CHP, İYİ parti ve Barolar Birliği, Başörtüsüne Anayasal güvence getirilmesine, Laikliğe aykırı gerekçesiyle karşı çıkıyor.
CHP’nin Anayasa hukukçusu İbrahim Özden Kabaoğlu, Anayasaya koyulacak olan madede “Dini inancı sebebiyle” ifadesinin laiklik ilkesiyle bağdaşmayacağını öne sürerek; CHP’nin değişmediğini ve 25 Yıl önce ki 28 Şubat zihniyetini hala koruduğunu ortaya koydu.
İYİ parti ve CHP Başörtüsüne Anayasal güvence getirilmesine karşı çıkmaya devam ediyorlar.
CHP Milletvekili Bülent Tezcan, “Dini İnancı” şeklinde ki yaklaşımın yanlış olduğunu, Başını örtmenin ya da örtmemenin siyasetin malzemesi olmaması gerektiğini ve bu meselenin aslında pratikte çözüldüğünü ifade etti.
CHP ve İYİ partinin “Laikliğe karşı” bahanesiyle verdiği önerge komisyonda ret edilince, CHP ve İYİ parti milletvekilleri toplantıyı terk etti.
Komisyona çeşitli sivil toplum kuruluşları da katıldı. Sivil toplum kuruluşlarına da söz verilen toplantıda, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan yardımcısı Sibel Suiçmez, “Düşünülen teklifin açıkça laiklik ilkesine de aykırı olduğunu düşünüyoruz çünkü hepimiz biliyoruz ki Anayasa’nın 2’nci maddesinde yer alan laiklik ilkesi din ve vicdan özgürlüğünün esas koruyucusudur. Dolayısıyla yapılan bu değişiklikle birlikte sadece dinî inançları nedeniyle başın örtülmesinin ele alınmasıyla dinî inanç yönüyle başın örtülmesi denilerek eşitsizliğe ve ayrımcılığa yol açacak düzenlemeler yapılması nedeniyle de ve özellikle dinî inanç şeklinde söylemle birlikte devletin dinî inançlara eşit şekilde uzak durulmasının önünün kapatılması nedeniyle de Anayasa’nın laiklik ilkesine aykırılık oluşturulduğunu düşünüyoruz.” Diyerek, jakoben laik zihniyetlerini koruduklarını bir kez daha ispatlamış oldu.
Ülkemizi dışarıdan ithal edilen kanunlar ile yöneten ve bunu çağdaşlık olarak gören zihniyet, Laiklik ilkesini bahane göstererek “Başörtüsüne Anayasal güvence” çalışmalarını baltalamaya devam ediyor. Daha dün başörtüsü için bir buçuk metrelik bez parçası diyen siyasilerin, daha sonra belli halk tabakalarıyla helalleşmeye çıkması, halkımız tarafından ibret ve hayretle izlenmeye devam ediliyor. CHP’nin başörtüsüne Anayasal güvence teklifine karşı çıkması ise, Başörtülüler ile helalleşmeye çıkan Kılıçdaroğlu’nun samimiyetinin sorgulanmasına sebep oluyor.
Ülkemizde uygulanan Laiklik ilkesi, bilindiği gibi 28 Şubat post-modern darbesine yol açmış, bu konuda birçok başörtülü kızımız Üniversitelerden kovulmuş, Üniversite kapılarında coplanmış, gözaltına alınmış ve birçok eziyete maruz kalmıştı.
Tam da bu noktada CHP’nin içine düştüğü ikilem hala devam ediyor. 28 Şubat sürecinde yanlış yaptıklarını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, bir taraftan bu kesimle helalleşmeye çalışırken, diğer taraftan da bu konuda ki Anayasal güvence çalışmalarına karşı çıkarak, yaşadıkları çıkmazı dışa vuruyor.
Yani bu işin özeti şu ki, jakoben laik kafaya sahip olanlar, “Bu ülkede demokrasi var ama siz bezim müsaade ettiğimiz kadar dininizi yaşayabilirsiniz, bizim müsaade ettiğimiz kadar özgür olabilirsiniz” diyorlar.
Başını, dini sebeple ya da başka sebeplerle örten inşaların da aklına ister istemez şu soru takılıyor.
“Başörtüsüne Anayasal güvence getirmeye” karşı çıkmakla, İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakılmasına izin vermenin arasında ne fark var? Bu ikisi aynı şey değil mi?”
MİRAT HABER olarak bizler, artık laiklik bahane edilerek ülkemizin bu tartışmaları ve gerginliği yaşamasını istemiyoruz. Enerjimizi, ülkemizin gelişmesi ve medeni bir çizgiye ulaşması noktasında gayret sarf ederek harcamak istiyoruz.
Kimsenin sudan bahaneler ile bu ülkeyi kısır bir döngüye sokmasını, kamplaştırmasını, insanlar arasında kin ve nefret duyguları oluşturacak söylem içine girmesini istemiyoruz.
Ülke vatandaşı olarak bunu istemek de en doğal hakkımızdır!
Şaban DOĞAN
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…
View Comments