Mısır’da geçtiğimiz yıllarda uygulanan kamu kurum ve kuruluşlarının özelleştirilmesine yönelik kararlar, yapılan yolsuzlukların yanı sıra çalışanların büyük bir kısmının işten çıkarılması nedeniyle tartışmalıydı. Bu sırada gerçekleştirilen özelleştirme faaliyetleriyle elde edilen gelirler yeni sermaye ise yeni varlıklarının oluşturulmasına değil, devletin genel bütçe açığının kapatılmasına, bu şirketlerin borçlarının ödenmesine, özelleştirilen şirketlerde çalışanların aidatlarının ödenmesine yönlendirildi.
Tasfiye edilen, yönetimleri değiştikçe zarar oranları gibi borçları da artan, dolayısıyla kamuoyu önünde satışa ya da kısmi özelleştirmeye değil, tasfiyeye hak kazanan şirketler konusunda ise bir yandan şüphe uyandıran durumlar olduğu belirtiliyor. Ekonomik ve sosyal açıdan meydana çıktığı belirtilen bu durumlar şunlardır.
Öncelikle tasfiye dilen şirketlerin çoğunluğu 1950’li ve 1960’lı yıllarda kurulmuştur. Ve hem hakiki hem de stratejik ürünler sağlıyorlardı. Dolayısıyla bu, Mısır’ın demir ve kağıt olmak üzere iki önemli unsurun ticaretinde sıkıntı çektiğini düşündürüyor. Çünkü hükümet bu alanlarda faaliyet gösteren iki önemli şirketi tasfiye etmiş bulunmakta. Nitekim istatistik merkezinden yayınlanan 2023 yılı verilerine göre de inşaat demiri ticaretinin dengesinde yaklaşık iki milyar dolarlık açık ortaya çıkmakta. Kağıt ticaretinde de Mısır için aynı durumlar söz konusu..
Öte yandan Mısır‘da kamu projelerinin özelleştirilmesi ve tasfiyesinden kaynaklanan önemli birtakım olumsuz sosyal sorunlar birbiri ardınca gelmektedir. Bunlardan biri de işten çıkarılan işçilerdir. Son birkaç yılda tasfiye edilen üç şirkette işçi sayısı yaklaşık 9,5 bin işçidir. (National Cement Company, Iron and Iron and Steel Company ve Rakta Paper Company)
İşten çıkarmalar konusunda, hükümet şirketleri özelleştirmek, tasfiye etmek için işçilerden kurtulmak gibi bir adım atıyor. Diğer taraftan işten çıkarılan işçileri yeniden işgücü piyasasına dahil etmek amacıyla rehabilite edecek programları geliştiremiyor.
Tasfiye edilen şirketler, miktar ve nitelik bakımından yerli üretimin önemli bir payını temsil ediyor. Ancak görevlerini yerine getirecek alternatifleri olmadan tasfiye ediliyorlar. Ve yerel pazar bu şirketlerin aldığı paydan mahrum kalıyor. Bu durum ise ülkeyi daha büyük bir dışa bağımlılığa iter. Medya tarafından yapılan gözlemlere göre de bu şirketlerin tasfiye süreci durmayacak, aksine diğer şirketleri de etkileyerek devam edecek.
HABER ÇEVİRİSİ: SONGÜL BAYLU
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-