islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,2788
EURO
37,1165
ALTIN
3.063,75
BIST
8.945,80
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
19°C
Cuma Az Bulutlu
18°C
Cumartesi Çok Bulutlu
16°C
Pazar Hafif Yağmurlu
16°C

MEĞER ARAMIZDA NE TÜR SİYASİ CELLATLAR VARMIŞ DA BİLEMEMİŞİZ!

MEĞER ARAMIZDA NE TÜR SİYASİ CELLATLAR VARMIŞ DA BİLEMEMİŞİZ!
21 Mayıs 2023 09:00
A+
A-

Benim çağdaşlarım, 1950 sonrasında bu ülkenin kimler tarafından nasıl yönetildiğini iyi bilirler. İktidar olmakla muktedir olmanın farkını anlamak için çoğunda sağ iktidarların yönetimde olmasına rağmen, devlet kadroları tek parti mütegallibe kadrosundan temizlenemediği bilmek gerekir.

Bu kesimin sosyal muhayyileye etkisine bakın ki, birkaç gün önce yayınladığım tek parti dönemine ait yazıma, benim yol arkadaşlarım diyeceğim dostlarımdan incitici bir dille ağır eleştiriler geldi. Ben o yazımda bugünün iktidar ve muhalefet kavgasını hiç düşünmemiştim. Sadece seçim sonrasının muhtemel fotoğrafına bir atıftı bu. Nitekim öngörüm beni haklı çıkardı. Şimdi kaybeden kesimin siyasi militanları, kin kusarak halkı aşağılamaya başladı:

Savaş görmemiş, hatta günümüzün baş belası terörde şehit vermemiş kesim, bu ülkede yaşamaktan utandığını söyleyecek kadar iğrenç bir budalalığı yazabilmektedir! Deprem bölgesindeki insanların siyasi tercihi için nefret dilini aşan küfürlü ifadeler kullanabilmektedir.  Bu depremlerde hepiniz ölseydiniz”, diyecek kadar ahlaktan ve vicdandan yoksun insanlar neyi hedeflemişlerdi? Oradaki beklentilerine karşılık bulamayanlar ‘biz nerede hata yaptık’ demek yerine, insanlara yaptıkları bağışı baş kakıncına dönüştürmesi ahlaki olmadığı gibi insan olmanın onuruyla da bağdaşmaz. Bağışıyla insanları köleleştirmek mi istiyor bu kesim? Kendisi gibi inanmayan, kendisi gibi düşünmeyen, kendisi gibi yazmayan insanı kendine düşman sayan ilkel bir bencillik hastalığı, sosyal çürümenin en tehlikeli virüsüdür. Böyle bir insan güruhunun arasında yaşamanın hüznü gerçekten sarsıcı geldi bana. Daha sarsıcı olanı da bu kesimle ortaklık hayalinde olan dostlarımızın anlamsız savunmalarıydı. Üzüldüm doğrusu!

Teselli bulduğum tarafı, demokrasi adına olgun bir hava içerisinde seçimlerin yapılmış olmasıydı.

Belki demokrasi kazandı, ama siyasi hırsları yüzünden deprem bölgesi insanlarına saldıran aşağılık kesimin de gerçek yüzünü görmüş olduk. Bu tür insanların cinnet halini alan ifadeleriyle kendi ülkesinin insanına ölümü reva görmenin ötesinde, iğrenç bir dille saldırılması, insanımızın sürüklendiği ahlaki ve manevi erozyonu göstermesi bakımından önemlidir. Meğer aramızda ne tür siyasi cellatlar varmış da bilememişiz!

 

Muhsin İlyas Subaşı 

 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.