İslam İşbirliği Teşkilatı özel toplanmalı, El Aksa Mescidine, içinde Kubbet-i Sahra’yı barındıran Harem’e dokunulduğunda ne karşılık verileceği, buraların yıkılması halinde ne yapılacağı konusunda kesin bir bildiri yayınlanmalıdır. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın atayacağı bir küresel İslami kurul tarafından yönetilmesini sağlamalı, içeri asla İsrail devleti askerlerinin, polisinin, provokatörlerinin girişine izin verilmemeli buranın özel bir güvenlik tarafından korunmasını istemelidir. Artık Filistin seçimleri yapılmalı, kazananın arkasında durulmalı, Filistin devleti kurulmalı ve tam tanınmalıdır.
Mirat Haber olarak bütün Türkiye halkı ve her aklı başında insanoğlu gibi, adına İsrail yani Hz. Yakup’un adı verilmiş bu zulüm ve işgal şirketinin ırkçı, vahşi, acımasız provokasyonlarına son vermesini istiyoruz. Siyonist devlet yasadışı bir devlettir. Avrupalı Nazi’lerin sürdükleri Yahudilerin işgalci İngilizler tarafından Müslüman topraklara yerleştirilmesiyle kurulmuş, terör ve katliamlarla genişleyen bir siyasi unsurdur. İnsan hakların aykırıdır. Uluslararası hukuka aykırıdır. Akla aykırıdır. Yahudiliğin kendi dini ilkelerine bile aykırıdır.
Bugün Filistinlileri imha etmek için kurulmuş bir sitem olmanın çok ötesine geçmiş, bütün İslamiyeti imha edecek bir göreve soyunmaktadır. Siyonist devlet, Müslümanların üçüncü mukaddes mabedi olan, Kuran’da adı uzak mabet Mescid-i Aksa olarak geçen mekanımızı sürekli olarak kirleterek yeryüzündeki 2 milyar Müslümanın sabrını denemeye çalışmakta, giderek artan saldırganlıklara nasıl karşılık vereceklerini test etmektedir. En uzak Müslüman ülke Endonezya’da Senegal’e pek çok Müslüman ülke beklenen açıklamaları yapmaktadır da. Ancak devletler en kuvvetli sözlü tepkiyi göstermekle kalmamalı, İsrail’le aşırı yakınlaşmış olan Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Umman, Suudi Arabistan, Ürdün, Cibuti, Mısır, Sudan, Kosova, Çad, Fas yapmakta oldukları anlaşmaları gözden geçireceklerini belirtmeli, hava sahalarını askıya almalıdır.
Daha uzun vadeli olarak İslam İşbirliği Teşkilatı özel toplanmalı, El Aksa Mescidine, içinde Kubbet-i Sahra’yı barındıran Harem’e dokunulduğunda ne karşılık verileceği, buraların yıkılması halinde ne yapılacağı konusunda kesin bir bildiri yayınlanmalıdır. Suudi Arabistan ve Ürdün, Harem’in denetimi ve sahipliği konusunda çocukça kavgalarına son vermeli ve burasının İslam İşbirliği Teşkilatı’nın atayacağı bir küresel İslami kurul tarafından yönetilmesini sağlamalı, içeri asla İsrail devleti askerlerinin, polisinin, provokatörlerinin girişine izin verilmemeli buranın özel bir güvenlik tarafından korunmasını istemelidir.
Bunların yanısıra Filistinlilere olan başta Arap liderlerin canavarca yaklaşımlarına son verilmeli, Kudüs, Gazze ve Batı Şeria’da serbest seçim yapılması için ortak çerçeve hazırlanmalıdır. Kudüs’teki Filistinlilerin de oy verebileceği bir tek sistem oluşturulmalıdır. Artık Filistin seçimleri bitmeli, muhtemelen Hamas’ın kazanacağı bu seçimler sonucu kim kazanırsa kazansın arkasında durulmalı, Filistin devleti kurulmalı ve tam tanınmalıdır. Filistinliler Yahudilerle bir arada yaşayacakları Federal bir sisteme mi giderler, ayrı devlet mi isterler bu adil bir çözüme ulaştırılarak bu sun’i sorun sonlandırılmalı, El Aksa, Kudüs’teki Müslüman mabetler, İbrahim Halilullah Camii ve bütüm Müslüman mescitleri, türbeleri korunma altına alınmalıdır.
Bunun yapılması için Müslüman ülke liderlerin aralarındaki husumetleri bir yana bırakıp, bağırlarına taş basıp, mukaddes mekanlarımız için ortaklaşa davranması gerekmektedir.