Denizde zor bir yolculuktan kurtulan Müslüman Rohingya mültecileri kurtulduktan sonra Müslüman Malezya’da ağır dayağa maruz kaldı ve yedi ay hapis cezasına çarptırılarak Malezya’daki göçmenlik yasası altında hüküm giydi. Aktivistler, ülkede yabancı düşmanlığında ve göçmenlerin insanlık dışı muamelesinde endişe verici bir artışa dikkat çekiyorlar. Yüzlerce tutuklama ve nefret söyleminde keskin bir artış, Malezya’yı hoşgörülü bir ülke olarak gören Müslüman mültecileri ve göçmenleri şok ediyor.
Son aylarda Malezya, Rohingya mültecilerini taşıyan ve Bangladeş’teki kamplardaki çaresiz koşullardan kaçan tekneleri geri çevirdiği için yaygın olarak kınanmaktaydı. Uluslararası Af Örgütü’ne göre, bazı teknelerin rıhtıma girmesine izin verildi ancak gemideki yüzlerce mülteci gözaltında kalacak. Dokuz kadın da yedi ay hapis cezasına çarptırılırken 14 çocuk suçlanıp hapis cezasına çarptırıldı. Haziran ayında açıklanan cezalar, insan hakları örgütleri tarafından “zalim ve insanlık dışı” kınandı. Mülteciler ve yardım çalışanları gözaltı koşullarının sıkışık ve sağlıksız olduğunu ve yiyeceklerin sınırlı olduğunu söylüyor. Bu ay yeni bir yabancı düşmanlığı saldırısı dalgası başladı ve mültecilerin kötü muamelesi üzerine belgesellerin yayınlanmasına denk geldi. Ancak Malezya yetkilileri merkezlerdeki kötü muameleyi reddetti ve belgeselleri “sahte haber” olarak nitelendirdi. Programda yer alan altı gazeteci, halkı kışkırtmaktan soruşturuluyor. Malezya, imajına zarar vermek amacıyla yorum yapmakla suçlanan yabancıları cezalandırmakla tehdit etti. Yetkililer şimdi Facebook gönderileri üzerinde bile gazetecileri ve aktivistleri araştırıyor. Hükümet, Müslümanların tekrar açıldığı zaman camilerden de men edileceğini duyurdu.
Malezya’da iktidarda Mahathir Muhamed’in İslam Birliği yanlısı ve Müslüman mültecilere şefkat gösteren hükümetini yıl başında çeşitli entrikalarla içten çökertilmiş, başa getirilen eski sağ kolu yolsuzlukla suçlanan kurulu düzenle işbirliği içinde bütün politikaları değiştirmişti. Bunların arasında Türkiye ve Pakistan’la birlikte hareket etmek yerine Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’a yakınlaşmak da dahil.