Lübnan’da bankada birikimleri bulunan mevduat sahibi vatandaşlar tasarruflarını bankadan çekmek istediler. Ancak banka tarafından bu işlemleri engellendi. Bunun üzerine toplanan öfkeli kalabalık tarafından gerçekleştirilen protestolar sırasında Beyrut’ta yer alan bankalar, bu topluluk tarafından yakıldı.
Banka hesaplarındaki birikimlerini çekemeyen öfkeli banka müşterileri, paralarını çekmelerine engel olmak üzere koyulmuş yasakları protesto etmek için başkent Beyrut’ta çok sayıda Lübnan bankasının vitrinlerini kırdı ve bazılarını ateşe verdi.
Öfkeli kalabalığın toplanması ve bankaların yakılması olaylarıyla birlikte, kalabalığın sokaklarda birtakım gösteriler düzenlediği belirtildi. Tüm bunlar olurken bir yandan diğer vatandaşlar bazı sıkıntılara girdi. Protesto sırasında gerçekleşen olaylar yolların kapanmasına neden oldu.
Lübnan ekonomisinin kötüleşmesiyle birlikte öte yandan para biriminin de değer kaybettiği görüldü. 2019’dan bu yana ekonomik açıdan bu gibi sıkıntıların yaşanması üzerine de, söz konusu kalabalığın hesaplarının bulunduğu bankalar müşterilerin tasarruflarını ABD doları cinsinden çekmeleri konusunda ciddi kısıtlamalar getirdi.
Agence France-Presse’den gazeteciler, Perşembe günü düzinelerce öfkeli göstericinin Beyrut’ta bir dizi bankaya saldırdığını söyledi. Bunun nedeni olarak da ülkeyi saran ve gittikçe de kötüleşen bir ekonomik krizin ortasında Lübnan lirasının kıymet açısından rekor bir düşüş kaydetmiş olması gösterildi.
Nakit sıkıntısı çeken Lübnan bankaları, para çekme işlemlerine çok katı kısıtlamalar getirerek mudilerin, özellikle ABD doları cinsinden ödenen tasarruflarından yararlanmalarını engelledi.
Olay yerindeki Agence France-Presse gazetecileri, Perşembe günü yaklaşık 50 göstericinin Beyrut’un merkezindeki Badaro mahallesinde dört bankanın vitrinlerini param parça ettiğini ve araba lastiklerini yaktığını ekledi.
Bu söz konusu saldırılar, mevduat sahiplerinin bankalardan paralarını çekme çabalarını destekleyen bir grup olan Depositors’ Cry’ın bu yöndeki çağrılarının ardından meydana geldi.
Pascal Raissi adlı bir protestocu, “Üç yıl önce paramızı çaldılar, el koydular ve yağmaladılar” dedi.
Aramızda cebinde parası olmayan milyonerler var” dedi.
“Başka çözüm yok” dedi, “Haklarımızı geri alana kadar gerilimi tırmandıracağız.”
Mevduat sahipleri birkaç gün boyunca kapılarını kapatan bankalardan birikimlerinin kendilerine teslim edilmesini talep ederek, geçtiğimiz aylarda da benzer saldırılar gerçekleştirmişlerdi.
Lübnan Bankalar Birliği de bu ay içinde açık uçlu bir grev ilan etti ve krizin tüm finansal sistemi etkilediğini söyledi.
Lübnan’daki ekonomik kriz, Birleşmiş Milletler’e göre, yoksulluk oranlarının nüfusun yüzde 80’ine ulaştığı bir ülkede birçok insanın masraflarını karşılamak için mücadele etmesine neden oldu.
Dövizdeki düşüş aynı zamanda yakıt, gıda maddeleri ve diğer temel emtia fiyatlarında artış da dahil olmak üzere bir fiyat artışı dalgasına neden oldu.
Şu anda Lübnan’ın işlerini geçici bir hükümet yönetiyor. Öte yandan milletvekillerinin görev süresi Ekim sonunda sona ermiş olan Mişel Aoun’un halefini seçmek konusunda da defalarca başarısız olmasının ardından, ne yazık ki ortada bir devlet başkanı dahi bulunmamaktadır