Her mevduatın krediye dönüşme kapasitesi tamdır. Kredi olarak verilebilen mevduatlar, aynı zamanda borçtur. Borç da faiz üretir. Kredi olarak verilen para, hesaplardan dışarı çıkmaz. Banka bileşik sistemi içinde hesaptan hesaba aktarıldığı için halk bunu asla fark etmez.
Mevduat sahipleri bankalara gitse, paralarını almak istese, bankalar para sahiplerinin paralarını ödeyebilir mi?
Asla ödeyemezler. Çünkü bankalar, mevcut mevduat miktarının sadece % 10 gibi bir kısmının istenmesi durumunda, ödeme yapabilirler.Çünkü Bankalar gücünü sadece oluşturduğu güven üzerine kurmuştur. Yalanın, aldatmanın en nezaketçe yapıldığı kurumlar olan bankalar, en çok halkın güveninin sarsılmasından korkarlar. Halk bir uyandığında artık bankalar o güveni yeniden tesis edemezler.Ancak faizi benimsemiş bir devlet yönetimi, çıkaracağı yeni can simidi yasalarla onları kurtarabilir. Geçmişte olduğu gibi. Nasıl oluyor da bankalar mevduat toplamının ancak % 10 gibi bir kısmını ödeyebiliyor da fazlasını ödeyemiyor?
Bankaların mevduatını arttıran şey nedir? sorusunun cevabını verelim. İnsanların kredi talebi mevduatları arttırır. Şu an bankalardaki toplam mevduat 1 trilyon 606 milyar, 849 milyon TL dir. Bunun % 10 kısmı istendiğinde bu rakam yaklaşık 16 milyar TL dir. Oysa bankaların toplam verdikleri kredi 1 trilyon 811 milyar TL dir. Yani mevduatlarından fazla kredi vermişler. O halde bankada hiç para olmaması lazım. Toplam mevduatlardan 205 milyar TL daha fazla kredi vermişler. Ancak esas oyunlarını açığa çıkaran gerçek para miktarıdır. Bu para ise ancak Merkez Bankası tarafından basılabiliyor ve piyasaya veriliyor. Onun miktarı ise 120 milyar 780 milyon TL
Şimdi Durum Ne:
Cebinizdeki para 120 milyar 780 milyon TL. Müşterinize söylediğiniz 1 trilyon 606 milyar 849 milyon TL. Verdiğiniz kredi/borç 1 trilyon 811 milyar TL. Burada tek bir gerçek var o da tüm paranın 120 milyar 780 milyon TL oluşudur. Diğerleri koca bir balon ve yalandır. Bu balon ve yalan, ekonomimizin makro ve mikro olumsuzluklarının asıl nedenidir. Ekonomi, kanuni tefeci bankalardan ancak yapısal sistem değişikliği ile kurtulabilir.Takip eden okuyucularımız yakinen bilir ki bütün çalışmalarımızda büyük bir oyunun gerçek yüzünü göstermeye çalışıyoruz. Bankalar tarafından, milletimize yapılan iktisadi operasyonu her yönü ile anlatmaya çalışıyoruz. Milletimizi uyandırmak ve sömürülmesini engellemek için sergilediğimiz bu çabalar, çok şükür ki toplumumuzun her kesiminden teveccüh görüyor ve büyük bir ilgi ile takip ediliyor. Gün gelecek bu ilgi, bankaların köleleştirdiği milletimiz tarafından bilgi ve bilince dönüştürülecek, faizci bankalara ve faiz ödemelerine karşı çıkılacaktır; evet bu ilgi zulüm sistemi olan borca dayalı para sistemine baş kaldırı sebebi olacaktır, baskı altına alınarak yönlendirilecek siyasi kararlarla da bumevcut sistem lağvedilecektir.
En büyük ilizyonist ve büyücü olan bankalar, Merkez Bankasından bağımsız olarak para yaratıyor. Merkez Bankasında karşılık oranları olarak tutulan paralar, bankaların para yaratmasına engel değildir. Merkez Bankası parayı 120 milyar 780 milyon olarak kısıtlı tuttuğu halde, bugün toplam mevduat olarak bankalarda bulunan 1 trilyon 606 milyar 849 milyon TL dir. Bu rakam toplam mevduat ve fon olarak Vadeli Mevduat ve katılım hesabı olarak 1.274.923 milyon TLdir; vadesiz mevduat ve özel cari Hesap olarak 331.926 milyon TL dir. Bunların Tasarruf mevduatı olarak, 503.294 milyon TL, gerçek kişiler olarak 390.897 milyon TL, Diğer ticari mevduatlar ise 712.659 milyon TLdir. (Bunun Türk para kısmı 362.512 milyon TL, Yabancı para kısmı 350,147 milyon TL)dir.
Bankaların kredi verebilmeleri için mevduat oluşturmaları şarttır. Bankaların mevduat oluşturmaları ise çok basittir. Sadece kredi talep edilmesi yeterlidir. Kredi artması mevduatın artması iledir. Her kredi borç olduğu için, her mevduat da borç tur.
Her mevduatın krediye dönüşme kapasitesi tamdır. Kredi olarak verilebilen mevduatlar, aynı zamanda borçtur. Borç da faiz üretir. Kredi olarak verilen para, hesaplardan dışarı çıkmaz. Banka bileşik sistemi içinde hesaptan hesaba aktarıldığı için halk bunu asla fark etmez.Bunun gerçekte var olduğunu kabul eden halkımız, kendi hesabından bile basit bir miktarda para çekmek için gittiğinde bankanın kendisine ‘’daha önceden haberdar edin parayı hazırlayalım’’ demesi sadece söylediğimiz büyük yalanın örtülmesi için bir zaman kazanmadır. Banka, yalanın finansal olarak en büyük rakamlarının telaffuz edildiği kapitalizmin mabetleridir. Yani istendiğinde gerçek olarak verilebilen para değildir. Olmayan bir parayı verme gücü kendilerine verilmiş ve bundan sürekli faiz elde etmekteler.
Sonuç olarak, faizin üretilmesi için mevduatın açılması, üretilmesi yeterlidir.Bu süreçte bankadan kredi talep edilmesi ile mevduatın oluşturulması sadece basit bir hesap denkliği yazımıdır. Banka mevduatı da havadan yaratarak kendisine kredi borç verebilir hale getirip, reel faiz elde etmektedir. Bu şekilde elde ettiği 2017 toplam faiz 195 milyar TL dir. Bankaların yaptığı bu işlem ahlaken asla kabul edilemez olup, hiç bir hukuk tarafından da kabul edilemez.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi