-Salât ve Selâm üzerine olsun- Allah’ın Resûlü yaklaşık 9-10 günlük bir yolculuktan sonra üç (3) Zilhicce cumartesi günü akşamı, Mekke’ye girer. Mekke’nin merkezi çevresi olan Harem bölgesinde olup kuyularıyla ünlü Zituva bölgesine inip yerleşir.
Ebtah ismi ile de anılan bu yerin seçilmesi anlamlıydı. Çünkü İslâm’ın ilk yıllarında Kureyş ve Beni Kinane İslâm karşıtlığı üzerine burada birleşmişlerdi.[30] Peygamberimizin ve mensup olduğu Haşim ve Muttalib oğullarının aleyhine burada ittifak yapmışlardı. [31]
Şanlı Peygamberimiz dört Zilhicce Pazar günü sabah namazını konakladığı Ebtah’ta kıldı. Umresini yapmak için Mescid-i Haram’a geldi. Bineği üzerindeydi.[32]
Devesi üzerinde iken tavâfa başladı.[33] Hacerü’l-Esved’i selâmladı. Tavâfı için Kâbe çevresinde yedi dönüş yaptı. Bu dönüşlerinden ilk üçünde devesini süratlice, dördünde ise tabîi bir şekilde sürdü. Her dönüşte Hacerü’l-Esved’i ve onunla birlikte yalnızca Rükn-i Yemanî’yi selâmladı.[34]
Tavafta Yaptığı Bilinen Kur’ânî Duâ
Tavâfı sırasında her bir dönüşte Rukn-i Yemanî ile Hacerü’l-Esved’in bulunduğu köşe arasında (Kur’ân’da geçen) ve bütün hayatı boyunca çokça yaptığı şu duâyı okudu:
“Ey Rabbimiz! Bize dünyada güzellik ver. Âhirette de güzellik ver. Bizi Cehen- nem azabından koru.”[35]
Tavâfını bitirince, Kâbe ile kendisi arasına alarak Makam-ı İbrâhîm’e yaklaştı. Bu sırada Bakara Sûresi’nin Makam-ı İbrâhîm’i konu alan 125. âyetini okudu:
“Biz Kâbe’yi insanların teker teker yönelecekleri/sevaplanacakları bir kutsal sığınak yapmıştık. Öyleyse Makam-ı İbrâhîm’den bir duâ/ namaz yeri edinin…”
(Geleneksel anlayışın) Makam-ı İbrâhîm olarak kabul ettiği Kâbe’ye bitişik olan yerde iki rekât tavâf namazı kıldı. İlk rekâtında Kâfirûn, ikinci rekâtında İhlas sûresini okudu. Tavaf namazını kıldıktan sonra dönüp Hacerü’l-Esved’i selâmladı.[36]
Safâ ile Merve arasında Sa’y yapmak üzere Safâ tepesine geldi. (Safâ’ya yaklaşırken) Bakara Sûresi’nin ilgili 158. âyetini okudu:
“Şüphesiz Safâ ve Merve, Allah’ı hatırlatan sembollerdendir. Hac veya umre yapan kişinin (geçmişte putperestlik ayinleri yapıldığı için) bu tepecikler arasında sa’y etmesinin sakıncası yok, sevabı vardır. (Rızası için sa’y gibi bir hayır yapan kişiyi) Allah mükâfatlandırıcı ve hayrını bilicidir.,”[37]
Sa’yini de Devesi Üzerinde Yaptı
Peygamberimiz Sa’yine Safâ’dan başladı. (İnsanların kendisini görüp soru sorabilmeleri, kendisinin de onları izleyebilmesi için tavâfını binek üzerinde yaptığı gibi) sa’yini de bineği üzerinde yaptı.
Safâ’dan Merve’ye dört, Merve’den Safâ’ya üç geliş yaparak, gidiş-gelişlerini yediye tamamladı.
Gidiş-gelişlerinde vâdiye indiği vakit devesini koştururcasına sürdü. Sa’ye başlarken yaptığı gibi Safâ’ya her geldiği zaman da Kâbe’ye dönüp ona baktı. Allâh’ı birleyici ve yüceltici zikirler yaparak erdirildiği nimetlere şükranlarını şöylece dile getirdi:
“Allah en büyüktür. Allah’tan başka ibâdet olunacak ve yasalarına uyulacak hiç bir ilah yoktur. O birdir. Hiçbir ortağı yoktur. Bütün varlıklar O’nundur. Övgüler de yalnız O’nadır. O her şeye gücü yetendir. Allah’tan başka hiç bir ilah yoktur. O birdir. (Kulu ve elçisi Muhammed’e) va’dini yerine getirip ona yardım ederek düşmanlarını kudretiyle hezimete uğrattı.”[38]
Zikirlerden sonra ellerini kaldırarak duâlar etti. Merve’ye her geldiğinde de aynı şekilde zikirler, şükranlar ve duâlarda bulundu.
Yüce Peygamberimiz, tavâfı ve sa’yini bitirince, İfrad veya Haccı Kıran’a niyet edip de beraberlerinde kurbanlık hayvan getirmemiş erkeklerin ve kadınların umrelerini yaptıktan sonra tıraş olarak ihramdan çıkmalarını emretti. İhramdan çıkacakların cinsel ilişkide bulunabileceklerini, kokulanabileceklerini ve erkeklerin, dikişli elbiselerini giyebileceklerini açıkladı.
Bu emirleri üzerine, eşleri ve kızı Hz. Fatıma beraberlerinde kurbanlık hayvan getirmedikleri için Hacc-ı-Kıran için yaptıkları niyetlerini Umreye dönüştürüp saçlarını kısaltarak ihramdan çıktılar.
Devam Edecek
Ali Rıza DEMİRCAN
[30] et-Tac 1152
[31] Müslim Hn.1314
[32] Nesâî 5/224
[33] Müslim Hac 42
[34] Nesâi 5/232-6
[35] Bakara 201. Bkz. et-Tac 2/134.
Peygamberimiz bir diğer hadislerinde şöyle buyurur:” Rukn-i Yemanî ile Hacerü’l-Esved’in bulunduğu köşe arasında 70 000 melek hazır bulunur. “Ey Rabbimiz! Bize dünyada güzellik ver. Âhirette de güzellik ver. Bizi Cehennem azabından koru.”duasınıı yapan kimse için Âmîn derler. et-Tac 2/134.
[36] Nesâî, 5/236;Müslim Hac 19
[37] Müslim Hac 19
[38] Bakara 158