Mirat Haber’den: Fetih bir dönüm noktası

İstanbul’un 29 Mayıs 1453 Salı günü Muhammed Fatih Han Hazretleri tarafından fethinin önemi 568 yıl geçse de devam etmektedir. Müslüman Halk bunun bilincindedir, İslam tarihi ve Türk tarihinde ne büyük zaferler ve başarılar varsa da İstanbul’un fethine ayrı bir değer atfetmektedir. Bu konuya tepeden bakanların eline geçmiş büyükşehir belediyemiz bile, fetih mesajı yayınlamıştır.

İstanbul’un fethinin önemi çok boyutludur. Birincisi, Roma devleti İslamlaşarak devam etmiş, Türklerce devir alınmış, günümüzde de süren ve gelecekte de sürecek devlet geleneği oturmuştur. Bu konuda ayrıntılı bir inceleme için şu yazımıza başvurunuz.

İkincisi 1071’de Anadolu’ya gelen Türk Oğuz Müslümanlar bu en kilit kenti alarak  Anadolu ve Rumeli’de, yani 1700 yıllık Roma merkezinde artık bir daha ayrılmamak üzere yerleştiklerini ortaya koymuşlardır. 
Üçüncüsü Kostantiniyye’yi, Nea Roma’yı, İstanpoli’yi, Asitane’yi, Mikligaard’ı, Der Saadet’i,  Bizantion’u, Çarigrad’ı almak suretiyle Türk Oğuz Müslümanlar, dünyayı adaletle Allah rızası için yönetme ülküsünü üstlenmişlerdir. Yüzyıllarca adil olmaya çalışmışlardır.

Üçüncüsü, bu fetihle dengeler değişmiş, Pandora’nın kutusu açılmış, ribacı el-Yahud bankaların finanse ettiği en-Nasara, yecüc mecüc gibi dünyayı yağmaladıkları coğrafi fütuhatına başlamış, ahir zamanın ilk adımı atılmıştır, Müslümanlar için ya yok oluş ya Allah rızası için başa geçiş süreci önümüze gelmiştir. Mücadelenin merkezi İstanbul’dur.

Bu nedenle ABD ordusu Yunanistan’da 28 yeni üs kurmakta,  İskeçe sınırımızda binlerce askeri işgal aracı dayamakta, S-400’lere izin vermemektedir. FETÖ uykuda emirleri beklemekte, Derin Devlet Richard Moore’dan talimatlarını almaktadır. terör örgütünün gelini il başkanlığına, Yunanistan hayranı proje çocuk belediyeye, kendini Bizanslı ilan etmiş bir aile iş dünyasına liderlik taslamaktadır. Bütün Yunanistan, bütün Ortodoks dünya, bütün Evangelistler, İstanbul’u yakında geri alacağız diye pusudadır. İstanbul oyunun orta noktasıdır. Yeniden fethedilmeye, düşman gruplardan, yeraltından, derin devlet bozuntularından, pusuda bekleyenlerden, yargıya, güvenliğe, ekonomiye, aileye, dine müdahale eden hainlerden kurtarılmalıdır.

İstanbul’un fethi bitmeyen bir süreçtir. Her yıl her an yeniden fethedilmesi gerekmektedir.

Eskiden gayri-Müslimlerin semti olan, Katedral, büyük kiliseler, havralar, Mason locaları, hatta eşcinsel barlar ve satanist ayin yerleriyle dolu Taksim Beyoğlu çevresini 100 yıldır İslamlaştıramamış, kenarda köşede haddini bilen bir mescit olan Ağa Camii’nin bahçesiyle yetinmiş, adeta kendi vatanımızda gurbetçi kalmıştık. Şimdi Taksim meydanı bizimdir diyebiliyoruz. Ataköy 20 sene camisiz mekandı. İnşaallah camilere izin verilmeyen, cami dendiğinde eli sopalı kokonaların ciyak ciyak bağırdığı diğer semtlerde de İslam’ın şiarı ezan okunacaktır.

Fetih bazen siyaset, bazen kültür, bazen eğitim, bazen estetik, bazen fikir, bazen güvenlik, bazen bilinçlenme fethidir. Her an işgale hazır olmaktır. Bir iman, akıl, kardeşlik, odaklılık mücadelesidir.

Müslümanlıktır.