islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4764
EURO
36,4423
ALTIN
2.951,48
BIST
9.375,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

KURBAN VE POPÜLER KÜLTÜR

Hayatımızın tam ortasında, popüler kültürün saldırıları ve dezenformasyonuna maruz kaldığımız bir ortamda, bir kurban bayramına daha yetişmenin sevincini(!) yaşıyoruz.

KURBAN VE POPÜLER KÜLTÜR
20 Temmuz 2021 08:36
A+
A-

Şaban Doğan

Hayatımızın tam ortasında, popüler kültürün saldırıları ve dezenformasyonuna maruz kaldığımız bir ortamda, bir kurban bayramına daha yetişmenin sevincini(!) yaşıyoruz. 

Popüler Kültür, yani “Halkın zevkine uygun olan şeyler”  ile Kurban ibadetinin arasında ne gibi bir ilişki olabilir, diye sorabilirsiniz.

Maalesef yok diyebilmeyi isterdim ama diyemiyorum var! Popüler Kültürün en temel özelliği, insanların hayatında bıraktığımız boşluğu doldurmasıdır. Hele ki jakoben laik bir sistemde ve eğitim ve öğretim müfredatında yetiştirdiğimiz gençlerimize, din konusunda bıraktığımız boşlukları doldurmada popüler kültürün pek maharetli olduğunu da söyleyebiliriz. Yüce rabbimizin gönderdiği dini değil de “Sınırsız özgürlük” adı alında insanların nefislerine hoş görünen bir dini anlayış düzenlemeye çalışılınca, ister istemez, yüce rabbimize yaklaşmak maksadıyla yerine getirilen muhteşem kurban ibadeti de popüler kültürün etkisi altında kalıverdi. Kalıverdi diyorum çünkü çoğumuz hala bunun farkında bile değil. Zira zihin ve gönül dünyamızı işgal eden medya ve sosyal medya, popüler kültürü, tüm hızıyla halkımıza pompalamaya devam ediyor. 

Mesela Peygamberimiz bizlere koyun, keçi, deve, ve sığır cinsinden hayvanların kurban edilebileceğini emir buyururken; popüler kültür tavuktan da kazdan da hatta balıktan da kurban edilebilir diyerek zırvalamada sınır tanımayabiliyor.

Peygamberimiz (sav) bizzat kendisi kurbanlarını keserken, günümüzde insanlar, sabah kahvaltısında yediği sucuklar, öğle yemeğinde yediği köfteler, akşam yemeğinde yediği bonfileler gökten kendiliğinden iniyormuş gibi davranmak suretiyle, kurban kesimini vahşet olarak nitelendirebiliyorlar.

Peygamberimiz (sav) kurban etinin bir kısmını hem hediyeleşmek hem de toplumda kardeşlik hukukunun bir gereği olarak dağıtılmasını emrederken popüler kültür, kan akıtmaya gerek yok kurban parasını sadaka olarak versen de olur, diyebiliyor.

İslam kardeşliği perçinlensin, ümmet bilinci oluşabilsin diye kurbanınızı yurt dışına göndermeye kalkarsanız da popüler kültür size “Ülkemizde bu kadar aç varken yurt dışına kurban mı gönderilirmiş” diyip kafanızı karıştırmaya çalışabiliyor.

Mesela bünyesinde başörtülü eleman çalıştırmayan, reyonlarında içki satışı yapmayı çağdaşlık ve Modernizm olarak gören bir marketler zinciri, Kurban bayramında Popüler kültürün de etkisiyle tamamen duygusal(!) davranıp, kurban kesmeye yönelebiliyor. 

Faiz, bu ümmetin başında büyük bir bela olarak duruyorken, güya zamanında ödemek şartı ile kredi kartıyla kurban kesmeye fetvalar çıkabiliyor. Bu konuda Yunus Ekşi hocamızın Mirat haberde yayınlanan “Müftüler faize nasıl fetva verdi” başlıklı yazısını okumalarını tavsiye ediyoruz.

Maalesef popüler kültürün bombardımanı altında yaşayan insanlarımız, İslam medeniyeti ile tanışmadığı ve tanıştırılmadığı müddetçe, dinde reform adı altında bu saçmalıklara maruz kalacak, hatta bir kısım insanlarımız da bu oyuna gelecektir.

Oysa Kurban, “Karib” kökünden gelir ve yaklaşmak, yakınlaşmak” manaları taşır. Müslüman’ın birinci derecede hedefi, bütün ibadetlerde olduğu gibi yüce rabbimizin rızasını kazanmak adına kurban kesmektir. Kaldı ki kurban,  Kurban bayramı günlerinde kesilen ve özel mahiyetleri olan bir hayvandır. Dolayısıyla da Kurban ibadeti, her ibadetimizde olduğu gibi, Popüler kültürün merhametsiz kollarına atılıverecek bir olgu değildir. 

Müslüman, yaptığı ibadetin önemini bilmeli ve idrak etmeli ve de ona göre davranmalıdır. İbadetler noktasında kılı kırk yarmamız gerekirken, “Amaaan, öyle de olur böyle de” anlayışıyla hareket etmek, bir Müslüman’a yakışmaz diye düşünüyorum. Sanki her konuda Peygamberimiz(sav)’in sünnetini kıstas alıyormuş gibi, “Zorlaştırmayın kolaylaştırın” hadisi şerifine dayanarak, tavuktan, kazdan hatta balıktan da kurban olur demek, çok özür diliyorum ama salaklığın daniskasıdır.

SANA KAÇ KİLO ET DÜŞTÜ?

Her kurban bayramında bu muhabbeti duymayanımız yoktur herhalde.  Övünerek benim kurbanım seninkini döver misali, bana şu kadar et düştü muhabbeti,  bu konuda ki cehaletimizi ortaya koyar diye düşünüyorum. Sadece de bununla da kalmaz, hem bizim kurban ibadetimizi hem de ortak girdiğimiz kardeşlerimizin ibadetini zedeler ve tehlikeye atar. Bu durumun fıkhi boyutu da bu veçhiledir. 

Bizler Kurban ibadetimizin, psikolojik ve sosyal yönünü unutmadan hareket etmekle mükellefiz. Ceplerimizde gezdirdiğimiz cep telefonlarına gösterdiğimiz hassasiyeti, ibadetlerimize ve kurban ibadetimize de göstermeliyiz. Bayramların, sosyal dayanışma temelli olduğunu unutmadan, kurban kesemeyen kardeşlerimizle paylaşarak ve bayram sevincini de yaşayarak, güzel ve anlamlı bir bayram geçirmek, biz Müslümanların birinci ilkesi olmalıdır. Löp etleri kıyma yaparak difrizlere doldurup kemikleri pay olarak ayırmak, kurban ibadetinin sosyal boyutuna hizmet etmeyeceğini, tam tersi insanlar arasında ki ilişkileri zedeleyeceğini bilmemiz gerekir. 

Aslında sözü uzatmaya da gerek yok. Şu ayeti kerime, kurban ibadetini bizlere o kadar güzel açıklamış ve anlatmış ki…

“Onların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları; O’na ulaşacak olan sadece sizin takvânızdır. İşte Allah onları sizin istifadenize verdi ki size doğru yolu göstermesinden ötürü O’nu tâzimle anasınız. İyilik yolunu tutanları müjdele!”(Hac suresi 37)

***

Kurban ve kurban bayramımızı ve bütün manevi duygularımızı, popüler kültürün dejenere etmesine izin vermemeliyiz…

***

Kurban bayramımızın, başta İslam âlemi olmak üzere bütün insanlığa hayırlar getirmesini yüce rabbimden niyaz ediyor; sevdiklerinizle birlikte sağlık ve mutluluk içinde bir bayram yaşamanızı temenni ediyorum.

Selam, saygı ve muhabbetlerimle….

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.