Minyatür çok ince işlenmiş, küçük boyutlu, kendine has boyama tekniği ve anlatım dili olan geleneksel bir resim sanatıdır. El yazması eserlerde konuya açıklık getirmek amacıyla metni desteklemek için uygulanır. Bu sanatı yapan kişilere nakkaş denir.
Millet Kütüphanesi Padişah Portreleri
Minyatürler, kitaplardaki metinleri görselleştirmek amacıyla kişileri ve olayları tasvir etmek için uygulandığından çok küçük boyuttadırlar. Bu sanatta resim sanatında olduğu gibi ışık-gölge, oran-orantı ve perspektif kuralları çoğunlukla uygulanmaz. Uzaklık, renkle ya da gölge ile ifade edilmez. İnsan figürleri kişilerin önem sırasına göre daha büyük ya da daha ayrıntılı çizilir. Minyatürlerde mimari unsurlar için de aynı durum geçerlidir. Minyatürde önemsenen kişi veya yer oran olarak diğer mimari unsurlara göre daha büyük çizilir.
Bir Av Sahnesi
Minyatürde işlenen konular arasında manzaralar, sarayda yapılan tahta çıkma, sünnet, düğün gibi törenler ile av sahneleri yer alır. Minyatürler, döneminin günlük yaşamı, kıyafetleri ve ritüellerine ilişkin bilgi verir ve bu açıdan tarihi belge niteliği taşırlar.
“Minyatür Sanatı” 2020 yılında Azerbaycan, İran, Türkiye ve Özbekistan adına UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine kaydedilmiştir.
Minyatürde ayrıntı yani detaylar fazladır. Ağaçlar, yapraklar, çiçekler, insan ve hayvan figürleri, iç mekân düzenlemeleri gibi unsurlar tüm ayrıntılarıyla verilir. Renkler gerçeğe bağlı kalmaksızın kullanılır. Örneğin kayalar pembeye, atlar maviye, dağlar ve tepeler eflatun ve sarıya boyanabilir. Kullanılan renkler genellikle canlı ve parlaktır.
Minyatürde altın ve gümüş sıklıkla kullanılır. İnsanların kıyafetlerinde, çeşitli eşyalarda, doğanın resmedildiği bulut ve gökyüzü gibi yerlerde altın, deniz ve akarsularda ise gümüş tercih edilir.
Geçmişte minyatürler tarihî olayları, seferleri, kişileri, sosyal ve kültürel hayatı yansıtırdı. O dönemde yapılan minyatürler kitap sayfası boyutunda ya da daha küçük boyutta ve çoğunlukla dikey biçimde uygulanırdı. Minyatürlerde doğa resmedilmişse ağaçlar, bitkiler, yeryüzü şekilleri gibi unsurlar ayrıntılı ve gerçekçi biçimde anlatılırdı. Eğer minyatürde sultan yer alıyorsa içerik, figürler ve detaylar ön plana çıkarılır, doğa ise arka planda kalırdı.
Ayasofya
Minyatür, Doğu ve Batı dünyasında çok eskiden beri bilinen bir resim sanatı türüdür. Minyatürün ilk defa Doğu medeniyetlerinde ortaya çıktığı, daha sonra Batı medeniyetleri tarafından uygulanmaya başlandığı düşünülmektedir. Doğu ve Batı minyatürleri biçimsel açıdan hemen hemen benzerdir. Ancak kullanılan renkler ve figürler açısından aralarında farklar vardır. Doğu minyatürlerinin çevresi çoğu kez tezhip sanatıyla süslenmiştir.
Geçmişte minyatürde, tezhip sanatında olduğu gibi, bitkilerin kök ve gövdelerinden, çeşitli topraklardan ve metal oksit bileşiklerinden elde edilen boyalar kullanılırdı. Günümüzde ise genellikle sulu boya, guaj boya ve akrilik boya kullanılıyor. Ayrıca altın ve gümüş de tercih edilmektedir.
El yazması eserlerde minyatürlerin etrafına halkȃr ya da zerefşân ismi verilen süslemeler yapılırdı. Halkȃr; tezhip, minyatür ve hat eserlerinin etrafını çevreleyen, genellikle altınla yapılan, daha büyük motiflerin kullanıldığı ve motiflerin görece daha seyrek yerleştirildiği, uygulaması görece kolay olan bir süsleme türüdür. Zerefşân ise altın serpilerek yapılan süsleme tekniğindir. Bu süsleme teknikleri daha sade bir görünüme sahiptir, böylece eserin kendisi ön planda yer alırken etrafındaki süsleme ikinci planda kalır.
Halkarla Süslenmiş Bir Minyatür Örneği
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…