Yakın yaşlarındaki 1945’ler kuşağından Emin Saraç ve Yahya Kutluoğlu hocaların kısa süre önce vefatının ardından Prof. Dr. Ali Özek de Allah’ın rahmetine kavuştu. Uzun süredir tedavi gören hocanın bugün Fatih Camii’nde öğle namazına müteakiben cenaze namazı kılınacak. Cenazesi, vasiyeti gereği doğduğu Muğla Fethiye Doğanlar Köyü’nde medfun olacak.
90 yaşına basan Özek, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi emekli öğretim üyesi, İslami İlimler Araştırma Vakfı (İSAV) Başkanlığı yapmış, pek çok esere imza atmış, sayısız öğrencinin yetişmesinde vesile olmuş, sivil toplum kuruluşların tesisinde bulunmuş, saygın bir ilim adamıydı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı, TBMM başkanı, İçişleri Bakanı, Diyanet İşleri Başkanı’nın hemen yayınladığı mesajları ardından diğer devlet büyüklerinin de hocamız hakkında taziyelerini bildirmesi bekleniyor. Mekanı cennet olsun.
Ali Özek, Emin Saraç’ı izleyen yıllarda Mısır El Ezher üniversitesinde eğitimini almış, bunu lisansüstü dereceye kadar devam ettirmişti. Türkiye’de bir yandan Kuran Kursu öğretmenliği yaparken bir yandan da yasal tahsilini tamamladı. Bunun ardından eski döenmdeki İlahiyat Fakültesi olan Yüksek İslam Enstitüsü’nde öğretim elemanlığına başladı. Bir yandan eğitimci olarak, diğer yandan İslamiyetin yeniden toplumda ihyası için faaliyetler düzenleyerek, bir başka yandan da ilmi araştırmalarıyla, bir aile insanı ve fikirlerine başvurulan bir değer olarak toplumda yer kazanmıştı.
Ali Özek’in kişiliği
Özek kişiliği ve laftan çok işe bakan yaklaşımıyla tanınmaktaydı. Lisansüstü öğrencilerinden Prof. Dr. Abdülhamid Birışık, hocasının hiç gürültü çıkarmadan, büyük konuşmalara başvurmadan, kısa sürede iş bitiren bir mizaca sahip olduğunu, her şeyi planlı programlı sistematik olarak yönetmesini bilip mutlaka işleri sonuçlandırma özelliğinin herkesçe kabullenildiğini söylüyor. Diğer yandan hocanın, hem dün hem bugün, hayır işinde para ve kaynak bulmanın asla sorun olmadığını ancak doğru kişileri bulmanın çok zor olduğunu itiraf ettiğini paylaşıyor. Diğer öğrencileri ve artık çok azalmış akranları da hocanın bu yönüne büyük saygı duyulduğunu, gösteriş olmadan, kendisini öne çıkarmadan işleri tamamlayan bir kişiliği olduğunda uzlaşıyorlar.
Bu tarz insanlara, sürekli kendini anlatan, sürekli büyük iddialarda bulunan değil, adım adım işleri bitiren, büyük birikimine rağmen mütevazi karakterli müminlere her zaman ihtiyaç duyuldu.
İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.