Değerli okuyucularım,
Bu yazımızda millî musıkîmizin “askeri”alanında emsalsiz bir kuruluşumuz olan “Mehterân Osmanî”yi bütün özellikleri ile tanıtmak istedim. Zevkle ve heyecanla okuyacağınızı ümid ediyorum.
“Mehter”kelimesini duyduğumuz anda, güncel hayattan koparız. Hâfızamız, hayallerimiz bizi alır, ufukların ötelerine, ilkel devletlere medeniyet götürdüğümüz çağlara, Kanûnî’nin Belgrad Kalesine, Mohaç Ovasına, Almanya Topraklarına, Boğdan’a, Budin’e Avusturya’ya, Zigetvar Kalesine götürür. Yahya Kemâl:
– Aldım Rakofça kırlarının hür havasını,
Duydum, akıncı cedlerimin ihtirasını… Derken fon müziği tâ uzaklardan yankılanır… “Estergon Kalesi… Subaşı durak… Kemirir gönlümü bir sinsi firak…”
Hayal edin! Ruhunuzun ekranında canlandırın… Yüzbin kişilik pırıl pırıl bir “Fetih Ordusu” Dâvet edilmiş… Vahşi bir saldırgan devlet, gözüne kestirdiği mağdur ve mazlum bir Avrupa’lı devlete sataşıyor. Mağdur ve mazlum Avrupa Devleti’nin Osmanlı ile saldırmazlık ve korunma andlaşması var. Osmanlı’dan yardım istiyor. Yüz bin kişilik medeniyet ve barış ordusu… Başında Sultan… Sancaklar, tuğlar… Bin kişilik “Çevgenler”(marş söyleyenler) “Zurnazenler”(zurna çalanlar), “Boruzenler”(boru çalanlar), “Nekkareler”(davullar-küçük kösler) ve en arkada atlar veya develere yüklenmiş “Büyük kösler”sefere çıkıyorlar.
– Mehterbaşı Hey… Hey..!Çenesine kadar inen gür bıyıklı mehterbaşının sesi bölükleri aşıyor:
– Haydi! Ya Allah!
Tüyler diken diken olmuştur. Dağlar, tepeler, ovalar, vadiler gümbür gümbür bu ses güzelliğini ve ritmini dinlemektedirler. Bu İhtişam, daha savaş başlamadan zâlimlerin saldırgan orduların morallerini (kuvve-i mâneviyelerini) bozmağa yetmektedir. Cihad’a mûsikî eşliğinde yürüyen Osmanlı’yı ancak asil Osmanlı ruhuna sahip olanlar anlar.
Mehter, bizim milli tarihimizin ve kültürümüzün pek çok ama çok değerli, derin, köklü, özlü bir kuruluşudur.
Tarihi başlangıcı, 7. yüzyılda yazılmış Orhun Anıtlarına kadar uzanmaktadır. Dünya’nın “askeri tarihi”nde bir ilktir. 18. asırdan başlayarak Avrupa devletleri tarafından “Yeniçeri Müziği”adıyla benimsenen Mehter’imiz önce Polonya’da sonra Avusturya’da taklit edilmeye çalışılmıştır. Bestekâr Mozart ve Haydn bu muhteşem müziğin etkisinde kalarak dünyaca meşhur eserlerinde “Mehter besteleri”yazmışlardır. Alman Bestekar Beethoven “Büyük Senfoni”sinin son bölümünü “Mehter”imizin kös, davul ve zurnasıyla kompoze etmiştir. Avusturyalı Bestekâr Mozart’ın meşhur “Türk Marşı”,Osmanlı askerlerinin “Allah Allah”nidaları ile nakaratlandırılmıştır. Mozart’ın bu marşını mehterimizin bir cenk havasından adapte ettiğini biliyoruz. Viyana Kraliyet Orkestrası şefi Cristoph Gluck, Prensin Sarayı’nda verdiği haftalık konserlerinin arasına “Mehter Besteleri”ni almış ve orkestrasında çaldırmıştır. Bunlar gibi Alman bestekarı Wagner bir “Mehter Konseri”ni dinlerken heyecanlanmış kendisine hâkim olamayarak “İŞTE! MUSİKÎ BUNA DERLER”diye haykırmıştır.
Biz, büyük, asil, soylu ve gerçek medeni bir milletiz çocuklar! İnsanlara dini, milli, ilmi, estetik, ahlâki hukuki ve siyasi nice orijinal (kaynak) hakikatler ve teşkilatlar sunmuşuz mehter de bunlardan biridir. Giysileri, yürüyüşleri, çalgı ritimleri, ses ve söz güzellikleri yanında bilhassa düşmanlara korku ve dehşet dostlara cesaret, heybet, gurur, güven ve sevinç veren psikolojik ve sanatsal etkisi sebebiyle “Mehter”imiz tarihimizin erkek sesi olmuştur.
Aziz dostlarım,
Konuyu sonlandırmadan önce “Mehter Marşlarımız”Çok büyük heyecanla dinlenen sözlerini de yazmak istiyorum. Genç kızlarımız, delikanlı oğullarımız çocuklarımız, torunlarımız bu muhteşem sözleri ezberlesinler. Milletimiz bu derin şahsiyet ve kimliğimize şuurla (bilinçle) erişsin…
Şu gerçekler kesinlikle bilinmelidir ki:
1-Osmanlı “EMPERYALİST”bir devlet değildir. Bu sebeple “Osmanlı İmparatorluğu”sözü ecdada hakarettir. “Devlet-i Aliye-Yüce Osmanlı-Osmanlı Devleti”olarak adlandırmamız tarihe saygımızın gereğidir.
2-Seferler, toprak genişletmek için işgal için değil “Nizam-ı âlem”i korumak, barışı, medeniyeti ve mutluluğu bütün milletlere yaşatmak için yapılmıştır. Hedefte tüm insanlığın mutluluğu vardır.
3-Osmangazi Sultan oğlu Orhan Gazi’ye vasiyetinde şöyle diyor:
-Bizim mesleğimiz Allah Yolu ve maksadımız Allah’ın dinini yaymaktır. Yoksa kuru kavga ve CİHANGİRLİK dâvâsı değildir…
4-Bu dinî, tarihî, beşeri misyonumuz devam ediyor. Unutmayalım 2023’lere 2053’lere ve 2071’lere bu kutsî niyet ve gayretlerle yürüyoruz.
FETİH MARŞI
Yürekler kabarık gözlerde damla,
Mehteri saygıyla dur da selamla,
Bir huşu içinde dinle gülbankı,
Sesleniyor tarih bu ses o yankı.
Sen böyle yürürken tuğla sancakla,
Türk’ün savaşları geliyor akla…
Asırlar boyunca çınladı serhat,
Doğudan batıya yemen belgrat,
Duyarak bakışan gözler görüyor,
Fatih topkapıdan şehre giriyor.
Sen böyle yürürken tuğla sancakla,
Türk’ün savaşları geliyor akla…
CEDDİN DEDEN
Ceddin deden, neslin baban
Hep kahraman Türk milleti
Orduların, pekçok zaman
Vermiştiler dünyaya şan.
Türk milleti, Türk milleti
Aşk ile sev milliyeti
Kahret vatan düşmanını
Çeksin o mel’un zilleti.
Hüseyni/İsmail Hakkı Bey
GENÇ OSMAN
Of of Genç Osman dediğin bir küçük uşak
Beline bağlamış ibrişim kuşak of of.
Aman Askerin içinde birinci uşak
Allah Allah deyip geçti Genç Osman of of.
Of of Genç Osman dediğin bir küçük aslan
Bağdat’ın içime girilmez yastan of of.
Aman her ana doğurmaz böyle bir aslan
Allah Allah deyip geçti Genç Osman of of.
Of of Bağdat’ın kapısını Genç Osman açtı
Düşmanın cümlesi önünden kaçtı of of.
Aman kelle koltuğunda üç gün savaştı
Allah Allah deyip geçti Genç Osman of of.
Kayıkçı Kul Mustafa
MALAZGİRT MARŞI
Aylardan Ağustos, günlerden Cuma
Gün doğmadan evvel iklîm-i Rum’a
Bozkurtlar ordusu geçti hücuma
Yeni bir şevk ile gürledi gökler
Ya Allah…Bismillah… Allahuekber
Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu
Ardında Oğuz’un ellibin tuğu
Andırır Altay’dan kopan bir çığı
Budur, Peygamberin övdüğü Türkler…
Ya Allah…Bismillah… Allahuekber
Türk, Ulu Tanrı’nın soylu gözdesi
Malazgirt Bizans’ın Türk’e secdesi
Bu ses insanlığa Hakk’ın müjdesi
Bu seste birleşir bütün yürekler…
Ya Allah…Bismillah… Allahuekber!..
Nağramızdır bu gün gök gürültüsü,
Kanımızdır bugün yerin örtüsü
Gazi atlarımın nal parıltısı
Kılıçlarımızdır çakan şimşekler…
Ya Allah…Bismillah… Allahuekber!..
Yiğitler kan döker, bayrak solmaya,
Anadolu başlar, vatan olmaya…
Kızılelma’ya hey… Kızılelma’ya!!!
En güzel marşını vurmadan mehter
Ya Allah…Bismillah… Allahuekber
YİNE DE ŞAHLANIYOR
Yine de şahlanıyor aman,
Kolbaşının yandım da kır atı,
Görünüyor yandım aman,
Bize serhat yolları.
Davullar çalınsın aman,
Aman da cengi-i cengi de harbiyi,
Görünüyor yandım aman,
Bize sefer yolları.
Gâhi sefer olur aman,
Aman da sefer sefer de eyleriz,
Hazan erişince aman,
Bahar güzel severiz.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi