Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün yaptığı Yeni Anayasa önerisi, ülkede yeni ve haklı bir tartışma başlattı. Pek çok kez üzerinde oynama yapılan 12 Eylül anayasasının tamamen değiştirilmesi konusundaki bu öneri, hükümet üyelerinden hemen destek bulurken muhalefet partileri de her zamanki gibi mesafeli yaklaştılar ve henüz bu konuda net pozisyon almadılar.
Mirat Haber olarak yeni bir anayasanın düzenlenmesini desteklemekle ve Cumhurbaşkanımızın bu adımında kendisini kutlamakla birlikte, böylesi bir anayasanın hassasiyetlerimize sahip olması gerektiğini, aksi taktirde kaçırılmış bir fırsat olacağını düşünüyoruz.
Yeni anayasa mutlaka çağımızdaki sosyal tehditlere cevap verebilmeli, mutlaka ülkemizin bir bütün halinde iktisadi hukuki bağımsızlığını desteklemeli, mutlaka halkımızın diniyle uyumlu olmalıdır.
Bunun için anayasamız açıkça sapıklık karşıtı ve fıtrattan yana olmalıdır. Örneğin aile önceki anayasadaki gibi vurgulanmalı ancak bu kez, 40 yıl önce kimsenin aklına bile gelmeyecek tehlikelere karşı, “aile, iki farklı cinsiyet olan erkek ve kadın insanların yetişkinlikte yapacakları evlilikle oluşur” maddesi anayasamıza girmeli, ileride AB baskısıdır, küresel dayatmadır diyerek bugün kapıya dayanan eşcinsel evliliklere, yarın kapıya dayanacak kurumsallaşmış sübyancılığa, hayvanlarla evliliğe, diğer sapıklıklara kapıyı kapatmalıdır. Cinsiyetin doğuştan geldiği, oyuncak gibi değişmeyeceği, 90 kadar değil sadece iki tane olduğu ifade edildiği anda İstanbul Sözleşmesi tarzı sapıklık destekçisi anlaşmalar da kendiliğinden geçersiz kalacaktır.
Anayasa diğer fıtrat düşmanı konulara, genetik modifikasyonda serbestiye, insan-hayvan melezlemesine de karşı olmalıdır. Küresel ısınma, türlerin korunması ve çevre kirliliği gibi insanlığı tehdit eden yaratılışla savaşan konuları gündeme almalıdır.
Anayasa faizci kapitalist sömürüye set çekmelidir. Şu anki durumdan kurtulmak üzere hedef belirlemelidir. “Bir zümrenin kendiliğinden halkın çoğunluğu üzerinde iktisadi egemenliğine” karşı olduğunu, kısaca faizci bankacılık sömürüsüne, yolsuzluk, ahbap çavuş rejimine duvar örmelidir. Anayasada yazılı olduğu sürece bu yönde yasaların gelmesine zemin hazırlamalıdır. Anayasa çalışanı patrona, holdinge, çokuluslulara karşı korumalıdır.
Çivisi çıkmış, zayıfı ezen zengini, elitleri koruyan hukuk sitemini, çobanın da rahatça ve güvenerek uygulayabileceği şekle hukukçunun eğitiminden başlayarak ele almalıdır. İnsanların inançlarını kendi bildikleri gibi yaşamalarına izin vermeli, devletin dini dayatması durdurulmalı, devletin şu kişiyi seveceksin, şu dini benimseyeceksin, şu ibadeti yapacaksın, şu kişiyi selamlayacaksın demesine son verilmelidir.
Anayasanın yeniden yazılması iktidarın konumunu perçinleme amacıyla bazı süreçlerde değişiklik yaptığı imajını vermemelidir. Bütün kesimlerin desteğini almaya çalışmalıdır. Türkiye’nin varlık nedeni olan İslamiyetle çatışan maddeler içermemeli, kendi dinini ve inançların yaşamak isteyenlere kendi kurallarına uygun yaşama hakkı tanımalıdır.
Anayasa Kuran-ı Kerim’deki reşit olma özelliğini tanımalı, biyolojik, ruhi ve akli yönden reşit olmayı esas almalı, erken yaşta biyolojik, ruhi, akli yeterliliğe ermiş insanları 18 yıllık süre bekletmeye zorlamamalı. Bir yandan da ailelerin, aşiretlerin gençleri kendi rızası dışında evlenmeye itmelerinin önüne geçmelidir. İnsan hakkı ve onuru esas olmalıdır.
Çağımızın savaşı olan mahremiyete önem verilmeli, Kuran-ı Kerim’in 1400 yıl önceden bizi uyardığı bu konuyu esas almalıdır. Bireyin mahremiyeti, tuttuğu verilere sahip çıkamayacak olan devlete karşı da korunmalıdır.
Anayasa yöneticileri daima barışa, dost ve kardeş ülkelerle, Türk ve Müslüman ülkelerle, diğerleriyle işbirliğine yöneltecek, savaşan iki ülke arasında seçim yaptırmayacak, daima birliğe, barışa yöneltecek, çıkar için savaşı desteklettirmeyecek şekilde olması lazımdır.
Kısaca iktisatta, yaratılışta, insan haklarında, barışta ve bilgide insan ve toplum korunmalıdır.
Anayasanın yenilenmesi bir fırsattır – fakat çok akıllı ve hassas olarak ele alınması şartıyla.
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…
Önceki yazımızda Yûsuf 12/76 ayetini kısmen ele almıştık. Bu yazımızda ise ayetin ele almadığımız yönleri…
Eksikleri Varsa da Doğruya Yakın Bir Görüş Mirat Haber olarak, İslam'a aykırı olmadığı müddetçe, her…