LGBT’ye 150 Yetmez!

Mustafa Sabri Beşer’in kaleme aldığı “LGBT’ye 150 yetmez!” yazısını siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz..

Sapkın LGBT topluluklarına karşı yıllarca cirmimce mücadele eden birisi olarak bugünler benim için inanılmaz derecede güzelliklerle dolu geçiyor. “O gün çocuklar gibi şendik, o gün dev gibi bir orduyu yendik” diyen şairden mülhem bugünlerde çocuklar gibi şenim. İnşallah yakında sapıklar güruhunu yendiğimizi de göreceğiz…

Bazı STK’ların rüzgarını arkasına alan sapkın LGBT toplulukları bütün şenaat ve denaetlerini ulu orta işlemeye, sokaklarda boy göstermeye, konserlerde paçavralarını sallamaya ve sapkın yaşam biçimlerini utanmadan gözler önünde yaşamaya başlamışlardı. Bu rezillikleri yapma cüretini bazı STK’ların, CHP’nin ve belediyelerinin, ahlakta değer tanımamayı maharet sayan sekülerlerin verdiği destekte buluyorlardı.

Bütün bu desteklere karşın muhafazakâr ve dindarların sessizliği de onlara cesaret verdi.

Tıpkı 1969’da İsrail Mescidi Aksa’yı ilk kundakladığında dönemin başbakanı Golda Meir: “O gece sabaha kadar korkudan uyumadım. Sanıyordum ki Müslümanlar dört bir taraftan İsrail’e girecekler. Lakin korkulan olmadı. İşte o zaman anladım ki istediğimizi yapabiliriz, zira Müslümanlar uyuyan bir ümmettir” dediği gibi Müslümanların uykuda olmasından dolayı istediklerini yapabilme cesaretini buldular.

Bazı STK rüzgarını arkasına alan bu sapkınlıklarla mücadele etmek için yine STK’ların gücüne ihtiyaç olduğunu ifade etmiş ve beş yıldan fazladır muhafazakâr STK’ları bu konuda bir şeyler yapmaya davet etmiştim. En son ise Sırbistan’da yürüyüş yapan ailelerin hassasiyetini örnek göstermiştim. Çağrımın karşılık bulduğunu görmek beni mutlu etti ve heyecanlandırdı.

Bir feryat olarak dile getirdiğim STK’ların bu sapkınlıklara karşı bir şeyler yapmaları gerektiği çağrımın ardından 150 STK, LGBT’nin topluma verdiği zararlara dikkat çekmek amacıyla bir gösteri yürüyüşü düzenleyecek. 18 Eylül Pazar günü Saraçhane parkında bir araya gelecek STK’lar ve aileler sapkınlıkların önüne geçilmesi çağrısı yaparak bir yürüyüş gerçekleştirecekler.

Sapkın LGBT topluluklarına karşı daha ilk ortaya çıkmaya başladıklarından beri her alanda mücadele etmeye çalışan birisi olarak elbette ki o gün ben de orada olacağım. Ayrıca aile ve toplumun geleceği adına kaygı duyan bütün duyarlı vatandaşlarımızın da orada olacağına dair inancım tam.

Yürüyüşü organize eden STK’lar, bu mücadeleyi daha ileri götürerek 150 bin imza toplayıp sapkın LGBT topluluklarının kapatılması için TBMM Başkanlığı’na müracaat edecek. İfade etmeliyiz ki hem 150 STK hem de 150 bin imza muhafazakâr toplum adına çok küçük kalıyor.

Bu toplum çok daha fazlasını yapacak kadar güçlü ve bilinçlidir. Sesimizin daha güçlü çıkması ve devleti harekete geçirecek bir hale gelmesi için 150 yetmez…

Dünyada gerek sanatçı gerekse siyasilerin, kendi çıkarları uğruna destek verdiği bir sapkınlıkla mücadele etmek için toplum olarak sesimizi en gür şekilde duyurmak zorundayız. Yoksa bu sapkınlık sadece bizim değil dünyanın dengesini bozacak ve ortada ne aile ne de mahremiyet kavramı kalacaktır.

Bu yürüyüşü düzenleyen STK’ları tebrik ediyorum. Destekçisi olduğumu beyan ediyor gerekirse görev tevdi edilmesi durumunda da hazır ve nazır olduğumu belirtmek istiyorum.

Gözünü aileye dikmiş bu melun düşmana karşı evladı olan olmayan bütün aileler, aile olmak isteyen herkes Saraçhane’de olarak bu yürüyüşe destek olmalı…

PKK tarafından aldatılan veya kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle 2019 tarihinden beri HDP’ye karşı oturma eylemi yapan annelerin göstermiş oldukları direnç ve kararlılık hassasiyetini, LGBT tarafından aldatılma ve ailelerden çalınma ihtimali olan çocuklarımıza karşı başta bütün anneler bu yürüyüşte mihmandarlık yaparak göstermeli.

Siyasilerin, STK’ların ve medyanın Diyarbakır annelerine karşı göstermiş oldukları hassasiyetin daha fazlasını LGBT sapkınlığına duçar kalan bu milletin çocukları için gösterilmeli.

Bu yürüyüşte, aileye önem veren, inanç değerlerine ehemmiyet gösteren, ülkesini seven bütün sanatçılar başı çekerek yer almalı.

Bu yürüyüşte, Ukrayna savaşına dahi gitmenin yanında ülke içinde yaşanan her olumsuz durumun merkezinde yer alarak sosyal medya hesaplarından bir gazeteci edasıyla yayın yapan fenomenler de yer almalı.

Temennimiz 18 Eylül’de yapılacak gösteriye sadece 150 STK’nın katılması ve 150 bin imzanın toplanması değil, binlerce STK’nın meydanda yerini alması ve en az 1 milyon imzanın toplanmasıdır.

Toplum olarak bunu yapacak güçteyiz.

Bu yürüyüş fıtratımıza yürüyüş olsun inşallah…

Ben ailemle birlikte 18 Eylül’de Saraçhane’de olacağım. Sizi de bekleriz…