islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4852
EURO
36,4080
ALTIN
2.960,47
BIST
9.359,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Küresel İklim Değişikliği ve Artan Seller Ekonomileri etkiliyor

Küresel İklim Değişikliği ve Artan Seller Ekonomileri etkiliyor
8 Şubat 2024 14:24
A+
A-

Küresel İklim Değişikliği ve Artan Seller Ekonomileri etkiliyor: Verilerle Desteklenen Çarpıcı Gerçekler

“İklim Değişikliğinin Ardındaki Bilimsel Gerçekler”

Küresel iklim değişikliği, bilimsel çalışmalarla desteklenen verilerle ekonominin önemli bir tehdidi haline geliyor. Almanya Potsdam İklim Etkileri Araştırma Enstitüsü’nün son raporuna göre, iklim değişikliği atmosferdeki su buharını artırıyor. Dolayısıyla daha yoğun yağışlara ve uzun kurak dönemlere yol açıyor. Grafiklerle desteklenen bu veriler, sellerin sayısının ve yoğunluğunun artış trendini doğruluyor.

“Avrupa’da Artan Sellerin Sebepleri ve Ekonomik Etkileri”

Atlantik’in batısındaki yüksek yüzey sıcaklıkları, Avrupa’da yaşanan sellerin temel sebeplerinden biri olarak öne çıkıyor. Bu durum, hızla hareket eden alçak basınç alanları zinciriyle birleşerek, şiddetli yağışlar ve ardından gelen sellerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Uluslararası grafiklerle desteklenen veriler, bu sellerin ekonomiye verdiği zararın ciddiyetini gözler önüne seriyor.

“Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu: İklim Değişikliğinin Gerçek Etkileri ve Türkiye’deki Durum”

İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, sellerin doğanın bir parçası olduğunu belirterek, iklim değişikliğinin günah keçisi olarak kullanılmasına dikkat çekiyor. Türkiye’deki çarpık kentleşmenin ve altyapı eksikliklerinin sellerin ekonomik etkilerini artırdığını vurguluyor. Kadıoğlu, su baskınlarına karşı alınması gereken önlemleri detaylı bir şekilde açıklıyor.

“İklim Değişikliği ve Ekonomik Kayıplar: Risk ve Afet Yönetimi Perspektifi”

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, hükümet ve kamu kuruluşlarının sel felaketinin ölümleri ve ekonomik kayıpları azaltmak için risk ve afet yönetimine odaklanması gerektiğini belirtiyor. Riskin, tehlike olasılığı, maruziyet ve etkilenebilirliği içeren bir denklem olduğunu vurguluyor. Kadıoğlu, sadece iklim değişikliğine bağlamadan çözüme odaklanılması gerektiğini ifade ediyor.

“Gelecek İçin Çözüm Yolları ve Küresel İşbirliği”

Mikdat Kadıoğlu’nun önerileri üzerinden ele alınan çözüm yolları, su baskınlarının etkilerini azaltmaya yönelik stratejiler içeriyor. Ayrıca, uluslararası işbirliği ve ortak çabaların önemine vurgu yapılıyor. Grafiklerle desteklenen bu bölüm, okuyucuya çözüm odaklı bir perspektif sunuyor. Ayrıca küresel iklim değişikliğinin etkileriyle mücadelede birlikte hareket etmenin önemini vurguluyor.

Sonuç: Küresel iklim değişikliği ve artan sellerin ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri her geçen gün artıyor. Bilimsel veriler, uluslararası grafikler ve uzman görüşleriyle desteklenen bu haber, okuyuculara iklim değişikliğinin gerçek etkilerini anlama ve gelecek için bilinçli adımlar atma konusunda rehberlik ediyor.

HABER YORUM

Yüce Rabbimiz, kainatı yaratırken muhteşem bir dengeyle yaratmış ve her şeyi İnsanoğlunun hizmetine vermiştir. İşte kainatta ki bu muhteşem denge, ayeti kerimede şöylece bildirilmektedir:

“Yedi kat göğü birbiriyle uyum içinde tabaka tabaka yaratan O’dur. Rahmân’ın yaratmasında hiçbir düzensizlik göremezsin. Haydi, çevir gözünü de bak, bir kusur, bir çatlaklık görebilecek misin?” (Mülk Suresi 3)

Allah (cc) bu muhteşem dengeyi kurarken tek ve bir olduğunu şu ayeti kerime ile tescillemiştir.

“Eğer göklerde ve yerde Allah’tan başka ilâhlar olsaydı, ikisinin de dengesi ve düzeni kesinlikle bozulur giderdi. Arşın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdığı her türlü çirkin vasıflardan uzaktır, yücedir!” (Enbiya 22)

Ancak İnsanoğlu, nankör bir varlık olması (İsra 67) hasebiyle, yüce rabbimizin kainata koymuş olduğu bu dengeyi hem maddi hem de manevi manada bozma cihetine gitmiştir.

İnsan, bir taraftan İslami kurallara göre bir hayat yaşamadığı için kendi manevi dengesini bozmuştur. Diğer taraftan  da yaşadığı fiziki ortamı bozmaya yönelmiştir. Örneğin, çok ürün alacağım düşüncesiyle toprağa atılan kimyasallar, fiziki dengeyi bozabilecek durumlardır.

İsterseniz gelin, bu konuda yine yüce rabbimizin ayetlerine kulak verelim:

“Kur’an’ın rehberliğini reddeden insanlığın kendi eliyle yaptığı kötülükler yüzünden, hem toplumsal, hem de doğal denge bozularak karada ve denizde haksızlık, adaletsizlik, dünya savaşları, nükleer felâketler, aşırı silahlanma, çevre kirlenmesi, uyuşturucu, alkol, cinsel sapıklık, terör ve anarşi gibi her türden fesat ve bozgunculuk ortaya çıktı. İşte Allah, yaptıklarının bir kısmını onlara daha bu dünyada böylece tattırıyor ki, bu gidişin yanlış olduğunu anlayıp yeniden Kur’an’a dönsünler.” (Rum Suresi 41)

MİRATHABER.COM – YOUTUBE-