Medeni Kanunun Ürünü

Medeni kanununun, kadın haklarında bir reform olduğu müslümanlara âdeta enjekte edilmiştir. Fakat bu kanunun tutarsızlıkları nüksetmeye başlayınca 2002 tarihinde bu kanun, Türk Medenî Kanunu olarak güncellendi. Bu kanun daha ziyade kadın erkek eşitliği ile ilgili konuları kapsayan bir düzenleme olarak kabul edilir. En çok etkinliği, aile Hukukunda olduğu savunması yapılır. Özellikle mal rejimleri konusunda yapıldığı iddiası ön plana çıkar.

Oysa bu kanunların tamamı Ahlâken çökmüş, kokuşmuş ve namus anlayışını sıfırlamış Batı ülkelerinin bize ithal ettiği hurda zihniyetleridir. Bu kanunlar, bize kurnazca zerkedilmiştir. Bu tezin doğruluk testini yapınca korkunç bir manzara ile karşılaşırız. Bir genç bayan, gayri meşru bir çocuk edinir. Sıkıntılara sebep olur. Genç bir bay bulur ve onunla nikâh yaptırıp evlenir. Bu evlilikte bir çocuk daha dünyaya gelir. Birkaç sene sonra bir çocuk daha peydahlanır. Bu evlilik sürecinde bayan bir kaç sene kocasını eve almaz. Kendi mülkiyetinde olan evine birkaç sene gidemeyen koca, en sonunda, reyting uğruna insanların posasını çıkaran bir televizyona başvurur. Karı koca birbirlerine yapmadık itham bırakmazlar.

Birkaç hafta sürecinde bu iki insanın, günahları, bonkörce teşhir edilir. Sorgulama yapılırlar. Sonunda bu karı kocanın çocuklarına biyolojik baba aranır. Bu kadın üçüncü çocuğun, nikâhlı kocasından olmadığını, milyonların önünde pişkince anlatır. Başka baba adayı gösteren anne, isabet ettiremez, DNA engeline takılır. Bir başka aday ya da başka adaylar aranır, yine biyolojik baba bulunamaz. Bu arada ikinci çocuğun babası da problem olur. Bayan ikinci çocuğun resmen nikâhlı olduğu kocasına ait olduğunu savunur. Bu iddiayı da DNA testi boşa çıkarır. Bu bayan, bu çocuğu da kimden edindiğini hatırlayamaz, bocalar.

Pis kokulu ve kirli akışı olan edep canavarı, nice kasvet dolu ıstırabı toprağa gömer. İşte bu toplumun nerelere sürüklendiğini göstermesi açısından manidardır. Bu ise nice aldatılmış sahipsiz insanımızı ve ailemizi sürükleyip götüren amansız bir kasırgadır. İdhal edilen bu Kanun, Türk Medeni Kanunu olarak güncelleştirilmesine rağmen daha kötü gelişmelere yol açmaktadır. Sonrası, “al birini vur ötekine” deme yerine daha ciddi ve derinlemesine düşünülmesi gereğini ortaya koyar. Bilindiği gibi bunlar haçlı misyonerlerin kin ve düşmanlık ifrazatlarıdır. Onlar mertçe başaramadıklarını kalleşçe ve fuhuş tezgâhı ile yapmaya tevessül ettiler. Karı koca arasını açtılar, onları fuhuş girdabına sürüklediler.

Daha otuz kırk yıl öncesine kadar birbirlerini kırmamak için ana babalar birbirlerine anlayış ve merhametle davranırlardı. Bugün onların çocukları televizyon ekranlarında çılgınca birbirlerini yalanmakta ve suçlamaktadırlar. Düşünebiliyor musunuz? Abdestsiz, çocuğuna süt emzirmeyen anaların yurdunda, Anadolu’da, halkının yüzde doksan sekizi müslüman olan bir İslam ülkesinde nelerin yaşandığını, iyice düşünebiliyor musunuz? Hele gayri meşru ilişkinin zina sayılmadığı bir İslam ülkesini kabullenebiliyor musunuz, çok değerli bir vatanda şehitler vatanında sayısız kahramanın, nice âlimin yurdunda yaşananları düşünebiliyor musunuz?      

Başta günümüz müslümanları, Yaratan Allah Teâlâ’nın Kitabında Ahzab süresinin otuz beşinci ayetinde ki kavramaları sahiplenmiyorlar? Yalnızca o ayette karı koca olarak ailenin bir bütün olduğunu görmek gerektir. Bu beyanda; Müslüman, mümin, İtaatkâr, sadâkatli, Sabırlı, mütevazı sadaka veren, Oruç tutan, namuslu, Allah’ı çok zikreden erkeklerden ve kadınlardan bahsediliyor. Kur’an’ı Kerimin bir tek ayetinde yüksek dozlu on ilke kadın ve erkeğin bütünlük halini ortaya koymaktadır.

Bu soylu aile bütününü birbirine düşmanlaştırmaya çalışan zihniyetin adı ne olursa olsun, bunlar insan düşmanıdırlar. Bunun için “kadıncı gruplar” insanca düşünmelidirler. Aksi takdirde mevcut medeni kanunun ürünü olan kadın savunucuları bu kadın modeli kadın olduklarını ve kadına karşı şiddeti kendilerinin ürettiğini bilmeleri gerekmektedir. Karı koca arasını açarak şiddeti kendilerinin üretip tetiklediklerini her kesin bildiğini unutmamalıdırlar.

Aşırı derecede konuyu kızıştırma değil düşünmek faydalı olur. Kadın anamızdır, Kocası ise babamızdır. Bunların aralarını açıp aileyi yıkma işi şeytanın işi ve ürünüdür.Demek ki, medeni kanunun ürünü bozuktur. Esselamu aleykum.    

İlhan ORAL

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

3 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

4 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

8 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

8 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

10 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

10 saat ago