İsrail saldırılarına karşı Mescid-i Aksa’nın gönüllü muhafızları olarak bilinen “murabıtlar”dan Kur’an-ı Kerim öğretmeni Hatice Huveys, İsrail’in Filistin halkına uyguladığı baskıları ve bu süreçte karşı karşıya kaldıkları hukuksuzlukları anlattı.
İsrail saldırılarına karşı Mescid-i Aksa’nın gönüllü muhafızları olarak bilinen “murabıtlar”dan Kur’an-ı Kerim öğretmeni Hatice Huveys, İsrail’in Filistin halkına uyguladığı baskıları ve bu süreçte karşı karşıya kaldıkları hukuksuzlukları anlattı.
AA – Mescid-i Aksa’nın gönüllü muhafızları olarak bilinen “murabıtlar”dan Kur’an-ı Kerim öğretmeni Hatice Huveys, AA muhabirine, murabıtlık görevine 2014 yılında Mescid-i Aksa’nın sahalarında ilim halkalarıyla başladığını, murabıt olduktan sonra İsrail güçlerinin ağır baskılar uygulamaya başladığını belirtti.
İsrail güçlerinin kişileri değil ailenin tamamını hedef aldığını belirten Huveys, şöyle devam etti:
“Mescid-i Aksa’nın kapılarında nöbet tuttuğum zaman dayak yemekten tutun, yerlerde sürüklenmem, baş örtümün alınması gibi birçok sıkıntı yaşadım. Tutuklandım, hapsedildim, aynı şekilde kızlarım da tutuklanıp sorgulandılar. Ailemin sağlık hizmeti alması engellendi, uzun yıllar ilaç kullanamadık. Bunun gibi sıkıntılar hala devam ediyor. Çok kez seyahat yasağı aldım, sosyal medya hesaplarım kapatıldı, evlatlarımla tehdit edildim, evime baskınlar yapıldı. Yeri geldi annem, babam tutuklandı, evim yıkıldı. Yaşadığım evden uzaklaştırıldım hatta eşim uzun süre ailesinden uzak yaşamak zorunda kaldı, ailece uzaklaştırmalardan tutun da yaralanmalara kadar birçok baskıya maruz kalıyoruz.”
Son olaylarda küçük oğlunun yaralandığını anlatan 5 çocuk annesi Huveys, eşinin de Kudüs’e girmekten tamamen men edildiğini bildirdi.
Mescid-i Aksa’ya girdiği, orada ibadet ettiği için cezalar verildiğini vurgulayan Huveys, “Bir yeri dağıtmak için yaptıkları zamansal ve mekansal baskınlarda orada bulunuyorsam bunu bahane ederek beni suçluyorlar. Aksa’nın etrafında yaptığım bir sarma yemeğini arkadaşlarla yemekten bana cezalar verebiliyorlar. Aksa’dan kaç kere uzaklaştırıldığımı hatırlamıyorum. Son aldığım 6 aylık uzaklaştırma sekizinci ayda sona erecek inşallah ama yine beni çağırıp süreyi uzatmaları mümkün, bu hep böyle oluyor.” dedi.
İsrail güçlerinin, kendi bayramlarını kutlamak için Müslümanlara baskı uyguladığını dile getiren Huveys, ramazan ayında ya da bayramlarda saldırıların düzenlendiğine, Müslümanların Mescid-i Aksa’da bir olmasını engellemek için özel günlerin hedef alındığına değindi.
Huveys, Türkiye’nin Kudüs Davası’na destek verdiğini bildiklerini aktararak, şunları söyledi:
“Biz biliyoruz ki; Türkiye, hükümetiyle halkıyla bütün halinde bu davaya sahip çıkıyor ve destek veriyor. Filistinliler olarak bunun farkındayız, hissediyoruz. Türkiye ziyaretlerimde bakanlarla, eşleriyle bir araya geldim. Emine Erdoğan Hanımefendi’yi ziyaret ettim. Ciddi manada büyük destek görüyoruz, onlara her zaman şükranlarımızı sunuyoruz.”
Emine Erdoğan’ı ziyaretinde kendisiyle çok güzel ilgilendiğini paylaşan Huveys, “Hanımefendiye ‘Hepimiz Meryemiz’ projesinin çalışmalarından bahsettiğimde büyük bir mutluluk duyduğunu dile getirdi. Kudüslü kadınlar ve çocuklar için yapılan çalışmaları hem takdir etti hem de teşekkür etti, hatta bizlere söz verdi. ‘Bizler Türkiye’de Kudüs ile ilgili çalışan STK’leri daha çok takip edip destekleyeceğiz’ dedi.” diye konuştu.
Huveys, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kudüs davası sadece benim davam değil ve davayı savunduğum için sıkıntı yaşayan tek kişi de ben değilim. Bizim bir inancımız var; burası bizim kutsalımız, ne olursa olsun ne ben ne de benimle savunan kardeşlerimiz bu davadan vazgeçmeyecek. İnşallah ilk başladığım günden sonuna kadar da ne gerekiyorsa yapacağım, Allah’ın izniyle davamda sebat etmeyi düşünüyorum.”