Türkiye’de bir ekonomi yönetimi var mı? Var diyebilirsiniz ama olmasaydı bundan daha mı kötü olurdu, gerçekten merak ediyoruz.
Ha bire faiz yükseltiyoruz. Bankalar mevduatlar yüzde atmış faiz verme hazırlığında. Ve biz akıl tutulması halinde enflasyonu indirme beklentisi içindeyiz.
Tam sekiz yıl önce de aynı durumdaydık. Mehmet Şimşek de ekonomi yönetiminin başındaydı.
Deneyip başarılı olmadığımız yöntemleri tekrarlamaya devam ediyoruz.
Akılımızı inancımız çizgisinde kullanamadığımız sürece değişen bir şey de olmayacak.
Muhalefet, sendikalar ve düşünce örgütleri de da aynı kısır döngü içinde. İktidarın uyguladıkları dışında önerisi olan var mı?
Borçlanmaya, faizi indirip çıkarmaya ve de sömürülmeye devam.
Kanıt olarak sekiz yıl önce yayınladığımız yazımızı okuyabilirsiniz.
Aşağıda alıntıladığım ve bir ekonomiste de doğrulattığım bilgileri yorumsuz olarak aktarıyor ve sormak gereği duyuyorum:
Milletimiz Devlet Güvencesinde mi Sömürülüyor?
“…T.C. Merkez Bankası ve BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) internet sitelerinde yer alan bilgilere göre 5 Şubat 2016 tarihi itibariyle dolaşımda olan kâğıt ve madeni para miktarı 104 milyar TL’dir. 8 Şubat 2016 tarihi itibariyle dolaşımda olan kâğıt ve madeni para miktarı 104 milyar TL’dir. 8 Şubat 2016 tarihi itibariyle bankacılık sektörünün toplam kredisi 1.513.877.000.000 ( Bir trilyon 513 milyar 877 milyon)TL’dir. Yani toplam paranın on dört buçuk katından fazlası faizli kredi olarak verilmiştir. Dolaşımda olan 104 milyardan sadece 10,5 milyarı bankaların kasalarında, kalanının, kişi ve kuruluşların ellerinde olduğu dikkate alınırsa bankaların, kasalarındaki paranın tam 144 katı hayali para ürettikleri ve olmayan bu parayı faizli borç olarak verdikleri ortaya çıkar.
Bu tarihte kredi faizi %12-13 civarındaydı. %12’ye göre yıllık faiz 181.7 milyar lira, %13’e göre de 196.8 milyar eder. Demek ki bankalar, kasalarındaki paranın 18 katından fazla faiz almaktadırlar. Buna gecikme faizleri de katılırsa miktar daha da artar. Bir de borcunu ödeyemediği için malları ellerinden alınanalar düşünülürse sömürünün boyutu daha iyi anlaşılır.”
( Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır, Kitap ve Hikmet Sayı 13, Sayfa 5)
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-