Geçtiğimiz hafta yitirdiğimiz Muhammed Emin Saraç, İstanbul’un ilahiyat camiasında tanınan, pek çok öğrenci yetiştirmiş, Recep Tayyip Erdoğan’ın da imam hatipten öğretmeni, oğlu Yekta Saraç YÖK başkanı olan, bilinen, tanınan, sevilen, rahmetle cenazesi toprağa verilen bir şahsiyetti. Mirat Haber olarak biz de Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyoruz.
Emin Saraç, bir dönemin, bir kuşağın da son üyelerindendi. Onun kuşağı, devrimlerin ardından artık bitti denen Türkiye’nin devlet denetiminden bağımsız sivil İslami yaşamını yeniden canlandırma çabalarının 1940’lı yıllarda yeniden görüldüğü bir kuşaktı. İçinde bir bölümü tekke, bir bölümü medrese kökenli, Osmanlı’dan sonra kesintiye uğrayan dini yaşamın altyapısını yeniden kurma çabasındaki bu 1940’lar 1950’ler 1. kuşağının kurduğu altyapıyı 1970’lerde bayrağı devralan ve İslamiyetin içtimai ve siyasi hayata dönmesini savunan 2. kuşak izledi ve bunu da 1990’larda gelen iki cumhurbaşkanı çıkaran kuşak izledi.
Rahmetli Emin Saraç, ilim peşinde koşan, devlet baskısı altında eğitim almak için fedakarlıklar bir kuşağın önde gelen bir temsilcisi olmasının bir örneği olarak Mısır’da Kahire’deki El Ezher’de tanınmış alimlerden ders almıştı.İstanbul Fatih ilçesi ve çevresinde yoğunlaşan bu kuşakların dördüncüsü çıkmadı. Eğer dördüncü kuşak gelmezse, Fatih’in yani eskiden İstanbul denen eski yarımadanın da Türkiye ve dolayısıyla İslam dünyasının merkezi olması iddiası devam etmeyecek.
Yokluklar içinde mücadele eden medrese talebesi Emin Hocaların, tarikat ehli Mehmet Zahid Efendilerin, hatta batı eğitimli Necip Fazıllar’ın başlattığı bu beraberlik içindeki ardı ardına kuşakların devamı, artık varlık ve güç sahibi, koltuk ve makam araçları saymakla bitmiyor ama 1950’lerin, 1970’lerin, hatta 1990’ların bile birliği, ümidi, güveni kalmadı. Emin Hoca bilgi düzeyinde insanlar bugün de yetişmekte hatta sesleri daha çok çıkmakta, çok daha fazla imkanları var ama bunların ağırlıkları, yeni kuşaklara etkisi ve birbirlerine destekleri çok daha zayıf.
Bu üç kuşağın sonuna geliyoruz. Birbiriyle işbirliği yapan, birbirine saldırmadan birbirini hoş gören, zenginlik ve makam değil ortak hedef olan İslam’a yoğunlaşmış yeni bir kuşak çıkmazsa, Fatih ilçemiz merkezli bu son asırdaki çabalar, mücadeleler, fedakarlıklar sonuçsuz kalır. Ne yazık ki bu sorumluluğu hükümete yükledik ama hükümetin devlet kanalıyla gelen gençliği, Emin Hocaların hedeflediklerine benzemiyor.