Masumiyet…
TDK kelimeyi şöyle tanımlıyor: Saf, temiz, suçsuz, günahsız. Bu kelimeyle ilgili olan ismet ise saflık ve temizlik anlamına gelirken bundan türetilen masum kelimesi de suçsuz ve günahsız demektir. Bu kelimenin isim hali de masumiyettir.
Masumiyet, en çocuklar için kullanılır. Öyledir de. Masumdurlar onlar. Suçsuz, günahsız. Çocuklar böyleyken türlü kirli savaş oyunları, kirli siyaset planları, çarpık aile içi ilişkiler masumların feda edilmesine göz yumulmasına sebebiyet vermektedir. Kimse bu noktada yapılan çalışmaların yeterliliğinden söz etmesin. Olan çocuklara oluyor. Masumiyet, hepimizin gözleri önünde ölüyor.
Bir çocuğun ölümü üzerinden gündem değiştirmeyi akıllarından geçirenler, en az katil ya da katiller kadar suçludurlar. Bir çocuğun ölümü üzerinden birilerine korku salmayı düşünenler, en az katillerin işbirlikçileri kadar suçludurlar. Bir çocuğun ölümü üzerinden nüfuz elde etmeyi tasarlayanlar, olayın failleri kadar suçlu olduklarını bilsinler. Bir çocuğun ölümü üzerinden ülkelerinin büyük meselelerini unutturmayı hedefleyenler, bilsinler ki kendileri hedef tahtasına yerleşmiş olurlar. Ve yine bir çocuğun ölümü üzerinden olayla ilgisi hiç olmayanları karalamaya çalışanların yüzlerinin kararacağı günlerin yakın olduğunu idrak etsinler.
Burada asıl üzerinde durulması gerekenin masumiyetin ölümü olduğunu düşünüyoruz. Masumiyeti el birliği ile öldürdük. Cahiliye döneminde kız çocuklarını diri diri toprağa gömenlerden daha canice bir tutum içine girilmiş günümüzde. Çünkü artık kız ya da erkek fark etmeksizin çocuklar hem fiziki olarak hem manevi olarak öldürülüyor. Bu topluma, insanlara neler oldu da tekeri patlamış kamyon gibi önüne gelen her şeyi kırıp dağıtarak insani değerleri yok etmeye başladı? İnsanları tekrar kendilerine getirecek bir acil kaçış rampası yok mudur? Çünkü bu acil kaçış rampasına girilmezse insanlığımızı tümden kaybederiz.
Yeryüzünde büyüklerin ihtiraslarının ve arzularının günahını niçin çocuklar çekiyor? Niçin zulmün ilk durağı çocuklar ve diğer masumlar oluyor? Asıl onların korunması, kollanması gerekmiyor mu? ‘’Geleceğimiz’’ diye adlandırdığımız çocuklar şu an dünyanın değişik coğrafyalarında değişik nedenlerle öldürülürken kimlerin hangi geleceğinden söz ediliyor? Yoksa şu an olanlar, dünyadaki gizli kast sistemini koruma çabaları mı? Komplo teorilerinde ismi geçen ailelerin dünya egemenliklerini sürdürmeleri için pek çok kişi bilerek ya da bilmeyerek destek mi oluyor onlara? Kafamda deli sorular.
Masumiyetin ölümü kimleri ilgilendirmeli o halde? Ülkemizde ve dünyada olup bitenler karşısında ruhu daralanların tamamı bu duruma duyarlılık göstermeli. Çocukların yeryüzünün süsü olduğuna inananlar, bu ölümlere kayıtsız kalmamalı. Tepkisizlik, masumiyeti daha hızlı öldürür. Tepki göstermeyenler de sorumlu olurlar. Ülkemizde çeşitli sebeplerle öldürülen çocuklar ile dünyada Gazze, Arakan, Doğu Türkistan, Ukrayna ya da adını duyuramayan topraklarda yine çeşitli nedenlerle zulme uğrayan ve hayatlarına kıyılan veya sakat bırakılan çocuklar, masumiyetin öldürüldüğünün canlı ispatlarıdır.
Sezai Karakoç ‘Anneler ve Çocuklar’ şiirinde önce, anne ölünce çocuğun ölüm karşısındaki ruh halini şöyle ifade etmektedir:
Anne öldü mü çocuk
Bahçenin en yalnız köşesinde
Elinde siyah bir çubuk
Ağzında küçük bir leke
Annesi olmayanın yalnızlığını başka nasıl tanımlarız ki? Peki çocuğu ölen annenin sağa sola şaşkın ve çaresizce koşturmasını ifade edişindeki inceliği fark ediyor musunuz?
Çocuk öldü mü güneş
Simsiyah görünüyor gözüne
Elinde bir ip nereye
Bilmez bağlayacağını anne
Ve sevdiklerini kaybeden iki masumun ruh halleri şairin dizelerine şöyle yansımış:
Kaçar herkesten
Durmaz bir yerde
Anne ölünce çocuk
Çocuk ölünce anne
Muhsin Yazıcıoğlu’nun “İki saniye sonrasına garantimiz olmayan bir hayat için fırıldak olmaya gerek yok.” sözünden hareketle bize kalmayacak bir dünya için, makam, mevki, para için, siyasi ikbal için bütün bunları elde etmemiz gerektiğini bize dikte eden ihtiras uğruna masumiyetin öldürülmesine seyirci kalmayalım.
Masumiyetin ölümü, bizim ölümümüzdür aslında.
EYYUP YÜKSEL
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ
Çok güzel özetlemişsin bütün içeriğiyle değerli hocam/abim eline yüreğini sağlık.
bu olaydan pirim yapmaya çalışmak alçaklıktır,lakin bunda dahli olanlara iki kelime laf ederek geçiştirmek te alçaklıktır.orada “tüm insanlık öldürülmüş gibi”dir