Mirat Haber Ajansı
Ekonomik çöküntü içinde olan Lübnan’daki bir Filistin mülteci kampında ilk mülteci vakasının tesbitinin ardından potansiyel bir Covid-19 salgınına hazırlanan sağlık görevlileri, mücadeleye başladılar. Bu, sağlık hizmetlerinin sınırlı olmasından dolayı bölgenin en savunmasız topluluklarından birinde saptanan ilk durum oldu. Ancak daha önce BM ve bölgedeki yetkililer böyle bir sonucu neredeyse kaçınılmaz bulmuşlardı. Mültecileri pandemiden korumak için yeni çağrı başlatıldıysa da mülteci kamplarının sıkışık ve hijyenik olmayan ortamlarda kök salması nedeniyle önlenemeyen bir felaketin başlangıcı olabilir.
Gelişmiş sağlık sistemlerine sahip gelişmiş ülkeler arasında Korona’nın yayılması, yerinden edilmiş 12 milyon nüfusun hayat kurtaran sağlık hizmetlerine daha az erişime sahip olduğu ve mesafeleri koruyamayacakları Lübnan, Suriye, Irak ve Ürdün’de derin alarma neden oldu. Bunlara göre çok daha iyi imkanlar vermesine karşın Türkiye için de endişe duyulmakta. Mültecilerin ikinci dalganın yükünü taşıyacağı korkusu arttıkça, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği BMMYK, insan hakları yasalarının korunmasından korunma taleplerini artırdı. BMMYK Başkanı Filippo Grandi de çatışma ve zulümden kaçmak zorunda kalan insanların ne olursa olsun güvenlik ve korumadan yoksun bırakılmaması gerektiğini vurguladı. Orta Doğu’daki devletlerin İsrail, Amerikan işgali ve Suriye iç savaşı nedenleriyle meydana gelen mülteci sayılarına bakması gittikçe zorlaşmakta, birçoğu zaten zayıflamış ekonomiler çökmeye yaklaşmakta.