islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4768
EURO
36,3253
ALTIN
2.957,23
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Mevlid kandilini nasıl anlamalıyız?

Mevlid kandilini nasıl anlamalıyız?
29 Kasım 2017 12:04
A+
A-

-Allah şanını ve bağlılarını artırsın- Aziz Peygamberimizin Mekke’deki çağdaşları arasında yılı değil ama doğum ayı ve günü bilinen bir tek şahsiyet var mıdır? Bizim bilgilerimize göre yoktur. Doğal olan da budur. Aziz peygamberimizin doğum ayı ve gününün bilinmemesi de tabiidir. Çünkü O diğer doğan bebekler gibi Abdullah’ın oğlu olarak dünyaya geldi.

Onun Allah’ın son ve evrensel kıldığı Elçisi olarak insanlık hayatına doğması muhteşem bir olaydı. Onun Nebiliğini/Peygamberliğini başlatan ilk vahyin inişi, iniş anında değilse de sonradan tesbit edilebilirdi. Yaklaşık olarak tespit edilmiştir de.

Kendisi Peygamber Olacağını Bilmiyordu

Abdullah’ın oğlu Muhammed Nebi/Resûl yani peygamber olacağını değil bir başkası kendisi de bilmiyordu. Tebliğ ettiği Allah’ın kitabı Kur’ân, onun Vahiy ürünü el-Kitab’ın ne olduğunu bilmediği gibi el-İman’ın ne olduğunu bilmediğini de bize bildiriyor. (el-Şûra 42/52) Üstelik kendisine Peygamberliğini müjdeleyecek Vahy’in gelebileceği konusunda bir beklentisi de yoktu:

Sen bu el-Kitab’ın sana indirileceğine ilişkin bir beklentin/umudun yoktu. O Rabbinden bir rahmet olarak geldi. Sakın ha bu Kitab’a inanmayanlara yardımcı olma.” (Kasas 28/86)

Böyle olunca Onun doğum gününün tam olarak bilinemeyeceği açıktır. Ama biz onu anmaya değilse de anlamayamuhtacız. Çünkü O zaten anılıyor. Mesela yurdumuzda yaklaşık yüz bin camide onun Allah’ın Resulü olarak hayatımızın önderi olduğunu ezanlarla ilan ediyoruz. Ama anlama ihtiyacımız devam ediyor.

Mevlid Kandili Bir Haftaya Yayılarak Değerlendirilmelidir

Kamerî ay olan Rebiu’l-Evvel’in 12. Gecesi onun doğum günü olarak hayatımıza girdi. Bidat olacağı gerekçesiyle ona kaşı çıkmanın anlamı yoktur. Kur’ânımızın bildirmekle birlikte kesin olarak belirlemediği Kadir Gecesi gibi kutsallaştırmadıkça bir sakınca olmasa gerektir. Hazır hayatımıza girdi, Mevlid Kandilini bir haftaya yayarak anlama vesilesi yapmalıyız. Ama hurafemsi menkıbelerle değil de Kurân çizgisinde ve kendisinin açıklamalarından hareketle anlamalıyız.

Ona Salâtı da Doğru Anlamak

Onu anlamak gibi ona salatı da doğru anlamalıyız. Yüce Rabbimiz ve melekleri müminlere salât ettiği gibi ona da salât etmekte ve bize de salât etmemizi emretmektir.(el-Ahzab 43,56, Rabbimizin emrettiği salât –en doğrusunu Allah bilir- onun tebliğ ettiği Kur’ân’ın mesajlarının yayılmasına katkı vermektir. Bu mevzudaki bir çalışmamızı yayınlayacağız İnşaallah. Bu vesile ile Doğum günü kutlamaları ile ilgili bir soruya verdiğimiz cevaptan bazı bölümleri nakletmekte yarar görüyoruz.

Doğum Günü Kutlaması

“ Başta Peygamberimiz efendimiz olmak üzere kendimizin ve çocuklarımızın doğum günlerini Rabbimize şükür olabilecek işlerle kutlamak şeklinde dini bir görevimiz yok ama bizce kutlanılmasının helâl olduğuna işaret eden Kur’ân âyetleri var. Peygamberimizin uygulamaları da var.

Yaratılışımız ve hayata gelişimiz gerçekten şükürle kutlanması gereken gündür.

Yüce Rabbimiz; “Ve selâmüm aleyhi Yevme Vülide” ifadeleriyle Hz Yahya’nın doğum gününü hatırlatarak mealen “Doğduğu gün güvencemiz altındaydı” buyurur. (Meryem 15) Kundakta iken konuşan Hz. İsa da kendisine verilen-verilecek olan nimetleri sayarken; “Güvenlik içinde hayata geldiği doğum gününe” vurgu yapar. (Meryem 33)

Peygamberimiz de Pazartesi günleri oruç tutmasını o günde doğmuş olması ile gerekçelendirir. Yönlendirici bu örneklerden hareketle Peygamberimizin doğum yıldönümünü onu daha iyi anlama vesilesi yaparak kutlayabiliriz.

https://www.mirathaber.com/dogum-gunlerimizi-kutlayabilir-miyiz-16-333h.html

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.