Aşı konusunda özellike de toplumda tartışılmadan bir anda karar alınarak üzerimizde 3500 kişi üzerinde deneylere başlanan Çin aşısı Sinovac aşısı konusunda yetkililere altı soru yönelttik. Bunlar aşının etki süresinin kısalığı, deney sonuçlarının tamamlanmaması, başarı yüzdesi anlamsızlığı, olumsuz etkileri, teknolojisi ve aşıdan çok daha kolay yollar uygulanmadan buna başvurulması konularındaydı.
Bu sorular arasında en önemlisi, akıl ve mantık dahilinde her insanın sorması gereken, ama medyanın da bakanlıkların da ısrarla sormadıkları, sorulduğunda cevaplamadıkları temel bir sorudur: aşının etki süresi ne kadar? Anormal bir hastalık için bu anormal soru gerekiyor. Diğer hastalıklara yönelik aşılar ömür boyudur. Bağışıklık sistemi öğrenir ve unutmaz. Ancak Covid-19’da bağışıklık sisteminin unutması söz konusu. Hastalığı geçirenlerin bağışıklık süresi 10 hafta. 10 hafta sonra insanlar da hayvanlar da yeniden hastalığa yakalanabiliyor.
O zaman Covid-19’a karşı madem kalıcı bağışıklık geliştirilemiyor, aşının etki süresi kaç hafta? Sinovac kaç hafta koruyor? Bu süre en fazla 10 hafta mı? 10 hafta korunmak için aşı olmaya değer mi? 10 hafta sonra yeniden aşı mı olunması gerekiyor. Yılda beş kez aşı mı olmamız bekleniyor? Bu açıkça bir delilik.
BAKANLIĞIN ACİLEN BU SORUYA CEVAP VERMESİ GEREKİYOR:
AŞI BİZİ KAÇ HAFTA KORUYACAK?
Bu temel soru cevaplanmadığı sürece, bu işin içinde iş var diye halkın düşünmesi engellenemez. Bakan Fahrettin Koca’nın saatler süren basın toplantılarında tek bir kez bu sorunun cevaplanmaması, hatta sorulmaması, muhalafet basını dahil doktorların da bunu sormaması anormal bir durum. Bundan daha nemli bir soru bulunmuyor.
Eğer aşı ömür boyu koruyacaksa, durum harika. Ama bu mümkün değil, çünkü normal hastalıkta savaşla kazanılan doğal bağışıklık 10 haftada kayboluyorsa, gücü azaltılmış virüslerle hafif savaşta deneyimle kaznaılan bağışıklığın bundan uzun olması, ömür boyu olması mantığa aykırıdır.
Eğer aşı 10 haftada veya benzer bir kısa sürede etkisini yitiriyorsa bu tarihin en büyük yolsuzluğu olur, çünkü onmilyarlarca dolar verilerek alınacak aşının yılda en az 2×5 kez yani 10 kez vurulması gerekiyor. Bu da ekonomi üzerinde Batı’ya ödediğimiz borç faizleri gibi bir de Çin’e ödeyeceğimiz düzenli aşı yükü gelecektir.
Bakan Koca, halkı zorlamak yerine bazı yollarla ikna etmekten, aşı yapmayanların ve bunu cep telefon ygulamasına işletmeyenlerin devlet hizmetlerinden, ulaşım hizmetlerinden yararlanamayacağından bahsetti. Bu, pratikte zorunlu kılmaktır. Günümüzde e-devletten, devet dairesine girişten, otobüse vapura trene binmekten, banka işlemlerinden, uçak seyahatinden, alışveriş merkezi girişinden mahrum bırakılan biri zaten ölüme mahkum edilmiştir. Bu dolaylı zorunlu yöntem bir çok konuda, mesela başörtüsü yasaklarında, Bosna’da 2. Dünya Savaşı sonrası sadece başörtüsüzlere erzak verilmesi, 28 Şubat’ta sadece başörtüsüzlerin üniversiteyi tamamlaması gibi sözde dolaylı yollarla zorlanmıştır.
Zorla ya da mecbur bırakma yöntemi, hele hele akla mantığa aykırı bir aşı rejiminin halka açıklanmadan, tartışılmadan zorlanması, buna itiraz edenlerin düşman kabul edilmesine neden olur.
Yurttaşların anayasal haklarıyla da çelişmektedir. Devlet vatandaşa hakkında bir şey bilinmeyen, yaptırılmasının bir gerekçesi olmayan, adına aşı denilen ama aşıdan başka her ley olan bir uygulamada bulunmadı diye seyahat yasağı koyamaz. Onu ikinci sınıf vatandaş yapamaz. Maske yasağı koyabilir, çünkü maskenin ne sağlık tehlikesi vardır ne kalıcı etkisi ne de mali yükü. Mesafeye uymayanlara da hatta belirli sokağa çıkma yasaklarına uymayanlara da yaptırım uygulayabilir ve uygulamalıdır. Ancak yılda 10 kez aşı vurdurmak insanı etkileyen çok farklı bir konudur.
Şu temel soruyu Cumhurbaşkanımız sorarsa, tıbbi dil ardına gizlenmiş tertibi kolayca görecektir: aşı bizi kaç hafta koruyacak?
Görünen köy kılavuz istemez. Toplum aşıya direnirse, ki direnecektir, hükümet de AK Parti de alelacele alınmış, temel sorular cevaplanmadan girilmiş bu yoldan ağır yara alır.
Rio’da uzlaşma için görüş birliği sağlanamadı. Toplantı sonrası Rio’da başarısız bir darbe girişimi oldu. Dünyayı…
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…