allah, benim aradığım yaratıcıdır’ dedim… Kur’ân beni adeta büyülemiş bütün hayatımı değiştirmişti.” (s.60-61)
Kurban Bayramımız mübarek olsun, Hayatımız Kur’ân-ı Kerîm’le anlam bulsun. Âmin.
Abdullah Yıldız