Laik-Seküler Çevrelerde “Ölünce Beni Kim Yıkayacak?” Tartışması

Laik-Seküler Çevrelerde “Ölünce Beni Kim Yıkayacak?” Tartışması

TRT’nin dijital platformu Tabii’den yayımlanan “Gassal” dizisi, içeriği ve reklam afişleriyle kısa sürede dikkatleri üzerine çekti. Dizinin tanıtım afişlerinde yer alan “Ölünce beni kim yıkayacak?” yazısı, özellikle laik-seküler çevrelerde yoğun tartışmalara sebep oldu. Modern yaşamın dayattığı hayat biçimlerini benimseyen çevreler, ölüm temasını merkezine alan bu afişlerin rahatsız edici olduğunu savundu.

Bazı eleştirmenler, afişlerin insanların psikolojisini olumsuz etkileyebileceğini ve özellikle yalnız ya da yaşlı bireyler üzerinde kötü bir iz bırakacağını iddia etti. Öte yandan, iktidara yakın isimlerin, Selçuk Bayraktar gibi, diziyi olumlu yönde değerlendirmesi, dizinin politik zemine taşınmasına neden oldu.

Dizinin Konusu ve Verdiği Mesajlar

“Gassal”, dini bir mesaj vermekten ziyade, ölüm gerçeğini yalın bir şekilde işlemeyi amaçlıyor. İzleyiciyi insanın görmezden geldiği gasilhane ortamına sokarak, ölümü ve yaşamı sorgulamaya itiyor. Dizinin başrolündeki gassal, her bölümde yıkadığı ölü bedenler aracılığıyla izleyicilere tefekkür imkânı sunuyor. Özellikle, dizide geçen “Zaman diriyken kıymetli, ölenin vakti bol olur” repliği, hayatın anlamına dair önemli bir vurgu yapıyor.

Senarist, ölüm gibi ağır bir temayı ajitasyon yapmadan ve karikatürize etmeden işleyerek, mutlak bir gerçeklik olan ölümle yüzleşmenin kaçınılmaz olduğunu hatırlatıyor. İnsanların, ölüm gerçeğiyle yüzleşmekten kaçışını gösteren dizi, bu yönüyle sıra dışı bir yapım olarak öne çıkıyor.

Laik-Seküler Çevrelerden Tepkiler

Ölümü görmezden gelen veya bu temadan kaçınan laik-seküler kesim, dizinin öne çıkardığı ölüm gerçeğinden rahatsızlık duydu. Dizide, insanın bir gün mutlaka teneşirde uzanacağı, yıkanıp kefenleneceği gerçeği çarpıcı şekilde ele alınıyor. Bu gerçeklik, özellikle modern yaşam biçimlerini içselleştiren bireylerde, kaçınılmaz sona yönelik bir tedirginlik yarattı.

Dizinin eleştirmenleri, “Gassal”ın duygu sömürüsü yapmadan ve abartıya kaçmadan, yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgiyi ortaya koymasını önemli bir başarı olarak değerlendiriyor. Ancak laik-seküler çevrelerde dizinin sadece bu temayı işlemesinin dahi rahatsızlık yaratması, yapımın etkisini artıran bir faktör olarak öne çıkıyor.

Ölüm Gerçeği ve Toplumsal Algı

Toplumda gasilhaneler ve gassallar, ölümle özdeşleştirilen ve genellikle mesafeli yaklaşılan alanlar olarak görülüyor. Dizinin dikkat çektiği bir diğer nokta ise insanların ölümden kaçış çabası. “Gassal”, bu çabayı ajitasyondan uzak bir şekilde aktararak, seyircinin derin düşüncelere dalmasına olanak tanıyor.

Her ne kadar dizinin eksik veya eleştirilebilir yönleri bulunsa da, ölüm ve yaşam arasındaki ilişkiyi şimdiye kadar alışılmadık bir tarzla ele alması, yapımın başarı hanesine yazılıyor.

“Gassal” Tartışmaları ve Başarısı

“Gassal” dizisi, izleyiciyi rahatsız edici bir gerçekle yüzleştirerek alışılmış kalıpların dışına çıkıyor. Yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgiyi vurgulayan yapım, hem gündem yaratmayı hem de insanların ölüm gerçeği üzerine düşünmesini sağlamayı başardı.

Bu çarpıcı yapım, ilerleyen bölümleriyle daha fazla tartışma yaratmaya devam edecek gibi görünüyor.

HABER YORUM

“Ölümden kim korkar?” diye bir soru sorsam siz değerli okuyucularımıza…

Eminim çoğunuz, ölümden sonra ahiret hayatına inanmayanların korkacağını söyler…

Ya da inandığı(!)  halde, kendini seküler hayatın girdabına kaptırmış ve cehenneme gideceğinden endişe duyanlar korkar…

Evet ölümün yüzü soğuktur ve insanın ağzının tadını kaçırır. Bu sebepledir ki Peygamberimiz (sav):

“Bütün zevkleri bıçak gibi kesen ölümü çokça hatırlayın!” buyurmuşlardır..

Mesleğimin bir parçası olarak yıllarca yaptığım Gassallığı da göz önünde bulundurarak,  TRT’nin TABİİ platformunda yayınlanan bu diziyi baştan sona bütün bölümlerini izledim ve başarılı buldum…

Ama bizim her şeyi çok bilen ama cehaletlerinin farkında olamayan seküler takım, bu diziden ve reklamından rahatsız olmuşlar…

Neymiş efendim?

Dizinin reklam afişleri insanların psikolojisini olumsuz etkileyebilirmiş…

Özellikle yalnız ya da yaşlı bireyler üzerinde kötü bir iz bırakabilirmiş…

Hadi ya… Çok üzüldük….

Bunlar uzman ya… Doluya da boşa da konuşacaklar…

Hele ki konu  din olunca, eğip bükecekler, dini seküler hayata uydurup din adı altında Müslümanlara pazarlayacaklar….

Bu kadar da arsızlar…

Biz tekrar edelim…

Ne kadar eğip bükseniz de, ne kadar rahatsız olsanız da; ” Her nefis Ölümü tadacaktır”

Bir gün siz de öleceksiniz ve o teneşire yatacaksınız…

Akabinde sizi de bir gassal yıkayacak…

Sahi, o gassal hangi gassal acaba?

MİRATYOUTUBE

MİRATHABER.COM